bildirgec.org

uncategorized hakkında tüm yazılar

HAYDİ PARFÜM YAPALIM

herbalist | 15 May 2008 09:59

Parfümler asırlardır kadınların ve erkeklerin ilgisini çekmiştir.Parfüm kelimesi latince Per(içinden) ve fumum (duman veya ateşle)kelimelerinden türetilmiştir.Kokulardan haz almak insanın yaradılışında vardır diyebiliriz.Temel olarak parfümler doğal bileşenlerden hazırlanır, bunula beraber günümüzde pek çok parfüm sentetiktir.Ne yazık ki bu aromatik kimyasallar bizi saf esans yağları gibi derinden etkileyemezler.Parfüm reklamlarında aksi belirtilse de, kimse bir başkası gibi kokmak istemez bence.Siz de benim gibi sürdüğünüz kokudan başka kimsede olmasını istemiyorsanız,kendi parfümünüzü kendiniz yapabilirsiniz,bu iş hem çok zevkli ,eğlenceli hem de maliyeti sentetik parfümlere göre daha azdır.

yobaz kralice

ser-hus | 14 May 2008 22:21

http://www.milliyet.com.tr/default.aspx?aType=SonDakikaGaleri&ArticleID=544452&PAGE=3&ver=78

Ernst Stavro Blofeld

Krolock | 14 May 2008 18:08

Ernst Stavro Blofeld, Ian Fleming tarafından yaratılan, bir super villain’dir. Kötü kalpli bir deha olan Blofel, İngiliz gizli servisinin ve dünya egemenliğinin baş düşmanı global suç organizasyonu Spectre’nin baş hayaletidir. Terörizm, intikam ve zorlama üzerine kurulu felsefesi, global üstünlük sağlamayı amaçlar.
Blofeld’i James Bond filmlerinde sıklıkla görürüz. Örneğin:

From Russia With love
Thunderball
You Only Live Twice
On Her Majesty’s Secret Service
Diamonds are Forever
For Your Eyes Only
Never Say Never Again

Ne dir bu nor mal?

zoey | 14 May 2008 12:39

hayat bi muallaksa ‘ne’dir nedir?
ne ye de eklersek bu nedir olur ya hani o zaman nedir bu…ve sorarım size nedir bu nor mal?ve tabi nor öbeği var bi de….(zoey)

Nor du ay bot of yu
Nor mandiya yani nor man dı ya o hesap.
Nor ad ren alin yani ren(bir geyik cinsi) alin heye can lan??? (untouchablezen)

dokunulmaztekamül sana bir sır vereyim mi?bu kop oğlan normandiya’ya üçüncü dünya savaşını başlatmaya gitti.Yüce Yaradan yardımcısı olsun.
ve dokunulmaztekamülün yukarda bahsettiği ren(bir çeşit geyik) o cins-ü hayvan belirsizlik normundan istifa edip burjuva köpeği olmaya hak kazanmıştır.kopanisti bunu protesto amaçlı salsaya başlamıştır…(zoey)

ANI YAŞAMAK

teacher07 | 14 May 2008 12:04

Olumsuz duygu, düşünce ve davranışlarımızın kaynağı geçmiştedir. İçinde yaşadığımız toplum ve kültürün bize öğrettikleri, koşullanmamıza yol açar. Toplumsal kişiliğimiz, zaman içinde yaşadığımız psikolojik zamanı tam yaşamaktan alıkoyar. Ya geçmişte ya da gelecekte yaşamaya zorlar bizi. Bugünü yaşamayı isteriz. Ancak; koşullanmalar bunu başarmamızı engeller.
Şu anı yaşamayı, bazı meditasyon ve gevşeme teknikleri ile öğrenebiliriz.1-) Merkez Deneyimi:
Kendimizi serbest bırakma egzersizi ve merkezimizi hissetme egzersizi ile deneyimi gerçekleştirebiliriz. Rahatça oturun dört-beş kez derin nefes alıp verin. Nefesinizi sayabilirsiniz. Aldığınız havayı hissedin. Kaburgalarınızı, midenizi, diyaframınızı hissedin. Nefesinizi normal duruma getirin. Dikkatinizi başınızdan ayaklarınıza kadar dolaştırın. Yorumlamadan, dikkatinizi hissettiklerinize yöneltin. Sükûnet mi? Kaygı mı? Başka ne? Hissettiğiniz duygunun karşıtını hissetmeye çalışın.Bu dikkat ve hissetmeleri birkaç kez yineleyebilirsiniz. Size zor gelebilir ama uygulayın. Kendinizi serbest bırakın, kendinizi olduğunuz gibi hissetmek nasıl bir duygu onu hissedin.Merkez sözcüğünü ve kavramını düşünün. Merkezinizi hissedin, farkına varın. Merkezinizin enerjisini ve hareketini izleyin. Başınızdan ayağınıza bu enerjiyi hissedin. Enerjiyi en fazla nerenizde hissediyorsunuz? Bunu istediğiniz kadar sürdürün. Gözlerinizi yavaşça açın. Serbest bırakma ve merkeze yoğunlaşmayı sabah akşam yemeklerden önce yapmanız uygun olur.

KEŞKE…

quare | 14 May 2008 09:23

Keşke… Muhtemelen her insanın dile getirdiği kelime… Aslında muhtemelen kısmı bile fazla… Her insanın mutlaka dile getirdiği kelime demek daha doğru olur. Nedense her insan kendi keşkesinin daha yıkıcı olduğunu düşünür. Ya da her keskede “bu seferki keşke en ağırıydı” der. Belki de haklıdır. En son yapılan hata, en son hissedilen üzüntü, en son yaşanılan mutluluk hep en fazla olanıdır. Yeni bir keşkeye gebedir son keşke, ve yerini yeni keşkeye bıraktığı anda eskir, eskimesi ile birlikte verdiği acı da hafifler.

Ama en yıkıcı keşke, kimseyle paylaşılamayacak olan, bir daha tekrarlanması ya da geri dönüşü olmayan keşkedir. Bir de bu keşkenin tek suçlusu siz iseniz, bile bile keşke demeye yeltenmiş ve bunu başarmışsanız bu yükü kaldırmak gerçekten çok zordur. Suçlayacak birilerini arar gözleriniz… Nerdeyse sokaktaki hayvanatı bile suçlamayı isteyecek kadar şuursuzsunuzdur. Tek istediğiniz yükü biraz hafifletebilecek ikinci kişidir… Ama asla bulunmaz o kişi. Hata da, keşke de sizindir…