bildirgec.org

son hakkında tüm yazılar

Son: “cp gülen, guddicini, shaika”

| 05 October 2007 17:20

ah, kimselerin vakti yok
durup ince şeyleri anlamaya

kalın fırçalarını kullanarak geçiyorlar
evler çocuklar mezarlar çizerek dünyaya
yitenler olduğu görülüyor bir türküyü açtılar mı
bakıp kapatıyorlar
geceye giriyor türküler ve ince şeyler
(…)

kaba saba, hoyrat, berbat, batak, çatlak bir hayat biçimi içinde ezilmeme uğraşı “demode” ruhlara epey acı vermekte shaika, cpgülen, guddicini.
her manada bir karmaşa, kargaşa, münakaşa hüküm sürmekte… seks kilolarca servis edilmekte…
her eve lazım kuryelerle… yapışkan yelelerle… le, le, le!
kokmuş “siportif” flulerle…

Sevgili Küfürbaz

buddhala | 26 September 2007 09:34

Hayalini kurduğu imkansız geleceğin görkemli girişimlerini, mütevazı başarılara tercih edecek kadar… ayağına konan sinekleri pusuya yatıp bekleyecek kadar… sevdiği sırları, söylemeye değer arkadaşı olmayacak kadar… boşalan sokaklara bakıp acı tatlı sigara içecek kadar…

Biten Aşklara..

EfgaN | 23 September 2007 00:59

Yalnızlık mı? Bunu da yaşamak zorunda mı insan.. silemez mi bu duyguyu damarlardan.. unutamaz mı bu hissi.. mecburiyet midir bu yaşanması gereken. Ayrılığın acısı aşılanırken iliklere, elden bir şey gelemez mi.. Bu acının tedavisi, aspirini yok mudur.. pahalı mıdır? Bu illetin dertlisi çok iken, devası yok mudur.. uzakta mıdır? Sevmek nedendir yetmez bu acıyı hafifletmeye.. bitirmeye . Tek kelime kadar kısa mıdır sevmek..
ya aşk? Görmek için bakmak, hissetmek için dokunmak mı gerekir..

Dilin kemiği olmadığından mıdır bu kadar kolay bi”tir”mek.
Ölüm de var ama.. ölünce sevememek te var ama.. hâlâ bir şans var iken, nefreti püskürtmek bu şansın üzerine.. Niye ?..
Yoksa bize de mi ayrılık şarkıları.. Bize de mi yitiklik.. biz de mi yitirdik yürektekini.. hayallerimizde mi yakılan gemilerin içinde idi.. Dökülen gözyaşları söndüremez mi gemileri.. ya da boğamaz mıyız gözyaşları ile ayrılık denen illeti..
Bilmiyorum ?.
Unutmak istemiyorum..

“zaman.. kapı tokmağından sarkan örümcek kadar bezgin.. ilerlemekte..”

| 11 September 2007 15:02

eninde sonunda örümcek inecek..
amma yolculuğu bir ömür sürecek..
yol boyu sevecek, sevilecek..
sevmek istediklerinden nefret edecek..
bazen nefret etmeyi beceremeyip öldürecek..
baht denen rüzgar hep esecek..
mamafih yılmayacak hep inecek örümcek..
ve encamında..
lahza’ul münteha da..
inip de ulaştığı, ulaşmak istediği mi asla bilmeyecek..

Sonu olmayan hikaye

| 30 August 2007 12:20

Özlemişti… Öfkeli nefesini; merdivenlerin bitimin de kendiside bitmek üzereyken.
Gülüyordu, dudaklarını ısırarak yarı ağlamaklı. Cebinden anahtarını çıkartıp, yalnızlığının kapısını araladı usulca. Işıkları yakmayı pek sevmezdi. Son günlerdeki küresel saçmalıklarda, bireysel ısınmamayı öngörüyordu zaten. Aynanın karşısına geçip süzdü biraz simasal yansımasını, karanlıkta güzel gözüküyordu bir tek kendine. Saçlarının kızıllığı geceye karışmış ayna alev almıştı; gözyaşlarını dökerken… Ne kahkahasının nede hıçkırığının sesini duymayalı uzun zaman olmuştu. Belki de bu yüzden ağlarken gülüyordu kendisine.
Yavaşça pencereyi açtı. Geceyi davet etti kendisine eşlik etmesi için. Bir adı vardı ama bu gece onu bile unutmak istiyordu… Özel an’lar için aldığı şarapları geldi aklına, mutfak dolabında yarı eğik tutuyordu onları. Bir yerlerden okumuştu, şarabın mantarı emmesi lazımmış…
Tirbişonu paslanmış şarabı da bayağı eskimişti. Kadehlerini aramaya erinip, köşe başı şarapçılarına bürünmüştü birden. Koltuğundan kendi dünyasını açtı. Düşüncelerine birazda alkol entegre ederek mırıldanmaya başladı…

SON

ma chahell | 23 August 2007 12:26

Bütün bunları nereye kadar zorlayabiliriz ?
En sonunda ne var?
Son ne demek?
Son adında sabit bir nokta olabilirmi?
Peki,
Sabit olmayan herhangi birşey
Kafalarımızdaki ‘SON’ kavramına denk gelir mi?

‘Sonuna kadar gidicem!!’
Deyip başladığım her seferinde SON a ulaştım.
Ama sızmışken.

Esaret genelde canımı sıkıyor.
Ama beni esir eden şeyin olmaması
Canımı daha fazla sıkardı.
Ve işte benim bu durumum,
‘Esaret’ kelimesinin gerçek anlamı..