bildirgec.org

yağmur hakkında tüm yazılar

Odamda Huzur, İçimde Hüzün-2-

| 26 October 2007 22:05

Aşk, hayal kırıklığıdır kimi zaman. Usul bir kırgınlık. Kimselerin bilmediği, içe doğru, içteki derinliklere doğru açılan onmaz bir yaraymış aşk. Hayal kırıklığının başkenti…

Nihayet vakti gelmişti konuşmanın. Geceydi. Usul bir yağmur dışarıda. Paramın yettiği en iyi şarabı almıştım. Şamdanlıklarda kokulu mumlar hazırdı. En sevdiğin beyaz peyniri de koydum masaya. Şarapla iyi gider. İlk
karşılaşmamızda şarap sanmıştım içtiğin vişne suyunu. Ama sonra biraz utana sıkıla günah sırrını açmıştın bana. “İçeriz” demiştim ben de.

Odamda Huzur, İçimde Hüzün

| 26 October 2007 09:51

Aşk, güvenmektir biraz da. Arkaya doğru, tereddütsüce, biran olsun geriye doğru bakmadan bırakıvermektir kendini. Bilirsin. Düşmeyeceğinden eminsindir. Seni usulca, sarsmadan, bir yerlerini incitmeden tutacak birinin varlığını duyumsamaktır aşk.

Tanıştırıldık. Kaynaştırıldık bir kış gecesi. Zaman şekillendirdi seni, beni…Belleklerde hatırı sayılı bir yere kondurduk şekillerimizi.

Kışın hakkıyla yaşandığı bir geceydi. Yağmur, sanki içeriye, odama girmek istercesine çarpıyordu pencerelere. Yol yol olup akıyordu camlardan damlalar. Sonra sahiden, saçlarının arasına saklanıp damla damla girdi odama.

Meteoroloji uzmanımız açıklıyor;

sk83 | 08 October 2007 10:17

Felaket tellallığı yapmayayım ama bu dönemde görülmesi gereken etkili yağışlar ekim ayının sonuna kadar pek ufukta yok. Durum pek iç açıcı değil, hafta sonu belkide uzun zaman göremeyeceğimiz kadar ılıman geçecek son iki gün.

Kamera Şemsiyesi

makaleci | 28 September 2007 14:10

Fotoğraf öyle bir tutkudur ki, yağmurlu günlerde dahi ertelenemez…

Popabrella şemsiye; kameranızı 360 derece açı ile; yağmurdan, görüntüleme penceresini gün ışıklarından, ısı hasarından (lens başta olmak üzere tüm makineyi) koruyor. Detaylar burada

YAĞMURUN SESİ-SON

suskunluk | 25 September 2007 16:33

Tekerlekli sandalyede yakışıklı erkeği görünce durdum, “günaydın” .İşe gitmem lazım, arkamı dönüp yürümeye başladım…Kalbim gümbür gümbür atıyor, göğsümü delip, geçecek. Ona dönüp bakmaya çok korkuyorum. Arkamdan seslendi:

—Bu akşam da yağmur yağacakmış.

Ona dönmeden hafifçe gülümsedim. İş berbat geçti, akşam olsun onu göreyim, konuşalım………. Akşam eve kendimi zor attım, geceyi beklemeye başladım. Annem sarma sarmış, “kızım yesene” diye peşimde dolanıyorr. Televizyonda bir dizi. Gözüm hiç birini görmüyo. Kalbim çok çarpıyor, arada dönüp dışarıya bakıyorum. “Yağmur yağmayacak” Ya! Gelmezse. Bir gün önceyi hayal ediyorum. Gec eyarısına doğru ev seszileşti, cama doğru yaklaştım. Perdenin arkasından korkarak bakıyorum. Kimse yok, daha erken gelecektir….1 saat geçti, yok. 2 saat geçti, yok. 3 saat geçti, yok……………Bütün gece gözükmedi. Sabah hastayım numarası yapıp işe gitmedim. Bu olayı çözecem. Bir bahaneyle evden çıktım. Karşı apartmanın kapısındaki zillere baktım. 5. dairede bir isim yazıyor. O sırada kapıcı dışarı çıktı:

BİR TUTAM YAŞAM GETİR

siirimsi | 24 September 2007 18:08

bir tutam yaşam
bir tutam yaşam

BİR TUTAM YAŞAM GETİR

Bir tutam yaşam, getir

Seninle yaratılsın gökyüzü

Sevgiden bir dünya kur,

Uçur bütün kuşlarını,

Şarkıları hayat bulsun!…

Bir avuç yağmur biriktir

Ellerine yağsın yağmur,

Toprağa çevir yüzünü…

Bir küçük fidan getir,

Adı umut olsun,

Her cümlesi şiir

Her bakışı

Sevda olsun,

Adı, ‘ insan’, olsun,

Oysa gittiğini bile anlamamışlardı…

plakton | 22 September 2007 13:47

Hava kurşun gibi ağır…
Bulutlar…
Kurşun grisi bulutlar kaplamış gökyüzünü. Penceremin kenarında ıslak serçeden beter, sebepsiz beklemeler sahanındayım.
İçimde çığlık, çığlıya ağlayan bir çocuk… Külsüz, dumansız, alevsiz kavruluyor.
Dudağımda yarım kalmış bir öpücük tadı… Bana yağmurları öğreten kadından…

Kendime yalan söylediğim ve her defasında ve her seferinde inandığım “Bu da geçecek elbet” sigaralarımdan birini daha mı yaksam ki?
Bir yalan daha mı eklesem sensizliğe?
Bir sigara boyu daha mı uzaklaşsam yalnızlığımdan…
Kaçıncı meretim ki bu? Sensizlikten sonra…
Anlasana artık yoruldum. Bir an önce bitsin istiyorum bu gerçeklerle karışmış yalan nefesler.