bildirgec.org

uncategorized hakkında tüm yazılar

Bitmesin….

| 17 November 2008 16:37

Sevgi, sende başlar.
Sevgi, ana, baba, kardeşte…
Sevgi, aşkta başlar,
Çocuklarınla büyür.

İfade özgürlüğü ile gelişir, sevgi…
Umutlarla, inançlarla süslenir.
Sevgi için dağlar, denizler aşılır,
Çöller, çıplak ayakla geçilir.

Senin içindedir, sevgi deposu,
Doldurulmayı bekler her dakika.
Sevgi, kızımın adıdır.
Sevgi, insanın en küçük hücresidir.

Sevgi, bütün duyguların en önemlisi,
En zorudur, ele geçmesi…
Acı sözlerdir, sevgiyi yaralayan,
Karşılıksız ifadelerdir, sevgiyi bitiren…

Theremin: Elektronik müziğin atası

Anthro | 17 November 2008 15:20

Léon Theremin
Léon Theremin

Theremin, mucidi Léon Theremin‘in (Lev Sergeyevich Termen) bir bilimsel çalışma sırasında rastlantı sonucu bulduğu bir alettir. Mucit Léon Theremin 1896 yılında Saint Petersburg’da doğdu ve fizik eğitimini doğduğu şehrin üniversitesinde, Saint Petersburg Üniversitesinde tamamladı. Bir yandan da müzik ve çello dersleri alıyordu.

Rus fizikçi Léon Theremin, mevcut radyo bandından daha geniş radyo bandında yayın yapan bir radyo geliştirme üzerine çalışırken elektromanyetik dalgaların fiziki hareketlerle kontrol edildiğini farkeder. Bu çalışması üzerine yoğunlaşarak 1919 yılında ismine kendi soyadını verdiği Theremin aletini geliştirir.

bir garip ülke

| 17 November 2008 14:49

http://www.sabah.com.tr/2008/11/17/gny/haber,956496E16B6F4201A5E3AAFC707C567C.html

ekonomi de sörf yapmak

sbaskentli | 17 November 2008 13:34

Yıl 2008 ne garip bir zaman diliminde yaşamaktayız.
İnsanlarımızın bir çoğu ekmek derdinde. hatta ekmek derdi davasına birbirininin ense arkasını kollama derdinde.

Haklı kasız tartışması yapacak değilim bu konuda. Zaman öyle bir hal aldı ki başkalarına zarar vermen kendi ekmeğini kazanmak bir çokları açısından neredeyse mümkün değil.

Bir kaç yıldır sürekli güzel tablolar çizen , daha doğrusu bize öyle aktarılan ekonomimiz hızla tepe taklak olmakta.

Bundan 10-20 yıl önce küreselleşme adı altında yola çıkarak tüm dünya ekonomisini tek bri çatı altında toplamayı amaçlayanlar çoktan amaçlarına ulaştılar.

DÜNYAYI KURTARIYORUM, GERİ ÇEKİLİN!(1)

cellatlina | 17 November 2008 12:46

Bütün güvenlikleri geçip uçağa bindim ve kalkıştan sonra “dünyayı müzik kutaracak” diyerek bir yolcuyu kucakladım,onunla kabine yürüdüm. Pilota, havada hareket etmeden durmamızın mümkün olduğunu bildiğimi ve tüm uçaktakilere bir

ibret

vermek için bunu yapmasını istediğimi söyledim. Elimdeki su tabancasıyla onu ne kadar korkutmuş olduğumu görünce ben de korktum. Durduk. İbret kılavuzlarını yolculara dağıttım. Okumaları için 10 dakika verdiğimi, yavaş okuyanlara müsamaha gösterebileceğimi ama ciddiyetle okumayan birini görürsem -bunu alın çizgilerinin değişimlerinden anlardım, iberet kılavuzlarının alın çizgileri üzerinde bazı kodladığım etkileri vardı- vicdansızca davranacağımı söyledim. O dakikada durdum, uçak da durmuştu, tarihi sözler etmenin vaktiydi. Pilotun ağırlığını üstümde hissettim, yere düşmüştüm, ya da düşürülmüştüm.OLMAMIŞTI.

PARANOYA

teacher07 | 17 November 2008 12:23

Sabahın ilk kızıllığında gözlerini ovuşturup, pencereye kendini atacasına yaslandı. Hoyrat balta darbeleriyle, yana yatan bir ağaç gibiydi. Ağır gövdesi komşu ağaç dallarına yaslanmış, odun mu, kereste mi olacağı belli olmayan, ama yıkılmış bir ağaç… Pencerenin pervazına dayanan elleri taşıyamaz durumdaydı koca bedenini. Kolları kırılıp, camdan fırlayacak gibi hissetti kendini. Ürkerek geri çekildi, yedinci kattan yere çakılmak hiç de hoş değildi.Yığılırcasına attı kendini koltuğa. Tavanda avizeye takıldı gözleri bir süre. O da ne? Avize, bir o yana bir buyana sallanmaya başladı. Keskin kılıçların parıltısı fışkırdı ampullerden. Sağından, solundan, başının üstünden tiz bir ıslık çalarak savruluyordu kılıçlar. Televizyondan mermiler yağmaya başladı sağına, soluna. Başını bir o yana bir bu yana eğerek korunmaya çalıştı. O kadar çoktu ki, bunaldı olanlardan. Elleriyle kapattı gözlerini, dizlerini karnına çekti, kıvrıldı koltuğun üzerine.