Olumsuz duygu, düşünce ve davranışlarımızın kaynağı geçmiştedir. İçinde yaşadığımız toplum ve kültürün bize öğrettikleri, koşullanmamıza yol açar. Toplumsal kişiliğimiz, zaman içinde yaşadığımız psikolojik zamanı tam yaşamaktan alıkoyar. Ya geçmişte ya da gelecekte yaşamaya zorlar bizi. Bugünü yaşamayı isteriz. Ancak; koşullanmalar bunu başarmamızı engeller.Şu anı yaşamayı, bazı meditasyon ve gevşeme teknikleri ile öğrenebiliriz.1-) Merkez Deneyimi:Kendimizi serbest bırakma egzersizi ve merkezimizi hissetme egzersizi ile deneyimi gerçekleştirebiliriz. Rahatça oturun dört-beş kez derin nefes alıp verin. Nefesinizi sayabilirsiniz. Aldığınız havayı hissedin. Kaburgalarınızı, midenizi, diyaframınızı hissedin. Nefesinizi normal duruma getirin. Dikkatinizi başınızdan ayaklarınıza kadar dolaştırın. Yorumlamadan, dikkatinizi hissettiklerinize yöneltin. Sükûnet mi? Kaygı mı? Başka ne? Hissettiğiniz duygunun karşıtını hissetmeye çalışın.Bu dikkat ve hissetmeleri birkaç kez yineleyebilirsiniz. Size zor gelebilir ama uygulayın. Kendinizi serbest bırakın, kendinizi olduğunuz gibi hissetmek nasıl bir duygu onu hissedin.Merkez sözcüğünü ve kavramını düşünün. Merkezinizi hissedin, farkına varın. Merkezinizin enerjisini ve hareketini izleyin. Başınızdan ayağınıza bu enerjiyi hissedin. Enerjiyi en fazla nerenizde hissediyorsunuz? Bunu istediğiniz kadar sürdürün. Gözlerinizi yavaşça açın. Serbest bırakma ve merkeze yoğunlaşmayı sabah akşam yemeklerden önce yapmanız uygun olur.2-) Hissetme Egzersizi:İnsan hisseden bir varlıktır. Ama bize duygularımızı bastırmamız öğretilmiştir. Bu nedenle, hissettiklerimizi genellikle fark etmeyiz, yabancılaşırız. Hissetme egzersizi ile duygularımızla ve onların gücü ile yeniden bağlantı kurarız.Rahatça oturup gözlerinizi kapatın. Başınızdan ayağınıza kadar kendinizi gözlemleyin. Ne hissettiğinizi fark edin. Duygunuzu yargılamadan olduğu gibi kabul edin. Duyguyu ve gücünü hissettiğiniz için kendinizi kutlayın. Duygularınızdaki enerjiyi, yoğunluğunu ve gücünü, gücünüzü hissedin.3-) Ayna Egzersizi:Ayna önünde rahatça oturun, ayakta da durabilirsiniz. Birkaç derin nefes alıp verin. Rahatlayın, başınızdan ayağınıza kendinizi gözden geçirin. Yargılamadan ne hissettiğinizi düşünün. Kendinize derin bir sevgi duyuncaya kadar gözlerinizin içine bakın. Kendinizle ilişkiye geçersiniz, kendinizi olduğunuz gibi kabul edersiniz. Değerli, güzel olduğunuzun farkına varırsınız. Sadece insan olduğunuz için, değerli olduğunuzu hissedeceksiniz. Yaşıyor olmanın sevinci ve coşkusunu iliklerinizde hissedersiniz. Sabah akşam ayna egzersizi yapabilirsiniz.4-) Şimdi Deneyimi:Her şeyinizle içinde yaşadığınız anı duyumsamaya yarayacak bu deney. Duygularınızı inceleyin. Çevrenizdeki görülecek şeylerin, seslerin, kokuların, bilincine varın. Birkaç dakika içinde, o anda bilincinde olduğunuz şeyleri anlatan cümleleri; “burada ve şu anda” şeklinde başlayarak söyleyin. Burada ve şu anda ayakta durduğumun farkındayım. Burada ve şu anda yemek kokusu aldığımın farkındayım. Burada ve şu anda sokaktan korna sesi geldiğinin farkındayım vb. bu egzersizi günde birkaç kez, yapabildiğiniz kadar yapın.Baştan ayağa vücudunuzu inceleyin, ayrı ayrı her uzvunuzun farkına varın. Duygularınızın farkına varın. Yine, burada ve şu anda diye başlayan cümleler kurun. Burada ve şu anda heyecanlı olduğumun farkındayım vb. iyiyim ya da kötüyüm değil; ne hissediyorsanız onu söyleyin. Zamanla her şeyinizle içinde bulunduğunuz anı yaşayacaksınız. Mutsuz, üzgün, kızgın, tedirgin vb. olumsuz gösterilen duygular kötü duygular değildir. Bu duyguları açığa çıkarmadan; mutlu, sevinçli, sakin, huzurlu vb. duygular olamaz. Hissetmemiz gereken bir duygu yoktur. Hissettiğimiz duygular vardır. İçimizdeki toplumsal kalıp; işe, kariyere, paraya, eşe ve çocuklara vb. sahip olmamızı düşündürür. Ama sahip olduğumuz tek an “şu an” ı kaçırırız.Kaynak: Korku ve Özgürlük (Ruhsal İyileşme) – Dr. Vesile BOLAÇ.