bildirgec.org

yemek hakkında tüm yazılar

bir hamilelik dönemi yazısı

nazokiraze | 19 August 2009 09:12

Hamile kalanyada hamileliğe hazırlanan her kadın canının ne isterse yakınları tarafından bulunup getirilecegini, istenebildigi kadar şey istenebilecegini düşünür ve tatlı tatlı heyecanlanır. Sabah bulantılarından, canının çektigi yemeklerden daha fazla olan tiksinilen yemeklerden, her yerde ansızın geliveren hiç zevk vermeyen miskinlik ve uykudan habersiz ben şimdi bunlara gecenin körü mango diye tutturup Çiçek Pasajı’na falan göndereyimde görsünler diye şımarır durur ve erkeklere ulan keşke ben hamile olsaydım dedirtir.(aşerme genellikle limon,turşu,tatlı, erik,karpuz, gibi yiyeceklere olur)

Kızımda aşermek falan yaşamadım ben yaşadıysam da yaşımın küçüklüğü ve kavak yellerimin yüzünden hissetmedim. Ne bulantı ne uyku nede canımın bir şey çektiği görülmemiştir.Ancak oğlumu taşırken yeşil eriği düşünüpte sinsi sinsi gülümsedigim dakikaları bilirim, yemek yerken bir anca bitse de uzanıp eriklere yumulsam diye heyecanlanırdım. Eşim bir gece kalktıgında önümde erik çekirdeğinden bir tepe görünce yemekten fenalaşıp öldüm zannettigini anlatır durur.

şöhret ve mide 2. yazı

nazokiraze | 17 August 2009 11:30

(Mangosuz ve ananassız yaşayamam—Banu Alkan)
Ananası halkın içine sokan kişi Banu Alkan’dır. Bir ara yavuklusu Murat Taşdemir’le aynı eve kapatılıp halk tarafından sinir harbi ve fenalıklara ragmen izlenmekten geri kalınmayan programda kilosuyla dalga geçen sevdicegine sadece balık ve ananas yiyerek tığ gibi olacagım diye söz veren ve ananası gündeme getiren Banu Alkan asla kilo verememiştir o ayrı mesele. O sıralar ananas pazarlara inmiş, Banu Alkan anansı diye satışa sunulmuştur ve ragbet görmüştür. Sabahların kuşu Kuşum Aydın’da ananas dansıyla bu konuda çığır açmıştır.Sayelerinde ananasla halk kucaklaşmıştır.

şöhret ve mide

nazokiraze | 15 August 2009 10:45

Daha önce işlediğim ünlü kişilerin damak tatlarıyla ilgili yazımdan sonra o yazının devamı niteliğinde bir yazı daha yazmaya karar vermiş bulunuyorum, hayırlı olsun efenüm.

Şarkıcı Hande Yener patatesli yumurta görmeye dayanamıyormuş , en yorgun zamanlarında patatesli omlet onun tüm yorgunlugunu unutturuyormuş.Gazinocular kralı Fahrettin Aslan’ın oğlu oyuncu Mehmet Aslan’ın ise en sevdiği yemek mantı. (Ünlülerin aşk menüsü)

Ayrıca yayınlanan bir habere göre Steven Spielberg’in şekerli yiyeceklere bayıldığı, Madonna ve çocuklarının sabah pirinç patlağı tükettiği belirtildi.( Ünlüler de bayat yer)

Bir derginin yaptığı araştırmada ise şöhretli kişilerin televizyon karşısında neler yedikleri incelenmiş, buna göre tv izlerken Armağan Çağlayan meyve, Deniz Akkaya yeşilçay, Işın Karaca kabak çekirdeği, Ebru Akel çilek, Sibel Turnagöl sandviç ve kuru meyve yiyip içiyormuş.

Hayatlarını yediği içtiği şeylerin hesabını tutarak, ot çöp yiyerek veya güzelleşmek için midelerine acaip şeylerle doldurarak geçirmek zorunda kalanlar ünlüler de var. Örneğin Doğa Rutkay ne yesem yarıyor diyenlerden ve bazen hiçbirşey yiyemiyorum diye ağlıyormuş eh en sevdiği yemek paçanga böreği olduğuna göre kimbilir nasıl eziyet çekiyordur zavallı. Kahvaltı etmemek için öğlene kadar uyuyan Rutkay bol bol peynir tüketiyor. Sabahları mısırın püskülünü haşlayıp suyunu içen Sezen Aksu ‘nun bu içecegi sanırım mısırcının kazanını açınca çıkan o buharı tüten suyun kokusuyla aynıdır.(kaynak)

yemek konulu

nazokiraze | 10 August 2009 10:37

Yemek içmek eskiden belki sadece sofraya ve mutfağa ait bir konuydu, artık hayatımızın her yerinde var, yemek yemediğimiz veya yapmadığımız zamanlarda da gerek yarışmalarla, ,internet yoluyla , filmlerde pek çok yolla artık bilim ve sanat haline gelen bu kavramlarla içiçeyiz.

Aşk Mutfakta Pişer çok sevdiğim Maeve Binchy romanlarından biridir. Catering şirketinde çalışan iki kişiyi ve çevresindekileri anlatır kalp kırıklıkları, aşk ve yaşama dair güzel bir romandır. Roman baş kahramanlarını sürekli tabak dizerken, et keserken veya sebze doğrarken görebilecegimiz bir eser yazar hayranlarına tavsiye ederim( İtalyanca Aşk Başkadır kadar güzel oldugunu söyleyemem)

Geçtiğimiz yıllarda yayınlanan Bir Tutam Baharatadlı Türk-Yunan ortak yapımı bu film Yunanistan’da ödül almıştır.Yunanlı aşçı Fanis geçmişte ailesiyle uzaklaştırıldığı İstanbul’a çocukluk aşkını görmek için gelir. (Biber acı ve kavruktur, tıpkı güneş gibi,tuz, ihtiyaç duyulduğunda birinin hayatınına ekilebilir, tarçın acı ve tatlıdır, tıpkı bir kadın gibi)

2000 yapımı Çikolata filmi Vianne’nin çikolatalarını anlatır.Küçük bir kasabada çikolata dükkanı açan ve kiliseye gitmeyen birinin önce aldığı tepkiler sonrasında çikolatalarıyla herkesi etkilemesini anlatır.(Juliette Binoche- Johnny Depp)

yemek sohbetleri

nazokiraze | 30 July 2009 12:42

Mutfak başka bir alemdir insanın mutfaga girince bütün havası değişir, yemek yaparken en hamarat kadının beceriksizliği, en beceriksizin hamaratlığı ortaya çıkar. Mutfakta yemek yapmak başlı başına bir kültürdür.

Yemek tariflerine sadece malzemeleri için bakanlardanım, asla ölçü kullanmam, hayatımda hiç birşeyi ölçerek pişirmedim göz kararı ile yola devam ediyorum şimdilik idare de ediyorum. Amma velakin yemek tarifleri sorunsalı yıllardır hayatımızda var olan konulardan biridir.

Televizyonlardan toton usta, tonguç usta, şu usta, bu hanım diye yemek programlarından programlarına kumandalarıyla koşan hanımlar orada ne çıkarsa pişirmeye çalışmaktalar. Kimisi sağlıklı yaşam altında (Ebru Şallı programı gibi)adını duymadıgımız ot, çöp lerle bilmemkaç kalori yiyecekler yapıp, içine her ev kadınının bulamayacagı şeyler koyarken, kimisi sanki her evde hassas terazi varmışçasına gramla ölçü belirtir. Gerçi son yıllarca bu ölçü bahsi çokça anlaşılmış olacak ki artık gazetelerin eklerinde bile tarifler evdeki ölçüler ve malzemelerle diye açıklanıyor. İnternet hayatımıza girdi gireli yemek blogları imdatlara yetişti, hiç olmazsa koskoca programı izlemeden her yemeği bulabiliyoruz.(Türk kadını yemek tarifini nette arıyor)

Ev hanımları müjde “Stirr” geldi!

kalsiyum sandoz | 28 July 2009 10:04

Çorba yapmanın en zor ve sıkıcı yanı tencerenin dibinin tutmaması için sürekli karıştırmak zorunda olmaktır. İngiliz mühendisler özellikle ev hanımlarını bu angaryadan kurtarmak için stirr’i geliştirdiler. Pille çalışan bu zamazingo tencerenin içine yerleştiriliyor ve çorbanızı otomatik karıştırıyor. Siz de o sırada salatanızı rahat rahat hazırlıyorsunuz. Paslanmaz çelik ve ısıya dayanıklı silikondan imal edilmiş bu teknoloji harikası sadece 25 dolar.

Dünyadan Garip Yemekler

powerbyfi | 25 July 2009 14:19

Dünyanın dört bir yanında insanlar farklılıkları ile yaşıyor. Bizim kültürümüzde ve toplum yaşantımızda alıştığımızdan çok farklı bir anlayışla yaşayan insanların bizlere garip ve itici gelecek ama onlar için sıradan ve günlük yemek kültürlerinden derlemeler hazırladım.

1. Balut – Embriyo ve Yumurta Sarısı

Filipinlerde çok popüler olan ve insanların severek yedikleri Balut ördek fetusunun veya diğer deyişle yumurtanın döllenmiş hali. Filipinlerde çok sevilerek yenen Balut Hamile kadınlara çok iyi geldiği, afrozdiyak etkisi olan yüksek proteinli bir çerez olarak genelde gece sokak satıcılarından severek tüketiyorlar.

Balut Vietnam, Kamboçya, Filipinler bölgesinde çok popüler.
Balut Vietnam, Kamboçya, Filipinler bölgesinde çok popüler.

hayat böceği 7 –kışın güzelliği

taha3045 | 20 July 2009 09:00

Hava Alanya’nın havasından daha soğuk, insanın içini titretecek kadar sertti, dize kadar kar yağmış olan bu memlekette üzerinde kot pantalon ve hırkadan başka bir şey olmadığı için tir tir titriyordu sabahın köründe otobüsten inen heyecanlı kadın, ancak içi sıcacıktı ilk kez üşüdüğüne üzülmüyor, aylardır ilk kez umut doluydu.Evden kaçtığından beri otogarda tanıştıgı o 30 lu yaşlardaki yazıhane sahibi yakışıklıyla otelde 2 gün geçirdiği günü düşündü , adam ona gel seni memlekete götürüyüm demişti, işi bitince kızı nasıl da defetmişti.

Merzifon’da oturan Zafer’in kuzeni büyük bir aileye gelin gitmişti ve Zafer’in yaşındaydı, direk onun evine gittiler . Side’de birinin yanında yatacak yer ayarladıkları zaman onların ettikleri yardımı yüze vururcasına yaptıkları hareketler, sabah olsun hemen defolup gidin, ikincisi olmasın bu kalışın der gibisinden takındıkları tavırlar böceği öylesine alıştırmıştı ki, burada da korkuyordu, nasıl karşılanacaklardı diye.