bildirgec.org

uncategorized hakkında tüm yazılar

İktisadı Merak Etmemizin Sebepleri ve Ekonomi Niye Mühimdir?

reddear | 04 October 2010 09:28

Ekonomi(Tutumbilim) isimli bir bilimi merak ediyorsak, böyle bir disipline ilgi duyuyorsak iktisat( geçim bilim) ilminin önemli olduğunu düşünüyorsak fiiliyatın ekonomi diye adlandıracağımız ekonomiyle ilgili diyeceğimiz unsurları kapsaması gerekir. Başka bir deyişle fiili gerçek yaşamda ekonomiyle ilgili öğeler olmadan ekonomiyi merak etmemiz, ekonomiyi düşünmemiz, ekonomi hakkında fikir üretmemiz mümkün değildir. Görmediğimiz ve gözlemlemediğimiz bir şeyden sonuç çıkartmak, onu tanımlamak ve o gerçeğin ötesine geçmek ve bunlardan ilmi bilgi çıkartmak olanaklı değildir.

Vanilya Sohbete Dökülürken

astral | 03 October 2010 11:48

Z, keyifle anlatıyordu, arkadaşına; ‘Vanilya, pudra ve bir parça misk kosusu yayılıyor… Yine her zamanki gibi pırıl pırıllık.

Gözler canlı ve o gözlerin ardındaysa ‘İnsana dair olan, ölmedi.’ dedirten anlamlı bakışlar… Saatlerin nasıl geçtiğini anlamadığım -iki lafın arasında kalan- akşamlar…’

N- Z’nin kelimeleri bölünmesin diye düşündüğünden, Z coşmuşken ve sözcükleri sepete koyup, serüvenler bulurken kendine, dokunmadı; dokunamadı.
Ve sonra Z devam etti…

‘Havaya karışan bu “keskin” kokunun sebebi, için için yanan ben olabilir miyim? Vanilya, misk, pudra kokuları benden yayılıyor olabilir mi odaya? Yoksa biri tütsü mü yaktı?

İlişkide Akıllılık ya da Çocuklaşmak

astral | 02 October 2010 11:19

Her yere onu da taşımak istiyorum. Biliyorum olur şey değil. Hatta saçma.

Arkadaşım ‘Gelsene gezelim’ dedi. Hiç canım çekmedi. ‘Şudur budur’ dedim, kapattım konuyu. Ama o olsa yanımda, giderim, giderim; o zaman canım ister.

Biliyorum, bunların hiç biri mantıklı değil. Sanki o olursa sohbet çok güzel olacakmış, o olmazsa onca yıllık arkadaşımdan sıkılacakmışım gibi. Ben ‘onu istiyorum’ ve ‘sadece onu’ istiyorum, aslında durum bu. Arkadaşlarımı onsuz çekemememin nedeni de bu.

huzur

civil slave | 01 October 2010 15:41

Yağmur yeni başlamış. Kurşuni gökyüzü.
Bir sarhoş koku dört bir yan.
Yüksek bi yaylada bir çimen denizi.
Denizde ada gibi tek başına dev bir ağaç. Konuşuyor yağmurla hışır hışır.
Arada bir bi şimşek çakıp düşüyor bi yerlere yıldırım gibi.
Mis gibi huzur çekiyorum ciğerlerime.
Damlalar tıpırdıyor kepeneğin üstünde. Sıcak güvenli.
Tatlı bir uyku isteği.
Huzur anlayacağın huzur.

‘Neo Osmanlı’ dönemi mi geliyor?

AlperBlog | 01 October 2010 11:10

Özellikle son dönemlerde zaman zaman vurgu yapılan senaryolardan biri de Neo Osmanlı yani ‘Yeni Osmanlılar‘ tabiriyle ifade edilen kavram.Aslında bu konu hakkında ne zamandır birşeyler yazmak istiyordum hele son zamanlarda bazı yerli,yabancı gazete ve dergilere konu olunca kesinlikle bunu paylaşmalı ve artık bazı şeyler hakkında sizleri bilinçlendirmeli dedim.

Beni bu yazıya teşvik eden son ve ana madde Newsweek dergisinin yer verdiği çarpıcı bir haritaydı.Harita gelecekteki dünya haritasından bahsediyor.Ne ilginçtir ki Yeni Osmanlı diye tabir edilen oluşum Newsweek’in ana konularından biri olmuş.Haritada Türkiye, Türkmenistan ve Özbekistan‘ın oluşturduğu Yeni Osmanlılar kesimi dikkat çekiyor.Aslında Newsweek’in ilk yer verişi değil bu konuya.Daha önceleri de Başbakan’ın çıkışlarından baz alınarak “Yeni Osmanlı mı?” şeklinde bir kapakla çıkmıştı karşımıza.

ÖYLE GÜZEL Kİ

mavilikler | 01 October 2010 09:59

Denemekten ne zarar gelir ki?! Kafamda bir şeyler şekillenmeye başladı bile.

Gerçekle ne kadarı örtüşecek, kim bilebilir? Hayal etmesi bile öyle güzel ki!

Sabah erkenden çıkarım yola. Ama gerçekten erken… Kuşlar bile uykuda, güneş yeni yeni yükselmeye başlamış, hafif bir pembelik varken ufukta… Kapımı kapatır, atarım kendimi dışarı.

Nasıl bir sessizlik karşılar kimbilir beni! Koca şehir bir bana kalır. Ayaklarım döverken kaldırımları, hiç olmadığı kadar bana ait olur tüm sokaklar.

zıp

astral | 30 September 2010 16:28

Cake’den Building a Religion’u sonuna kadar açıp zıp zıp zıplamak içgüdüsü tepeme çıkmış durumda. Güzel gecede 4 votka burn içmiş gibiyim. (ki, alkol almıyorum) Eskilerdeki gibi pogo partisine katılmış, en yakın arkadaşımla doyasıya eğleniyoruz.

Dışarı çıkmadan saatlerce hazırlanıp gecelere aktığımız gecelerden biri değil şu an. Sıradan bir öğle vakti ve sıradan bir iş temposu. Fakat içimde tempo tutan bir ritm ki, aman aman!

Dur dura bilirsen. Dansa düşkünlüğüm eskiden. Yıllar önce üniversite giriş sınavına hazırlanırken, gecenin üçü, matematik soruları çözerken radyoda Pussycat Dolls çıkar ve o an itibariyle kalkar dans etmeye başlardım. Tek başına da olsam, ayrılınmayacak bir durum bu dans. Millet dans etmek için kafayı bulur, rahatlar; öyle atar kendini sahneye. Benim içinse hareket etmeden durmam için çalışmam lazım. Çok zor durum, çok.