bildirgec.org

uncategorized hakkında tüm yazılar

“MEKTEP” ÖNCESİ C.BOSTAN MAKSİM

ufakufak | 16 July 2008 16:34

sivilcelerimle arkadaş olmaya çalıştığım yıllardı…
“resmî ce” diye zorlama espri yaptığım yıllar…
seher şeniz’in hafta sonu gazetesini şenlendirdiği dönemler… arabesk bir müzik eşliğinde çıktı kıpkırmızı halılar döşenmiş sahneye…
yüzünde en ufak bir mimik yoktu.
ben mi? kime ne!
sonrasını hatırlamıyorum.
emel sayın mı çıktı, sahne çöktü de ben altında mı kaldım, altın kaç liraydı? ne? niye?
öyle işte! ıshtar yok muydu o vakit?!

not: “seviye” ayarı sonuna kadar yapılmıştır.

Ben Yaşadığınız Dünya – 1

Dejavuu88 | 16 July 2008 16:32

-Merhaba ben yaşamakta olduğunuz dünya
-Ooo merhaba
-İçime ettiğinizin farkında mısınız?
-hönk?
-Evet zamanla işbirliği içindesiniz ve beni ne hale getirdiniz. Dumanlar içindeyim. Ufkumu da deldiniz bravo tebrikler.
-Haklısın yalnız bahanemiz çok büyük. Bu ara bir hükümet mevzusu var başımızda, sonra türban, sonra partilerin kapatılması, kırım Kongo kenesi, sonra yine türban, sonra Ergenekon..
-Sen de sergene kon
-Hı?
-Geçin bunları diyorum, bilginiz yok mu bana ne yaptığınıza dair?!!!
Küresel ısınma gerçekten benimde canımı sıkıyor
-Bunun için tek yaptığınız “damlaya damlaya çöl olur” sloganları ile yürümek midir? Buzullar eriyor. NASA iklim uzmanlarının araştırmalarına göre önlem alınamazsa Kuzey Buz Denizi 2012 yazı sonunda buzdan tamamen arınmış hale gelecek. Grönland kara parçası üzerindeki buzullar 2007 yazında, yazları tespit edilen erime oranından %15 daha fazla eridi. Çevresel bir çöküş dönemine çoktan girdim, yaşayacak başka dünyanız yok. Yaşadığınız dünyayı atalarınızdan miras almadınız, çocuklarınızdan emanet aldınız. Bunlar sizi korkutmuyor mu? 10 yıldan az bir süre kaldı, geri sayım çoktan başladı evinizin önünü süpürerek başlamak çok mu zor?
-Bu kadar basit değil bunu sende biliyorsun.
-Bilgi sel gibidir, her yere anında hakimiyet kurmalı ve hızla yayılmalısınız. Çinliler buzulları gözlemliyorlar . Çilianşan Dağı’ndaki Yanglonghi Buzulu’nun 23 yıl öncesinden bu zamana 260 metre çekildiğini biliyor muydun?
-Hayır

DOLMAKALEM

mansonilized | 16 July 2008 15:30

Sevgili arkadaşlar bugün hep birlikte yurdumuzun dolmakalemlerini işleyeceğiz.

Önce bilgilendirme adı altında dolmakalem mevzuu nasıl hayat bulmuştur ona bir göz atalım dilerseniz.

Günümüzdeki anlamı ile dolmakalem kamış kalemden yola çıkan serüveni sonunda 1884 yılında Lewis Edson tarafından geliştirilmiş. Ucunda hava delikleri ve kanallar olduğundan mürekkebin kağıda damlaması önlenmiş. Dolmakalem; uç, mürekkep akışını sağlayan mekanizma, tutulan silindir kısım ve mürekkep haznesinden oluşur ki mürekkep hazneleri önceleri basınçlı sistemlerle doldurulurken 1950lerde yerlerini kartuşa bırakıyor.

Asla..

sekoci | 16 July 2008 14:30

Bitkin, yorgun, hasta, sessiz, çıldırmak üzere cuma gecesi.. Kayıp, mutsuz, bulanık, sakallı ve akli yerindelik Cuma gecesi… Sonsuz duvarlar ve üstüne çizilen yol… yürümeden koşmadan uçmadan eriyen mesafe.. sorunlu, sorumsuz, anlayışsız, alkollü ve teorisyen.. umudunu yitirmiş son kuşunu öldürmüş, kanatlarını koparmış, mandallanmış elektrik direğinde yüreği
cuma gecesi.. Sonsuzlukta, başlangıçta ve sonuçta, doğanın o vurdumduymaz yatağında, metafizik evreninde ve tüm o diğer saçmalıklarda… Yalnız, kaygılı, havasız, sabırsız geceye hakim karanlıkta…Unutmuş ve yenilmiş ve sona ermiş ve çukurda merdivensiz, ipsiz, sapsız.. o denli boktan…. Cuma gecesi… umutsuz , hayalleri hücrede, düşleri karla kaplanmış yolsuz ve yolculuksuz , beklentisiz ve sona ermiş , parasız ,yeteneksiz, tipsiz , isteriksiz ve asla, yapraklar düşmeden, elindeki teri terletmeden ve sonra ne olacağını bilmeden ama asla ve asla, asla, asla, asla

sensiz değil……

ilanı aşk öykü arası..

morfik | 16 July 2008 14:15

...

‘düş kurmak, akıllı-uslu insanların intihar etme şeklidir’ felsefesi ile çıktım yola..

Israrla kapı çalmakta. Karen Blixen..tayfaların uydurması anonim gemici masalından başka masal bilmeyip te ölümsüz masalları yazan arkadaşım.bir kahve içimi uğrayası tutmuş.ben akşamdan kalma, kafa üç dünya..dün ne oldu acaba? ben nasıl geldim eve? amaann çok ta mühim değil. ne olur (?) ölüm olsa ucunda, sabahtan akşama kadar düş kuruyorum boyuna. öyle ise oh lala…

Biri sade biri bol şekerli yoğunluğu ağızda uzun süre kalan kahvelerimizin savrulan köpüklerini yudumlamaya başlamıştık bile. kendi çapımda ufak iyilikleri alışkanlık edindiğimden Karen-ciğimin bildiği hikaye sayısını ikileyim istedim, merhametimden…

Deniz, insan kalbi; kimi insanlar, deniz kalbi taşırmış. denizin de insanları, insanların da denizleri varmış.. ‘kabaca işlenmiş birkaç ağaç kütüğüne hayatını emanet etmiş ve dalgalara meydan okuyan bir yiğit,’ diyerek gemiciyi tanımlarken Homeros masalımız cüceler ülkesindeki dev Domper’in denizci olmaya karar vermesi ile başlamış.