bildirgec.org

uncategorized hakkında tüm yazılar

Steroid düşkünlerine ,Sağlıklı bir beslenme

astral | 09 September 2009 14:02

Erkekler düşünür, nasıl beslensem, ne yesem diye..

Kadınlarla kesinlikle aynı değildir. Kadın daha az karbonhidrat tüketmeli, erkeğin kas için protein miktarı daha farklı. işte o yüzden önerilerde farklı olacak.

özellikle gün boyu çok koşturup, çok yorulan erkekler için ideal.

Sağlıklı bir beslenme için, uyulması gereken ayrıntılar, püf noktalar ve olmazsa olmazlar var. Olmazsa olmazları yazarken, eğer yapılabilirse iyi olacakları da ekleyeceğim. Olmazsa olmazların kalın yazacağım.

Sabah:
kalkar kalkmaz iki bardak su ılık su
yarım çay bardağı pekmez
bir elma
iki muz
bir tabak konfleksli süt
tüketilmeli. kahvaltılık yulaf ve nesle meyveli konfleks karıştırılmalı. İçine ceviz, üzüm, küçük lokumlar konulabilir.

Ölü-yorum…

belesh | 09 September 2009 12:47

Aduket
Aduket

Siyah. Sayın seyirciler, yazıda bir hata var. Lütfen alıcılarınızın ayarıyla oynamayınız. Yazıyı bu şarkı eşliğinde okuyunuz…

Eksiliyorum. Yavaş yavaş bitiyorum. Kaybettiğim her hücrede sen varsın. Senin olduğun her hücre benim için bir evren. Ve bütün evrenlerimin güneşi sensin. Bütün sistem senin üzerine kurulu. Azalıyorum. Sen benden gittikçe yeni dünyalar çoğalıyor. Bütün dünyaların merkezinde sen varsın. Bilmem kaç derecelik açılarla senin etrafında dönmeye çalışıyorlar. Ama aslında benimsin. Benden bir parçasın. Bin parçaya bölünmüş bensin. Bensin bir sensin. Sensiz ben bir hiçim.

ZİYNEBE

teacher07 | 09 September 2009 11:52

www.sadecebiz.net/kissadan-hisse-t9990p2.html
www.sadecebiz.net/kissadan-hisse-t9990p2.html

Çocuklar ona Ziynebe derlerdi. Bazı yörelerde nine, anneanne, babaanne yerine ebe derler. Kısaca söylenen bu isim aslında Zeynep Ebe’ydi. Giderek bütün köyün Ziynebe’si oldu Zeynep Ebe. Kendi yaşıtları, hatta birkaç yaş büyük olanlar bile Ziynebe derdi O’na. Komşuların değil tüm köyün sevgili Ziynebe’siydi. Boş zamanlarını değerlendirmek, eğlence ihtiyaçlarını gidermek isteyen onun kapısı önünde alırdı soluğu. Ellerinde örgüleri, akşama yapacakları yemek malzemeleri ile toplanan kadınların kahkahaları köyün alt başından duyulurdu. Alt başta duyanlar bilirlerdi ki Ziynebe’nin evinin önü yıkılıyor. Dedikodu olur muydu? Bilmem beklide olurdu, hangi toplantıda dedikodu yok ki…

O kadar tatlı, o kadar şirin, bir o kadar da sevecendi. Başörtüsünün üstüne, alnından dökülen saçlarını örtecek şekilde, renkli parlak kumaştan çeki dedikleri bir ipekli bağlardı. Tombalacık, sevimli yüzü ortaya çıkardı. İkiz doğmuştu, boyu on yaşlarındaki bir kız çocuğu boyundaydı. Nükteli konuşması, yaptığı şakalarla kırar geçirirdi ortalığı. Boyuyla dalga geçenlere bile güler yüzle davranır, verdiği yanıtlar espriyle karışık dokundurma olsa da kimse aldırmazdı o laflara. Çok zaman çocukların arasına karışır onlarla evcilik bile oynar, onların gönüllerini hoş etmekten zevk alırdı. Şakacıktan kavga bile ederdi çocuklarla. O bir deryadır, köyün gülüdür.

Eyleme Geçmek

tutkulubiryazar | 09 September 2009 10:52

Bazı insanlar tanırız, onlarca kitap okurlar sohbetlerinde bunlara yer vermeyi de ihmal etmezler ama gene de bir şeyler yapamazlar. Çok bilen(!) bu insanların arasına çoğu zaman biz de gireriz. Okuruz ve sadece geçeriz. Bugüne kadar onlarca kitap okuyup da bir şeyler yapamayan insanlar bildiklerini uygulamayan insanlardır.
İnsanların çoğu nasıl yapılacağını bilir; şimdi yapması gerekeni bilir; ama gene de yapmaz. Dağa, ona bakarak tırmanamazsınız. Elinizdeki aletleri kullanmayı ne kadar iyi bilirseniz bilin kullanmadan onlar bir şeye yaramaz. Dünyanın en değerli hazineleri sizin olsa harcamasanız neye yarar! Uygulanmayan bilgi de tıpkı bunun gibi ne size ne de başkalarına fayda sağlar.Bir şeyleri yapmak için bilgi gerekse de uygulanmayan bilgi yok gibidir. Başarı için öğrenmekten daha önemli ve asıl işinize yarayacak olan adım uygulama aşamasıdır.İşte o zaman öğrendiğiniz bilgi işe yarayacaktır.

Asıl başarı bence öğrendiklerini uygulamaktır. Okuduklarını uygulayanların yıldızları çok geçmeden parlayacaktır. Okumak zihinseldir ama; önemli olan zihnimizin eylemlerimize rehberlik etmesidir. Çok güçlü bir eser sizi öyle veya böyle az da olsa hareke zaten geçirir. Fakat bu harekete geçme için bile irademizle ve duygumuzla bilgimizi yoğurmamız gerekmektedir. Önemli olan ruhunuzun delicesine uygulama ateşiyle yanıp tutuşmasıdır. Arılar bize bu konuda etkin bir örnektir. Bal için onlarca çiçeği bıkmadan,usanmadan ve vazgeçmeden ziyaret eder.Çünkü bilir ki bu çabasının sonucunda elde edecekleri vardır… Unutmayın kovanda duran arı bal üretemez.
Bilgi değerlidir; ama içi boştur. Ve bilginin içini eylemlerimiz doldurur. İslamda da bildiğinle amel et anlayışı yer almaktadır. İlhamlarını İslam’dan alan kahraman ecdadımız bildikleri ile amel etmeyi temel prensip haline getirmişler ve netice de dünyaya örnek bir vasıfla bizi temsil etmişlerdir. İslam’ın şanlı peygamberi Hz.Muhammed(SAV) de ahrette en çok pişman olanların bildikleriyle amel etmeyenler olduğunu söylemiştir.

Bilgi Silsilesi

lucy in the sky with diamonds | 09 September 2009 09:58

Çok uzun zamanın ardından yine aranızdayım arkadaşlarım, özlendiğimi bilirim. alışkanlık yaparım her tür bünyeye.
eh bu süreçte biraz bilgilendim haliyle biraz da ukalalaştık haliyle…
kendime söylenir dururdum işim teknolojiyle direk alakalı olmasına rağmen, nasıl olurda bu denli teknolojiden habersiz olurum diye… ama artık eşşeklerin mühendislerden daha iyi yol yaptığını biliyorum, uydu bağlantısıyla internete bağlanmanın dışında, tüm internet sağlayıcı şirketlerin, malum sağlayıcıdan aldığı ve dolayısıyla ekstra bir avantajı olmadığını, internet güvenliği kanununda son çıkan yasalar nedeniyle, (kişi kendi insiyatifiyle kullanmaz artık denileceğinden) kısmen internet kullanımın yasak olduğunu biliyorum 🙂

kadın eli

taha3045 | 09 September 2009 09:48

Kadın eli değerse ne olacak ki? Daha mı güzel, daha mı temiz, daha mı amatörce ,daha mı aptalca veya akıllıca ben hiç anlamıyorum bir şeye kadın eli değmiş demek kadını yüceltip erkeği aşağılar mı yoksa tam tersi mi? (Gökyüzündeki kadın eli: Mualla kaptan)

Kadın eli değdiği heryeri hemen güzelleştiren bir şeydir .Diyebilir miyiz? diyemeyiz çünkü ne kadar bir ev derli toplu yemek güzel yapılmış sa kadın eli değdi diyorsak, çarpılmış bir trafik lambası ya da arabayla çıkılmış bir kaldırım görsek te diyoruz. Ama biz yine de değdigi yeri güzelleştiren el olarak alalım kadın elini, her ne kadar biz de yapıyoruz niye kadın eli değdi deniliyor diye sitem edesimiz varsa da etmeyelim.(Bekar evi, kadın eli)

Kimler bu ateşte yanmak isteyecek?

kahramancayirli | 09 September 2009 08:48

Ahmet Ümit, şu sıralar bir İstanbul romanı yazıyor. Ayşe Kulin yeni romanını bir yıl içinde yayımlıyor. İnci Aral ise Sadakat adındaki yeni romanını yazmakta şu sıralar. Mario Levi’nin yeni İstanbul kitabı şimdilik çalışma aşamasında. Daha önce de haberini verdiğim Murathan Mungan’ın yeni hikaye kitabı Eldivenler, Hikayeler iki gün sonra kitapçı raflarında olacak (Dünya Kitap – 04.09.2009)…

Deryada Bir Yangın Yeriydiniz Siz…

Kuduz maymun | 08 September 2009 18:15

Tam da ihtiyacım olduğu anda geldi. Tam da yapayalnız olduğumda, iyice düşkünleştiğimde, bir kenera itiliverdiğimde geldi aşkınız. İnsanoğulları arasında en sefil, en zelil olduğum anda yakıp kavurmak için imdada yetişti. Daha düşkün bir anımda yakalayamazdı. Bir başıma, soğuk odalarda battaniyelere sarınıp ısınmaya çalıştığım, akşamları karnımı ucuz yollu ekmek ve margarinle doyurduğum, çayla keyfettiğim anda. Yaz aylarının bomboş tozlu meydanlarında, terli şaşkınlığında; karla kaplı yollardan geçerken gördüğüm köy evlerinin ıslak damlarında, kömür kokan bacalarında aşkınızı kokladım. Su alan pabucumun içinde üşüyen ayaklarımı sesinizle ısıttım. Ah, o sesiniz; sizin sesiniz.

İstanbul bir derya, siz o deryada bulduğum gençliğimdiniz. Yollarda kurduğum düşlerdiniz. Uykusuz aldığım yollarda. Savrulan karda beklediğim saatlerdiniz. Kızarmış burnumun, gözlerimin, kısılan sesimin, soğuktan moraran ellerimin beklediğiydiniz. Siz yollardaydınız.
Siz karnımın açlığını, uykusuzluğumu, sefilliğimi, yapayalnızlığımı okşayan bir şiirdiniz. Ah siz…