bildirgec.org

stres hakkında tüm yazılar

Uykusuzlar için uyku koçu

kotaman | 06 April 2009 18:41

sleep coach
sleep coach

Bazen uyumak zorunda olduğumuz halde hiç uyuyamayız ya da fobilerimizden ötürü uykuya dalmak tam bir işkence olabilir. Bu ürün bu noktada devreye girerek size çok yardımcı olabilecektir. Cihaz, yoga yaparken de kullanılan nefes alma teknikleri ve stres azaltma meditasyonlarını temel almakta.

Tavana doğru yaydığı hoş mavi ışık ile nefesinizi senkronize ettiğinizde derin bir uykuya rahatça dalabileceksiniz.

Zamazingomuzundiğer özellikleri şunlardan mürekkep :

haftanın sözü-8-

| 04 April 2009 12:14

www.frmtr.com/
www.frmtr.com/

“Neşelenmek, içimizdeki toplanan zararlı birikintileri dışarı atmaktır.”
Kemal B.velioğlu…

Ne güzel söylemiş sayın yazar; hakikaten neşelendiğimiz zamanlar, içimizdeki tüm stresi ve hüznü veya biriken acıları bir nebze olsun dışarı atarız. Bir süredir stres yoğunluğu içindeydim. Bu yoğunluğu atmak için eğlence amaçlı bir tatil yaptık; baya neşeli geçti tatilimiz, döndüğümde epeyce zararlı birikintilerimden kurtuldum diyebilirim. Ta ki yeni birirkintilere kadar…

Saç Sorunsalı

pilli pati | 29 January 2009 09:44

eyetricks
eyetricks

Kadınların kendilerini kötü hissedince kuaföre gidip saç yaptırmalarının haklı bir nedeni varmış: Bugün anladım.

Aman Tanrım, evet, şimdi kendimi daha iyi hissediyorum! Yalnız ortada bir sorun var: Erkek arkadaşım saçımı henüz farketmedi!

Bir kadının kendi hayatına dair tüm stres yaratan durumlarını toplasanız dahi herhalde hepsinin topyekün etkisinin bu durumun üzerine bir gram daha fazla kötü tesir etme ihtimali % 0’dır. Doğru okudunuz! Ortada rakam hatası filan yok! Yüzde sıfır!

SmartBolts : Vidanın Akıllısı

zabun | 14 December 2008 23:20

SmartBolts ile beraber, vidanın da akıllısı üretilmiş oldu. Bu vidanın baş kısmının merkezinde bulunan renkli bir alan, vidanın vidalanması sırasında % olarak ne kadar gerilime maruz kaldığını kullanıcıya belirtmekte. Vida içerisine yerleştirilmiş, mekanik etkiye duyarlı özel bir maddenin renk değişimiyle nitel olarak gösterilmete. DTI SmartBolts adlı türevde bu belirteç vidalama sırasında kırmızıdan siyaha dönerek, vidanın karşılaştığı gerilimi %0’dan %100’e sergilemekte. HR SmartBolts adlı türevdeki belirteç ise vidalama sırasında sarıdan laciverte dönerek, vidanın karşılaştığı gerilimi %0’dan %130’e sergilemekte. Bu sayede vidanın istenildiği kadar sıkılıp sıkılmadığını, daha önce vidalanmış bir vidanın zamanla tekrar sıkılaştırılmaya ihtiyacı olup olmadığını tespit etmek mümkün. Renk değiştirme, baskı ortadan kalktığı zaman geri dönüşebilen bir süreç. Belirteç 20 yıldan fazla bir süre etkin kalabiliyor. Ürün; basit, hızlı, düşük maliyetli, güvenli olmasıyla rağbet görebilir.

[designworldonline]

Cesur sürücüler aranıyor

mehmetc | 12 November 2008 23:41

Kullanıp kullanmamak size kalmış ama aşağıda resmi olan ürün istanbul trafiğinde duygularınızı yansıtmanız için çok uygun.

İlk gördüğümde tam ihtiyacım olan şey dedim ama 69 ytl verip, trafik sıkıştığında dayak yeme ihtimaliniz var. Ürün türkiyede burada satılıyor, fiyatı 69 ytl.

Ürün 2 parçadan oluşuyor, arka cama yapıştıracağınız ledler ve uzaktan kumanda. Kumanda ile istediğiniz ifadeyi (gülümseme, üzgün, flört ve dil çıkartma vs.) arkadaki ekrana yansıtabiliyorsunuz.

KADINLARDAKİ HUZURSUZLUĞUN KAYNAKLARI

keremx | 05 November 2008 09:50

KADINLAR NEDEN HUZURSUZ?

Kadınlar yaratılışları gereği her konuda daha hassaslar. Gözyaşı onlarda, duygu onlarda, romantizm onlarda, estetik onlarda, dert ve stres onlarda…

İncelik ve kırılmışlığa dair her ne varsa, çeşit çeşit taşıyorlar ruhlarında ve bedenlerinde…

Yapılan araştırmalara göre kadınlar, erkeklerden iki kat daha fazla endişe ve heyecan duygusuna sahiplermiş. Kadınlar; gelecekleri, çocukları, ailesi, eşi ve işi için sık sık endişe duyuyorlar. Yapılan araştırmalara göre kadınların hormonal yapıları ve sosyal beklentileri endişelerini tetikliyor. Sahip oldukları tiroid bezi yapısı da bu durumu besliyor.

Online oyunların yarattığı çılgınlık!

mturkmen | 25 October 2008 12:15

Oynadığımız online oyunlardan zevk mi aldığımız yoksa kendi kendimizi gereksiz yere strese mi soktuğumuz sorusuna örnek olabilecek gerçek bir olay…

İsmi verilmeyen bir Japon kadın “Maple Story” isimli online oyunda kendisini boşayan sanal kocasına sinirlenince, adamın hesabı ile giriş yapıp karakterine intihar ettirmiş.

Bunun üzerine polis tarafından hackleme, mahrem bilgilere izinsiz erişme suçuyla tutuklanmış. Eğer mahkeme suçlu olduğuna karar verirse 5 yıl hapis veya 5000$ para cezasına çarptırılacakmış.

Stresten arının! Şehirden kurtulun!

eratis | 13 September 2008 18:37

İstanbul’da yaşıyorsanız, bir de üstüne çalışıyorsanız ve İstanbul’un trafiğine maruz kalıyorsanız ‘siz bitmişsiniz’ demektir. Biraz kendinize gelmek, temiz hava solumak, trafikten kaçmak ve en önemlisi sevdiklerinizle başbaşa kalmak belki de hayata ‘yeniden başlamak’ için güzel bir bahane olacaktır.
Biz gittik ve size de tavsiye ediyoruz…
Çatalca’da Terkos – Durusu – Karaburun Köyünde kendimizle başbaşa kaldık. Temiz hava soluduk ve tüm stresimizin üzerimizden akıp gittiğini orada hissettik.
Dar yollardan geçip bir köy meydanına geliyorsunuz, orada köy kahvelerinde keyifle oturan amcaları selamlayıp denize doğru ilerlediğinizde Karaburun sizleri tüm dingilliğiyle karşılıyor. Buraya gelmişken, kendinizi denize bırakabilir ve sonrasında balık ziyafeti çekebilirsiniz.
Çok kısa bir sahil şeridine sahip. E tabi dolayısıyla topu topu da 3 tane balıkçıya 🙂 Biz en iyisini sorduk ve deniz kenarında değil denize tepeden bakan bir restoranı bulduk. İsmi gizli bahçe, gerçekten de çok gizli, bulana kadar bir hayli yorulduk meğer önünden 5 kez geçmişiz ama adı üstünde oldukça ‘gizli’ 🙂 Taptaze balıklar yedik, ılık esen rüzgarın altında ve birden sazlar, kanunlar bize doğru geldi meğer canlı TSM de varmış, istek şarkı bile istedik, rakımızı da içtik ve oldukça makul bir fiyata oldukça lezzetli ve keyifli bir akşam geçirip kendimize geldik.
Eğer sizler de stresten arınmak ve kendinize gelmek istiyorsanız bu küçük kaçamak tam size göre…

Alışveriş çılgını olmayalım…

kalamara | 20 August 2008 14:02

Aslında alışveriş sakinleştirici ve huzur verici bir eylem günümüzde. Çoğumuz sıkıldığımızda veya çok stresli bir durum yaşadıktan sonra alışveriş yapmaya gidiyoruz.Kimimiz için de para ağırlık yapıyor…

Mutluluğu başka yerlerde aramak lazım ama alışverişinsanda kısa süreli de olsa tatmin duygusu sağlamaktadır.
Gerçek alışveriş ihtiyaçları karşılamak amacıyla yapılan bir satınalma olayıdır.Ama toplumumuzda alışveriş yaparken insanlar adeta israf etmek için yarış halindeler. Bu durumu yaşayan insanlar gerçekte ihtiyacı olmayan ürünleri satın aldıklarında bütçeleri delinmekte ve ileriki yaşamlarında psikolojik sıkıntılar yaşayabilmektedirler.
Düşünün bir kere bir memur 1100 ytl maaş alıp 2500 ytl kredi kartı ödeyebilir mi? Asgarisini öder ve borç çığ gibi büyür, büyür, büyür…
Ayağımızı yorganımıza göre uzatmak zorundayız. Şimdi şunu diyeceksiniz:”Maaşlar çok düşük olduğundan insanlar bu durumda” . Tamam aslında bunun payı var tabiki ama 1100 ytl maaş alan kişi kira,yakıt, sağlık gideri vb. giderleri az çok hesap edebilmeli.Sadece kredi kartı 2500 ytl olursa vay haline o kişinin…
Ben size kendi tasarruf yöntemimi anlatmak istiyorum:
Her aldığım ürünün ( gıda,kırtasiye,elektronik eşya, gazete vb. ) fiyatını ve tarihini ajandama not alıyorum.Mesela o ay elime 2000 ytl para mı geçecek hemen 2000 ytl’yi yaptığım harcamalardan çıkarıyorum. Ne kaldı 1150 ytl . O günden sonra diğer ayın 15’ine kadar 1150 ytl limitim kalmış demektir.İnanın çok tasarruf ettim ben bu olaydan sonra.Bunu 2008 Nisan ayında yapmaya başladım. O aya kadar her ay mutlaka ek hesaptan 200-500 ytl çekmek zorunda kalıyorduk.
Ama şu an çok şükür öyle bir derdimiz kalmadı.
Denemenizi tavsiye ederim.Amacım ulaşabildiğim güzel insanlara bu projeyi anlatmak ve aramızdaki alışveriş çılgını arkadaşları bu borç batağından kurtarmak. Dilimiz sürçtü ise affola…
Borçsuz ve huzur dolu günler sizinle olsun .Hayatı ertelemeyin ama hiçbir zaman..

Ben Seni Önemsiyorum Ya Sen?

EDVARENTE | 17 August 2008 21:24

Kendimi ve sahip olduğum hayatımın değerli olduğunu biliyorum. Zamanım ne kadar olursa olsun bunu iyi değerlendirmek ve sağlı yaşayarak geçirmek istiyorum. Çünkü ben hasta olmaktan, hastalanıp hastaneye düşmekten çok korkuyorum.Hastane çevresinden geçmek bile beni olumsuz etkiliyor.
Küçükken günlerce seruma bağlı olarak geçirdiğim günlerden kalma bir sıkıntı bu. Sevmiyorum hastane önündeki incir ağıcını…Nerede sağlıklı yaşamak adına bir bilgi bulsam dalıyorum hemen çünkü sağlıklı yaşamak ve ansızın ölmek belki de ölümden korkuyorum…Sağlıklı yaşamak adına ne öğrendiysem bunu sevdiklerimle paylaşıyorum ki onlarda sağlıklarını yitirmesin ve hastaneye düşmesin diye. Buna rağmen büyüklerime söz geçiremiyorum.“Onu yemeyin, bakın onun yerine bu daha sağlıklı “ diye söze başlasam hemen “tamam canım anladık” diyerek susturulmaya çalışılsam da…Ben onları önemsiyorum.