Gönül bugünde meftun sana
Yetim gecelere gebe kalmış gündüzlerim
sen olmayınca neyleyim bi başıma
Ah çekmektense
SENİ SEVİYORUM demek tercihimdir sana
Ey ! ay, yıldızlar şahitsiniz ne kadar sevdiğimi
İçip içip size sorduğum sevgiliyi
Neylersin gönül işte
yetim hakkında tüm yazılar
BEYAZ KEMİKTEN TOKA
astral | 23 December 2009 10:33
Dört kuşak devam eden bir hikaye ve beyaz kemik bir toka…
İlk bölüm:
KÜÇÜK KADIN, Anjelika…
On yaşında, Müslüman bir Yunanlının bacadan kaçırılma öyküsü… Yüzünde çilleri, sevimli, masum bakışlı, beyaz tenli, kızıl saçlı bir kızdı kaçırıldığında. Üzerinde aldan bir entari çiçekli, özenli bir kumaşla dikilmiş belli ve saçında küçük bir kemik beyaz tokası vardı, o kadar…
Osmanlı henüz yıkılmamıştır. Selanik’te sıradan bir ılık bir akşam. Türklerle Yunanlılar mübadele edilmiş. Bir aile düşünün, Yunanlıdır ve Hıristiyandır. Zaman içinde mübadele sonucunda, Müslümanlığı tercih ederler. Buralarda epey yaygındır. Muacir de denilir şimdilerde hatta. Yunan yemekleriyle meşhurlardır aramızda, açık tenli ve yüz yapıları farklıdır. ‘Balkan göçmeni misiniz? diye an gelir soru verirsiniz kesin.
Sen miydin Aşka Secde Ederken Alnımı Kanatan Taş?
admin | 15 November 2009 03:42
Paronayak bir şairin dil sürçmesi sevda…
Zeus’un aşka aç tapınağında bir Meryem gibi bakire gülümsüyor suçum. Aşka inanmayanlara bileniyorum, keskin bir kalem kılığında… Seni işaret ediyor şahadet parmağım.
Ey yüreğime inen en kutsal vahiy, en masum günahımın savunması… Ey, karasularında çocukluğumdaki gibi koşturduğum verimli hüznüm…
Sen miydin aşka secde ederken alnımı kanatan taş?
Kendi yörüngesinde dönen bir Havva idim en fazla senden evveli. Kendine secde eden ateş… Senden evveli yazgısız bir kader, kabulü ret olunmuş bir dua, dilini yutmuş bir kilit iken, cennetin kevserine ulaşmış bir vusl sarhoşuydum seninle her-dem…
AKP; Yetim Hakkıyla Oynama!
Pasteis de Nata | 03 November 2007 10:53
Hürriyet yazarı Şükrü Kızılot bugün yazdığı yazısıyla son zamanlarda SSK işçi ve emeklilerinin karşılaştığı sorunlara, AKP’nin yeni yasalarla emekliden, duldan, yetimden geri aldığı haklara değinmiş.
Bu yeni düzenlemelerden en korkuncu, ve “bunlar mı Müslüman?” dedirten “düzenleme” ölen SSK’lıların 1800 günden az prim ödemesi bulunması halinde dul ve yetimlerine aylık bağlanmamasını içeriyor!
Bu yapılan düzmecelere, pardon “düzenlemelere” sadece bir örnek! Yetmedi de başka örnek mi istiyorsunuz, buyrun bakın neler var:
Emeklilerin (komik) maaş farkları ödeniyor.
aggali | 18 July 2007 01:15
http://www.internethaber.com/news_detail.php?id=94844
Anneler günü
| 10 May 2007 14:39
Cocuklugumdan beri hic bir özel günü sevmedim..anneler günü,babalar günü, yas günü,bayramlar seyranlar..yok tanisma günleri yok yildönümleri ,sevgililer günleri hepsininden ama hepsinden nefret ediyorum….bana cok gereksiz ve bir o kadar da traji komik gelmislerdir…
ne salak gündür anneler günü yahu yada babalar günü…annesi babasi olmayan cocuklar ne yapsin???biz annemize cicekler veririken onlari zaten yasadiklari garip acinin icine yeniden batirip kafalarina bastirmanin ne anlami var?
insan annesine seni cok seviyorum annecim demek icin yada ellerinden öpmek icin neden topluca hareket etmekten zevk alir…niye hediye alma ihtiyaci hisseder….bunlarin hepsi yasamin bize sundugu tüketim carkinin isimlenmis kutlamalari..hepsinden nefret ediyorum…
Benim annecigim her anneler gününde üzülen cocuklardanmis…ben üzülen cocuklardan olmadim…ama yasim büyüdükce,,anlamistimki her anneler gününde kimsesizler yuvasina gidip oyuncaklari ve kurabiyeleri neden dagitirmisiz.
Annelerimizi sevindirmek icin..ona hediye almak gerekmez..onun dizlerine yatmak ellerini öpmek gögüsüne kafamizi sokup koklamak…..ve yaradana sükretmek yeter… bunun icin mayisin ikinci haftasini beklemeye zaten gerek yok….bunu mümkün oldugunca sikca yapmanizi tavsiye ediyorum…….hic bir seyi ertelemeyin..hicccc…
Annecigim seni cok seviyorum…..cok.
Anne ve Babayı ÖLdür Kap Maaşı
necronamber | 26 April 2007 15:05
Annesini ve babasını öldürene,babası yada annesi Bağkur yada SSK’lı ise yetim aylığı bağlanıyor. Peki ya Miras da ise, bunun cevabı ise normal olarak hayır peki emekli maaşı bağlanması ile miras hakkının olmaması bunun ikisi arasında zıtlık var mı ? Evet. Peki ya sizce ? Nasıl olmalı.
Sevgilisi ile bir olup anne ve babasını öldüren genç kız, SSK emeklisi babasından yetim aylığı bağlatmak istedi
kaynak)
Müffetişlerin yaptığı soruşturmada 336 erkeğin, cinsiyetlerini kağıt üzerinde “kız” olarak değiştirerek, yetim aylığı aldığı ortaya çıktı.(kaynak)
Bu haberlerden birincisi için hiç bir şey diyemiyorum ama ikincisi için şunu belirteyim bu ülkenin insanları çok zeki, batmamız bunda sanırım.
HAYATIN KISIRDÖNGÜ
hipangel | 08 December 2006 08:13
Hiç olmaman gereken bir yerde,
Hiç yaşamaman gereken bir hayatı yaşarken buluyorsun kendini.
İnsanlar yanlış yerlerde.
Sense yanlış insanların doğru yerindesin.
Zaman geçiyor.
Doğruyu öğreniyorsun.
Yanlış yerde olduğunu.
Yanlış insanların doğru yerinde olduğunu.
Boş veriyorsun.
Zaman geçiyor.
Akşamların sabah, sabahların akşam oluyor.
Zaman ve sen, birlikte kayboluyorsunuz.
Hiçbir yere, hiçbir şeye tutunamıyorsun.
Onlar da sana tutunamıyor zaten.
İlle de kaybedince anlıyorsun her şeyin değerini,
En kötüsü, sevginin değerini bile.
Yetim ve/veya özürlü çocuklar
sbaskentli | 04 September 2006 09:21
Maillerle gelen bir yazı belki işine yaraycak birilerini tanıyanlar vardır.
ÇOCUKLAR VARSA LÜTFEN ILETIN
DEVLET ÖZÜRLÜ YADA YETIM OLAN ILKÖGRETIM OKULUNA GIDEN ÇOCUKLARA 150 YTL EGITIM YARDIMI YAPIYOR.
BUNUN IÇIN YAPILMASI GEREKEN
1 Okuldan alinacak Ögrenci Belgesi
2 Çocugun nufüs kagidi fotokopisi
3.Özürlü kimlik ya da Ölüm kagidi fotokopisi
4 Velinin Nufus kagidi fotok.(1.dereceden yakin olan da alabilir)
Bu evraklar hazirlaninca Unkapani’nda Resat Nuri Sahnesi’nin yaninda Sosyal
Hizmet Binasi var.
O binadan ödeme alabilirsiniz.
biz
| 07 November 2005 14:45
yakalanırken uyanmıştık kaçarcasına kendimizden… gecelere uyanmayı düşlerim hâlâ yalnız bir duman altında…
ki gurur vardı serde:kalabalıkta bir yaz kavağı gibi dimdik;ama gece, yarım kalmış şiirlerce yetimdik…
bir garip öyküydü bizimki; geleceği geçmiş zamanla anlattığımız… yalnız bana “biz” dediğimiz…
ince belli bir bardak çaydın sen hayallerimde bazen… yaşlı titrek ellerinle bardağıma doldurduğun, ve benim yüzüne dalıp giderken farketmediğim…
yaşamak mı zor,yaşar görünmek mi?