bildirgec.org

kharis

11 yıl önce üye olmuş, 18 yazı yazmış. 356 yorum yazmış.

sessizce yürüdüm çarmıhına…

kharis | 11 September 2010 15:05

sırrımı çaldın farkında bile değilsin,

susmak değil aslında uzaklaşan ayak sesleri kadar düşlerim,

herakleitos’un tezini çürüten ,

aynı düşleri defalarca yıkayan sessiz sağnağım,

ve kırmamaya çalıştığım bir kalp biteviye mağrur,

aklımda değil ismi sevdiğim oyunun!

çok zaman geçti o gözler artık yok.

belki sen baksan olur hoyratlığı göz-bebeklerinin..

bebeğim,

ne zaman gözlerini görsem gördüğüm şeylerden utanıyorum,

gene de uzanır semaya öperim kara gözlerini..

kharis | 09 September 2010 12:43

güneşin doğuşuyla gömdüm seni,

bilmem kaçıncı bu sefer,

sen de 10 ben diyim 25,

evet evet 25 oldu bugün,

papatyalara küseli de 25 oldu.

hep sevmiyor sevmiyorsun,

kharis’im bu doğru,

ama Hephaistos’ımı unutmadım

vurdu, ve gitti…

beyazını bile göremez oldum,

aldığın beyaz güller ah..

beyaz saçların,

ellerimi doladığım..

kokun geliyor burnuma..

çilek kokusu..

gül kokusu..

kokladığım kokuların en pamuğu belki..

ti!

kharis | 02 September 2010 17:59

Hatırlar mısın sen iste karlı dağları aşar gelirim dediğin günleri
Bir gün seni istediğimde batak masasından kalkamadığın o ızdıraplı geceyi??
o ızdıraplı gecede aradım bulamadım şarj aletimi, telefonum kapanmışş bozamadım moralini,
ve çemkiremedim nefretimive o şarj aleti gibi işlemek istedim iiçine kendimi
içine kendimi..

ayrı dünyaların insanları olduğumuzu bilmezdim sen kürk giyerken ben blazer ceket hiç giymezdim bilseydim çemkirecek, babandan istemezdim gerdanlık isteyeceğini bilseydim seni sever miydim??
ger-di ğinden beri beni o gerdanlık , ılık ılık yıkadı beni ayrılık..

Eblek kuşu

kharis | 28 July 2010 14:10

Tertemiz bir havada, masmavi bir denizin üstünde ve karanın şahane koylarında kayalara konup dinlenebilen, deryalar üzerinde uçan kuşa benzettim kendimi bugün düşüncelerimde. Güneş kanatlarımda parıldıyordu sudan yansıyan ışıltılarıyla. Bir buluttan diğerine uçup kovalayarak oyun oynar günün bitmesini anlamazdım. Tek derdim av olmamak, karnımı doyurmaktı. Bir kuştum ben ufuklara uçmayı seven. Kusursuz bir yaratılandım rengarenk tüylerimle. Her mükkemmellikte bir kusurun mutlaka olması gibi bir kusurda mevcuttu bu kuşta. Kalbinden daha küçük bir beyin. Haliyle rotası hep kalpten oldu. Beyni ne ister, ne söyler dinlemez oldu. Işığıyla kendini aydınlatmaz fenere uçarken vuruldu. Öle bir çarptıki kanatları kırıldı en ince yerlerinden. Uçmayı denedi düştüğü yerden kalkıp ama olmadı. Bekledi, bekledi geçer diye ama bir santim bile havalanamadı. Şimdi uzak ıssız bir denizin ortasında minicik bir kayalığa dikili onu aydınlatmaz fenerin dibinde ufuklara bakmakta. Özlüyor bulutları. Ne zaman biter bu sızısı?

Arz-ı sema

kharis | 20 July 2010 09:27

Hiç mi durmaz yüreğin hiç mi he,

söle bana elleri pamuğum…

Hiç mi susmaz sevdan hiç mi söyle bana

Her seferinde yüzüme bir tokat gibi savurduğun

sevdan hiç mi bitmez küçüğüm.

Üzülmüyor mu bu yaşlı yüreğim sanıyorsun

üzülmüyor mu,

Her defasında mıh gibi eziyor bedenimi cümlelerin,

Aklımın kuytuları bile kalmadı düşündüğüm sevdandan,

Alıyorsun her defasında uzaklara taaaaaauzaklara,

Şimdi haykırış gibi sevda sesleri,

duymakla duymamak arasında..

Yama

kharis | 06 July 2010 15:10

gün doğuyor yine,
kızıllık hakim semada.
ama ben üşüyorum.
ısınmıyor artık bedenim, buz tuttu her yerim,
ya yalnız kalıcaktım seninle,
yada yalnız kendimle.
asırlar gecti sanki yol hala eskimedi,
bır viraj diğerini kovalarken ellerim ellerım hala çözülmedi……
gözlerimi kapıyorum birden,
ellerim sende ellerim sıcak,
ellerim bende şimdi yine buz kesiyorum.
neden yaptım bunu sana bilmiyorum.
sen ilk günah, ilk sırdın..
ama ben seni aldattım ,
ahh bilsen ne çok pişmanım
avuçlarım üşüyorr, avuçlarım kanıyor..

med-cezir

kharis | 27 June 2010 16:48

deryada bir sal’ı yok esmer ellerimin.
esmer ellerin kalbin kadar büyük..
yanılıyorsun.
su sensin..
der ya hani:” su kayıp gider ellerimden,
su sensin deremem çiçeklerimi”..
sadece içerim senii gözlerimlee
saklarım bir de yüreğimle..
daha fazla yapamam..
sen semasın…
toprağım med cezirlere mahkum küçüğüm,
bir filizlenir bir geri çeker verimini.
sen küçüksün büyütemem yüreğimde.
aynı hisler, ayrı yolların birleşiminde
sen dalarken mehtaba
ben düşünemem ki ikimizi..
okşayamam hasretini..
kaybolamam uçsuz bucaksızz sema işteee semaaa
der ya hani sema sema
sema sema..

beyaz..

kharis | 18 May 2010 16:33

söner bu ateş söner elbet,
çingenesi ya zaman.kırmızı solmuş, kırmızı yorgunmuş..
ne tutkusu kalmış ne ihtirası..
bir varmış bir yokmuşlara gebe..
turuncuya verdiği anlamsızlığın gölgesinde,
beyaz’a dönme telaşında..
kanaya kanaya sol yanı, menopoz’a girmiş sonunda..
beyaz’a bir kala..

dipsiz bir derya Aşk…

kharis | 27 April 2010 16:12

bi gökyüzüne bakıyor gözlerim sonsuzluğuna duruluğuna..
kendinden emin oluşuna..
yağacaksa yağar o
açacaksa açar.
bellidir hani semadır o.
bi de tam aşağısına bakıyorum..ta kendisine işte, o’na..
o dipsiz derya’ya..
dupduru güzelliği karşısında etkileniyorum önce
hazırlanıyorum dalmaya derinlerine
önsözümü okutuyorum kendi ellerimle
içindeyim şimdi ama kayıyor ellerimden.
anlamıyor, korkuyor bedenimde kurumaya..
her defasında bir daha deniyorum
ama nafile akıyor ellerimden göz göre göre..
bulmak istemiyor yolunu kader çizgisinin..
ben yine de gözlerim açık en sevdiği haliyle minik minik,
masumca bakıyorum bana hayat verişine..
ama engel olamıyorum inişime.ona da ulaşamıyorum serüvenimde..
avuçlasam olmuyor , sarsam olmuyor..
hep bana kalan sonunda hafif bir ıslaklık ya da bir damla yetinmek…
dipsiz bir derya işte
Aşk’a adını veren o ulaşılmaz tılsım
kuytularında kaybolacak
ama artık çok geç olacak….

Mühür!

kharis | 12 March 2010 12:00

Dudakların değdiğinden beri ritimlerine kalbimin
Buz tutmadım bir daha,
Kristallarim bile olmadı.
Dertler derya ben titanik misali
Boğuştum azgın sularınla senden sonra amma.
Miladım mısın ey yar!
yar’ından düşe durduğum sürekli..
senden önce anlatılan masalların hükmü yok bende sair..
Ama mühründe yok üzerlerinde
Dudakların açmadıki onu bir kez dahi!
Sesinin kisvesini kimlere sorayım yarım saklım,
Hangi diyarda bana hapsoldu aslım,diğer yarım.
Şunu bilesinki kokun buralarda bir yerlerde.
her esen yelde çağırdığım teninde..
Semadasın her daim!
ne kadar arşınladım sana uzanan yolları deryada..
hep bir izi kaldı dehlizinin
ama bir akis oldu sesin ulaşamadı sahici
padişahına..
bekliyor kapısında sarayının her gün her saniye..
mührüm, atılmamış imzam!
seni bekliyorum açılmamış kader sayfalarımda!