bildirgec.org

sevgili hakkında tüm yazılar

Daihatsu Aşkıyla

rpc | 01 February 2010 18:37

Sevgililer günü yaklaşıyor, hala bir hediye alamadıysanız; Daihatsu size süpriz bir yarışma hazırlamış. Daihatsu ile Mutluluğun Fotoğrafı isimli kampanyada; daihatsu modellerinden biriyle aynı karedeki fotoğrafınızı siteye yüklüyorsunuz. enbeğenilen 2 fotoğraftan biri sizinki seçilirse sevgililer gününü sevgilinizle birlikte 5yıldızlı bir otelde akşam yemeği ile kutlayabilirsiniz.

Teknokolik sevgili günlük (:

OkanCan15 | 13 January 2010 14:52

Merhaba sevgili okurlar, bu yazımda teknokolik sevgili günlüğümü tanıtacağım.
Bu blogun yazarı şuanda bu yazı yazan Okan Can Bolayır‘dır (:
Okan blogda hertürlü herşeyi aklına ne gelirse paylaşıyor (: Yani teknoloji, grafik, hayatın içinden, tv, sinema, kişisel vb. herşey paylaşıyor. Blogun yeni açılması dolayısıyla fazla bi içerik bulamazsınız. Şimdi bu yazımdada bildirgec babaya katkı kendimizide okur topluyoruz (:
Neyse kısaca bu kadar yeterlidir gerisi blogda. Hadi bakalım (: Buyrun Link

sevgilim…deryada mısın? semada mısın?

kharis | 11 January 2010 19:02

bir sevgilim olsun istiyorum
yanlızca benim olsun
başka tenlere tuzu karışmasın sadece benim hıhım…
hayatında en sıkı bana sarılmış öyle çok sevse yüreğinin en temiz köşesinde bir tek beni keşfe çıkarsa yaşanmamış rüyalara …
ben anlasam gözlerindeki aşkı, acıyı, tutkuyu bir bana baksa…
sadece onun gözlerinde hayat bulsa inşa edilse mesrur hoyratlığı kalbimin…
çok dil biliyorum ben ama onun gözlerinin dilinden bir ben anlasam…
saatlerce konuşsak onlarla..
bir rüyanın tasviri gıbı tutkulu olsa..
pamuk elleri olsa sonra avuçlarımı avuçlarının içine alan..
öyle baksa bana işte öle tamda öyle
kirlenmemiş hıhım evet çocuk sevdasında ellenmemiş…
ve bir mevsim geçse bir sözünde ve her sözünde bir sene,
yaşlanmasa duygularım yaşasa sadece…
kimsesiz değil kimse o gelse evet artık gelseeee
yüreğimi sakladığım yeri bilse
kuytusunda dolaşsa önce usul usul…
dokunsa kenarına yakamoz gibi ışıltılı..
doymuyor olmuyor söylesemde bilmiyor
ne sevdası benden büyük ne kücük ayrılığı
kavrulmuş yanıyor içimdeki yalnızlığı,
al artık burdayım gel artık o sensin bil artık,
evet benim…
hıhımm küçük sevdan benim evet..
gör artık
artık sen olma biz yeterli söyle, hadi söyle
biz olsun.
ikimiz olsun..
hıhımmm tamda böyle olsun.
yaralarımda ıslak ıslak esen nefesin..
can versin bedenime duymasın ama kimse
seni sakladım ben hep içimde
hıhımmm hadi öyle yap sende
ben hazırım artık…ey sevgili!
hadi bekletme daha fazla gel semalarına…

sessiz ve kedersiz

astral | 03 January 2010 19:03

eric johansson
eric johansson

Hayattan yorulmuş bir adam, kendinden de yorulmuş. En çok kendinden bunalmış. Kendinden kaçmış, kendini en son düşünmüş.

Kendinden de hayattan da yorulmuş bir kadın. Aşk yok sanmış. ‘Her şey zor ve her şey üzerime geliyor’ demiş. ‘Hayat böyle bir şey galiba’ diye düşünmüş.
Adam ve kadın yolun kesiminde hayata dayanamayacaklarını hissettikleri bir anda, ‘hayata dayanamamak hakkında’ konuşmaya başlamış. Sakince ve hayalsiz bir konuşma olmuş.

NEFESİN

astral | 29 December 2009 11:10

httpth01.deviantart.netfs13300Wi2008058c3____by_canca.jpg
httpth01.deviantart.netfs13300Wi2008058c3____by_canca.jpg

Sözlerimin sebebisin. Kaynağısın. Her sözüm senden kopup sana koşuyor. Hepsi sonsuzlukta seni arıyor. Sana yandığından delipervane cümlelerden başka sığınağı olmayanı oynuyor siyaha çalan lake bir gecede, yıldızsız kuytuda…

‘Sözlerimde sözlerin var’ diyorsun.
‘Ah, çok hoş değil mi?’ Nasıl olabilirdi ki başka türlü. Senin için çarpıyor kalbim. Öyle huzurlu bir kadın oldum ki… Kendimi aştım, niye? Seni öyle çok arzuluyor ve hayatımda istiyorum ki, hayatımı yeni baştan yazabilirim.

teninin kokusu

astral | 28 December 2009 11:57

Şimdi bir anı fısıldayarak geçiyor yanımızdan…

Gece üzerimize yürüyor sevgilim. Ruhum bir nehir kenarında, kendini suya akıtıyor; düş aşırı. Şimdi bir anı fısıldayarak geçiyor yanımızdan, dudağımızda bir buse kalıyor bir o kadar habersiz.

Ben sana düşüyorum, düşlerimden çok önce. Sen bana kalmadın, dün gördüğüm düşte oysa. Oysalara kristallerini sunan kadınım. Yakın, bir o kadar uzak olan; kadınım…

Suskunluklarımı aya açtım. Hem konuştuk hem sustuk karşılıklı. Bilir misin, karşılıklı susabilmek iyi bir şeydir. O zaman ilerlemiştir iletişiminiz. Ne zaman ki, susmak sıkıntı verir, asıl korkutandır suskunluk. Konuşma çabası taşımıyorsan huzur vardır…

PEMBE PANTER

astral | 16 December 2009 17:31

Her hiçe dedi ki, ‘Sen de kalabilir miyim?’
– Neden?
– Hiçe karışmak için.
– Peki, sen ne istiyorsun?
– Yarat, sadece sev.
– Bu kadar mı?
– Evet, bu kadar, sev.
– Tamam.

Her Hiç’in karşınında durup sakince gözlerine baktı. Gözlerinde onu gördü, yüzde yüz güven vardı, bir şey demenin gerekmediği zamandı.

Sessizce ‘Tamam’ dedi, içlerindeki ses dışa karışmadan… İçteki sesle, sakince, el ele tutuşan iki insan gördü insanlar. Ama bilmiyorlardı ki, birbirine yüzde yüz güvenen iki insan yürüyordu yeryüzünde ve onlar görmüyordu.

içimden kaçmak ve kaçamamak

admin | 05 December 2009 10:33

Bir rüya gördüm. İçinde sen ve ben vardık. Üşüyen iki ruhtuk öncesinde, sonsasızlığa kavuşan olduk.

Boğulan ruhlardık kimi zaman, çoktan kaybetmiş kendince. Çoktan vazgeçmiş içinden… Hayattan vazgeçmek, içinden vazgeçmek kadar vurmazmış insanı… Tut ellerimi…

Gözlerim uzaklara bakıyor. Bir gün batıyor, diğer günler gibi. Bu şehir yine tüm karanlığıyla, kararlığıyla ağlıyor kendini geceye verirken… Düşünüyorum, günler geçiyor; içimden bir şehir geçiyor: ‘Ben yaşıyor muyum?’

bulaşmak

admin | 30 November 2009 14:52

-Bir ömürdür içimde tırpanlanan, mısralanan; dizeler Bendeniz’in yakan sesinden ıssızlığıma bir kadeh şarap, bir söz ve hiç duymayacaklara bir şarkı oluyor. Kimseye değil, içime geliyor onun şarkısı…

Yaşarken ölmek daha zordur, giden için gitmek daha kolaydır, burada devam etmektir zor olan; hele bir de sevmeye de çalışıyorsan; kendi belanı kendinin bulduğunun resmidir.-

Bir hayaldin öncesinde, adın kondu aşk dilinde, ben senin belki de imkânsızındım.
Biri varsa aramızda, çığlıklarım yalnızlığa, bu ayrılık akşamında göz yaşıma boğuldu dünya… Sorma bana gücün yoksa, sorma bana sensizliği. Gelen aynı giden aynı bırak beni yalnızlığıma…

sır

astral | 26 November 2009 12:55

Bir sır vereceğim: Küçük, zararsız bir sır… Dünden yayılan, bugünden önce; kendini hep vareden, hep varedecek olan ufak bir fısıltı. Yalnız bir fısıltı…

Bazen yorgun bazen bir savaşçı bazen yalnız bir anıdan ibaret olan…

Hala devam eden, hep edecek olan. ‘Herkes ölür biz kalırız…’ diyen; anılan, anılacak olan, çok çok sonraları dahi hep duyulacak olan küçük küçücük mısralar… Yılların izi olan mısralar…

Söylesem geçmez, öpsem dokunmaz detirten, içinin titrediği kış akşamlarında evine dönerken arkanda duyduğun ayak sesleri kadar yalnız bir o kadar bunaltıcı izler…