bildirgec.org

uncategorized hakkında tüm yazılar

Şırfıntı..

koza86 | 02 April 2009 13:46

Soğuk bir yağ kandili altında,
dinliyorum seni;
Sular durulmuyor
Ağustos gelmiyor..

Apolloniks seni ısıtıyor sadece..
Oysa benim,
Ellerim ayrı üşüyor, yüreğim ayrı..

Sen bunları görüyorsun ve hep susuyorsun,
Hep susacak mısın böyle?
Şimdi yüzünü arıyorum,
Daha çook, arayacağım gibi..
Gülüyorsun !
Gülersin! Gül be şırfıntı..

Oysa ki ben sana ağustosu anlatacaktım,
Nasıl anlatırım, bir üvey ana gibi durursan karşımda?
Ağustos gelecek, artık üşümeyeceksin,
diyemiyorsun..
Demezsen deme be şırfıntı,
deme..

(ÖYD) ÖLÜME YAKIN DENEYİM

Sule34 | 02 April 2009 13:12

Dünya üzerinde milyonlarca insan bir şekilde ölüme yakın deneyim yaşamıştır. Ancak ölüme yakın deneyim yaşayanların bir kısmı yaşadığının adını koyamaz. Çoğu insan da yaşadığı bu deneyimi başkalarıyla paylaşmaz.Paylaşamaz.
Kimi yaşadığı deneyimin ÖYD (ölüme yakın deneyim) olduğundan habersizdir.Kimi ise bu deneyimi akıldan çıkmayan bir rüya gibi görür.Bir kısım insan ise yaşadığı deneyimi anlattığı takdirde alay edilmekten korkar yada kendileriyle bu konuda alay edilmiş olduğu için susar.
Ancak ölümden dönen binlerce insanı inceleyen araştırmacılar ölüme yakın deneyimlerin dokuz karakteristik belirtisi olduğunu tespit etmişler.
1- Ölmüş gibi hissetmek
2- Acı duymamak ve huzur. Kişide ölüme karşı korku duymamaya başlar.İçini huzur doldurur.
3- Bedenin dışına çıkmak. Yukarıdan kendi bedenine bakabildiğini fark eder , kendisine yapılan müdaheleleri izler
4- Tünel deneyimi. Kişi kendisini bir tünelin içine çekiliyormuş gibi hisseder.Tünelin öbür ucunda çok parlak bir ışık vardır.

TÜNEL
TÜNEL

5- Işık saçan insanlar. Tünelin sonunda kişiyi ışıktan insanlar karşılar. Bu insanları tanımasa da sevgi dolu olduklarını bilirler. Bazı dinlerde bu insanların Mesih, inandığı dinin peygamberi,melek veya yardımcı ruhlar, arkadaşlar olarak tanımlama eğilimi vardır.
6- Işıktan varlık ÖYD yaşayan kişiye çok yoğun sevgi ve mutluluk verir.
7- Hayatı yeniden gözden geçirmek
Işıktan varlığın yardımıyla kişi hayatını yeniden gözden geçirir.Yaptığı iyi ve kötü her şeyi tekrar hatırlar.
8- Geri dönüşe gönülsüz olmak Bu noktada kimi ÖYD yaşayanlara geri dönmek isteyip istemediği sorulur.Ama kişi hayır dese de kişiye geri dönmesi gerektiği söylenir.
9- Kişilik değişimi.
ÖYD yaşayan kişilerde 8-10 yıllık vadeler içinde olumlu kişilik değişiklikleri gözlemlenmiş. En önemli değişim ise kişi intahar sebebiyle bile bu deneyimi yaşamış olsa, hayata ve getirdiklerine değer verir olmaları ve rtık ölümden eskisi gibi korkmamaları.Bu deneyimlerin tamamı paranormal deneyimlerdir
Acaba siz de ölüme yakın deneyim yaşayanlardan mısınız?.

BİR GÜNEŞİ DOĞURUYORUM TAN ŞAFAĞINDA!

sevde837 | 02 April 2009 10:42

Zaman yine giyinmiş kostümünü.
bir palyaçonun yıldız gözlerinde…
bir posta kutusuna atılmış peruğunu unutmuş.
kıvırcık aşklarda yeşermiş lahana vari.
elma şekerlerini dilimi boyasın diye zulalamışım.
zeytin dalında barışı simgelemişiz de
savaşı türlü şekillere bürümüşüz.
Otağılarımızda zoru sevmişiz asırlarca.
atı alan Üsküdarı geçmiş.
cebelitarık boğazında bademciğim azmış.
bir aleve çalmış sincap, ormanı!
zehrini kendine akıtmış akrep alev çemberinde.
güldüğüm zamanlarda fıtığım çıkmış.
penguen adımlarında yalpalamışım…
bir ağaç çığlığında en sağır rüzgarı aramışım.
bir güneşi doğuruyorum tan şafağında!
Rastgele bir giyinmişlik değil bu!

02/04/2009

Sabaha Kalmadan

Galanthus | 02 April 2009 09:48

Bir hastalık mı bilemiyorum ama ben o işi yaparken çok zevk alıyorum. Öyle böyle değil zevk alıyorum , mutlu oluyorum. Şirkette herkes çıkıyor, tüm personel…Patronlar ve bir kaç müdür kalıyor , satış müdürü , bazen kalite kontrol müdürü , klima satış müdürü. İşte o zaman benim için eğlence başlıyor…

Aslında ilk olarak , erkekler tuvaletinin bozulduğu güne denk geldi bunu yapmam. Bizim patronla kalakaldık ortada, n’apalım dedi , bende patron bayanlar tuvaletine girelim dedim,nasıl olsa kimse yok dedim. Girdik. Her şey öyle başladı işte.

en yalın haliyle ayrılık..

morfik | 01 April 2009 16:24

‘Gidiyor musun ? ‘ diye sormuştun bir gece yarısında. Gitmek ile kalmak arasında gidip geldim saatlerce. Gitmem gerekiyordu. Kalmak istiyordum.
Yanında olabilmek için ayaklarımı kırmıştım gecenin sabahında. Canım acımamış mıydı!! Çok. Hem de çok acımıştı.
İlk iki gün öylesine ağırdım ki kendime, tarifi hep zor olacak, bütün dilleri öğrensem de.

Secdeye dururken avucumdaki çizgiler alın yazıma, isyan içinde olmamamın huzurunda tebessüm çizgileri kendini gösteriyordu, bir bakışta.
Hayaller biçtim oturduğum yerden. Hayaller biçtim sana.
Beceriksiz ellerim, körelmiş iğnelerimle. Yine de ;
Güneşi dikiyordum gözlerine. Denizi pileliyordum dudaklarına. Günden geceleri kesiyordum.