bildirgec.org

umut hakkında tüm yazılar

GÜN IŞIĞI

libade | 02 October 2008 10:30

Karanlık bir geceyse; sabaha yakın olan, kararlarını ertelemelisin o vakit, gün ışığına…
Eğer yanlış yapmaktan korkuyorsan yada kararsızlıksa beyninin içinde düşüncelerini kemiren, acele etmemelisin…
Seninle birlikte akan nehirlerin, yönü değişecekse eğer verdiğin kararla ve zamana meydan okuman gerekiyorsa eğer, hoyratça kullandığın dakikalarını hatırla. Boşver dediğin saatleri, olsun diyerek gülüp geçtiğin günlerini, haftalarını hatırlat kendine…
Mola verdiğin duraklarda, bulabiliyorsan aradığını şanslısın yada üç kuruşa satmamışsın en kıymetli zamanlarını. Ama o duraklarda yoksa hayalini kurduğun yada kurdukların, bir düşün; ya geç çıkmışsındır yola yada verdiğin kararlar yanlıştır…
Unutmaki; doğru kararlar, doğru zamanla birlikte girmelidir hayatına. İkiside bir olmalıdır düşüncelerinde. Ve faaliyete geçirdiğinde, günün birinde, biri diğerinden hiç ayrılmamalı ki, hayatında boş yere akıp gitmesin…
Ne karanlıklarda ver kararlarını,
Nede duraklarda yaşa pişmanlıklarını…
Gün ışığını bekle, karanlık geceleri silen,
Hayallerini gerçekleştir, pişmanlıklarını bitiren…

özet..

morfik | 09 September 2008 11:43

Telefonu üç kez marş eşliğinde çaldı. Uyaran seste ne yazdığını biliyordu. Okudu yeniden. Başını salladı yalnızlığına rağmen.

Duşa doğru giderken üzerindeki tüm ağırlık yere düşüyordu. Esmer teni gibi esmer bir hayatı hatta esmer düşleri günün ilk ışıklarına göz kırpıyordu. Kırmızı banyosu ile uyum içerisinde sayılırdı.
Buz gibi suya eliyle dokundu. Ayak uçlarına düşen damlalarla irkildi. Nefesini tuttu ve tüm bedenine uyan dedi. Bir müddet boynundan sadece suların akmasını dinledi. Şebboylar geldi aklına nedensiz. Saçlarını yıkadı uyanmış olmalı diye düşünürek.
Sen uyurken ayak ucunda duran dünya , aralanan göz kapaklarınla uyandı işte dedi.
Tazelenen benliğiyle bornozuna sarıldı. En sevdiği elbiselerinden biri olan siyah kuşaklı, düşük kollu, belini saran , diz kapaklarının altına düşen mor elbisesini giymeye karar verdi. Saçlarına da derli toplu bir şekil vermek yerine sadece tarayarak olduğu gibi bıraktı. Mutfağa doğru yürüdü, panosunda yazan yazının ilk dört kelimesine ilişti gözleri, dolabın kapağını açarken ezbere okumaya devam ediyordu. ‘nar gibi kızarmış..’yazı bitti, dolabın kapağını kapattı. Gitti çantasını aldı. Siyah ayakkabılarını giyip iş yerine doğru yol aldı.

Düşler yaşandıkça, yaşam aydınlanır

srkncntrk | 09 September 2008 10:17

Saman alevi gibiydi, düşlerim.
Biri yanar, biri sönerdi.
Gecemi gündüz.
Gündüzümü gece yapardı.
Kimi zaman umutlu
Kimi zaman umutsuz bakardı hayata
Kah güzeldi, kah hüzünlü
Ama her zaman tazeydi, yeniydi.
Hiçbir zaman birbirini tekrarlamadı
Hep yenilendi, aynı olmadı hiçbir zaman
Gelecek bu ya aydınlık, ya karanlık
Seçmek elimizde, yada değil
Bu bir muamma hayatta
Kimi zaman boşvermişiz
Kimi zaman peşinden gitmişiz.
Varacağımız yeri bilmeden
Belkide sonsuzluk özlemi
Bize düş kurduran,
Yenilenme arzusunu yaşatan
Bedenimiz bile hergün yenilenmekte
Ama sonsuz değil,
Hayatta hergün değişmekte,
Ama baki değil
Baki olan bir allah
Bir de ruhlarımız.
Ama onunda sonu belli değil
Belki acı cekecek, belki sevinecek
Ama birgün mutlaka hesap verecek.
Düşler sona erdiğinde herşey ona yüklenecek.
Aydınlık veya Karanlık birini seçecek.

Umut`un Ölümü

suphi | 03 September 2008 19:49

Rusdunu ispat etmesine az bir zaman kala kalbi dayanamadi artik ve durdu. Elindeki ekmek yere dustu ve kuslara talan oldu.Uzerinde kimligi olmadigi icin kimligini teshis edemedi polisler.Bir taniyani da cikmadi.Bir seveni de yok muydu? Bir elinden tutani?
Yoktu belki.Nasirliydi elleri.Elleri kucuk, elleri soguk,elleri nasirli. Hangi kadin tutardi elinden.Bilemezdi, dunyayi da tavaf edemezdi. Ya topal ayagi izin vermezdi ya da zabita. Goruntu kirliligi olusturuyor diye yasaklanabilirdi umuma acik mekanlarda dolasmasi.
Cebinde bir parca kagit buldular ve kagida kara kalem yazilmis cirkin bir yazi; benim sadik yarim kara topraktir.
Nerden bilirdi ki vucudu bir universitenin arastirma hastanesinde kadavra olarak kullanilacakti.

İyi ki/ Malesef Her şey Değişir..

hipangel | 30 August 2008 11:30

Her şey değişir..
İyi ki
Ve
Malesef..

Her şey değişir malesef..
Tam da alışmışken,
Her şey yoluna girmişken..
Hesaplayamadığın veya gözden kaçırdığın
Bir şey olmuş..
Senin bundan ne kadar ve nasıl etkilendiğin
Önemli olan..
Hazır mıydın
Hayatın ve insanların
Kötü sürprizlerine?
Peki kendine?
Pişmanlığa hazır mıydın?

İyi ki her şey değişir..
Bundan sonra düzelmez,
Ne yapsam da olmaz dediğin bir an..
Her zaman umut taşıyıp vazgeçmemek lazımmış
Demek ki..
Peki sen?
Sabretcek kadar güçlü müsün?

Bir Sen Değilsin!…

BAYMAHMUT | 22 August 2008 16:10

Niçin böyle cevrü cefa edersin,
Ne çekerim bilmez misin?
Sevmiyorsan de hele
Boşa neden bekletirsin
Bir can sen misin?
Hiç mi beni düşünmezsin,
Nasıl dayanır bu demezsin,
Tek sevmeyi sen mi bilirsin?
Sadece senin yüreğin mi acır
Sanırsın, yanıldığının farkına
Ne yaparsam varırsın?
Acıyor yüreğim diyorum,
Acıyor işte!
Hem de
Hem de
Hem de
Çok acıyor.
De hele bana sevemedim seni,
Alışamadım sana
Ya da bana göre değilsin de.
Ama de.
De, de bileyim,
Kendi yolumu çizeyim.
Bir sen değilsin, acı çeken,
Bir sen değilsin ağlayan,
Bir sen değilsin umutları olan.
Bir sen değilsin!…

Susma!

zaynakim | 22 August 2008 15:45

Gözlerine nefesim değdi ya
Kalmadı cihanda eksiğim.
Tamamladım ne varsa
Yoksunluk adına silindi,
Ne var ne yoksa
Gözüne nefes kadar yakın olmak.
Nefesin gibi bakmak,
Boğazımda bir düğüm
Şimdiden özledim.

İnsanoğlu Son Nefesini Verirken Bile Yaşamdan Umudunu Kesemiyor…

07ebru | 14 August 2008 12:00

Çok zayıflamış, son üç bir damla su bile boğazından gitmemişti. Serum ise artık morarmış olan kolunu iyice zorluyordu. Ameliyat olsa bu kadar korkmazdı ama iğneden hep korktu.
Doktoru midesinden beslenmesinin şart olduğunu ama kendisinin buna yanaşmadığını söylediğinde göz göze geldik Bakışlarımla “O”na cesaret vermeye çalışarak, “ben izin veriyorum gerekli cerrahi müdahaleyi en sıra sürede gerçekleştirelim, ne oral ne de damardan beslenemiyor artık” dedim. Hiç ses çıkarmadı, itiraz da etmedi. Gözlerime bakıyordu “hala kurtulacağıma inanıyor musun?” der gibiydi. Gülümsedim “evet inanıyorum, kurtulacaksın, bak ben yanındayım” der gibi…

SAKIN DURMA….

eylulbahar | 30 July 2008 12:50

Yıldızlara ulaşacağız bir gün bekle, özlem duyduğun hayat için sakın yılma,
asırlar geçsede üstünden O taptaze hala, yok edemez kanlı eller o hayali korkma…akın akın yolculuk başlasada o uzun yola, sıran gelene kadar sakın durma…Durmaki hayatın anlamını yitirmesin, sadece nefes alıp vermek olmasın hedefin, güzellikler dolsun istersen dünyana, tohumları şimdiden ekmeli ve beklemelisin…Belki görür belki de göremezsin, bir tohum at ki, sen olmasanda filizlensin, hayatın başladığı yerdedir belki senin bitişin, sakın üzülme sebebi var elbet bu bitmez bekleyişin….