bildirgec.org

seni seviyorum hakkında tüm yazılar

14 şubat sevgililer günü blogcu yarışması

neoturk | 06 February 2008 13:05

blogcu.com‘da sevgililer günü yarışması, aşkla ilgili yazdığınız bir yazıyla yarışmaya katılıyorsunuz.Gerisi blogunuzu okuyanların o yazıya verdiği puanlara kalmış. Bende bir yazımı yolladım sonucu merakla bekliyorum, yazar veya hisli bir kişiliğiniz varsa kendinizi denemeniz için bir fırsat yada arkadaşlarınızın çokluğuyla mı övünüyorsunuz ee ne kadar arkadaş olduklarını göstersinler 🙂
yarışma kurallarını şu linkten okuyabilirsiniz
tek yapmanız gereken blogunuzun kontrol panelinde yarışma linkine tıklayıp yanında yarışmaya katıl düğmesi çıkan yazılarınızdan biriyle veya yeni yazdığınız bir yazı da olabilir tıklayarak o yazıyı yarışmaya dahil etmek…14 şubat şimdiden sevgililere kutlu olsun, yaw bende birini bulayım artık 🙂

üşüyorum

necronamber | 17 December 2007 03:05

…. saat 17:00 olmuştu kafam halen boştu doldurmak için caddeye çıktım aramaya başladım kendimi hayatımı beni var eden her şeyi ama bulamadım. Birkaç arkadaş beraber buluştuk saat 18:30’da birlikte tarlabaşı’na gitmeye karar verdik. Saat 19:30 divan otelinin arkasında bulunan parkta oturup soğuk havanın tüm gereksizliğini içimize hapis etme kaygısı idi bizimki. Doldurduk beynimizi beyinsizlik üzerine tüm yargıları sildik hep beraber. Amcalarım yine korumaya başlamışlar şahzadeyi ama nafile, kendilerini kollamaktan aciz bir durumda bulunanları başkalarını korumaya hangi kudret yeter ve ihsan ederdi.
İstiklal caddesi’nde galatasaray lisesi’nin önünde durdum kalabalık insan yığınının akışısı seyrettim seyrüsefer içinde herkes ve onları yönelten hisleri
İleri geri derken kendimi buldum tekrar boşlukda, boşluğumda sen vardın seni buldum orada. Elinden tuttum çekmek istedim ikimizi de o boşluktan ama hiçbir şey gelemedi elimden.
Seni düşünüyorum tekrar tekrar bakıyorum fotoğraflarına galata kulesi’ne girdim baktım istanbul’a aşıktım bu şehre, gecesi ise daha başka güzeldi. Buram buram fotojenik kokular sunuyordu insanlara… Bizler zaten fotoğraf olmuştuk bile.
Evime geldim üşümeye başladım donuyordum, kendimi ısıtmak için her şeyi yaptım ama olmadı halen üşüyordum. İçime girdin taaa derinlerine ama yine de olmadı, üşüyordum. Kalktım ve saçmalamaya başladım tekrar sensizliğin içinde…
(03:08) beni yok edecektin ama hala ben buradayım.

Aşk Bitermi :3: Sevin (Yazarın sonu!)

freefreshfish | 26 April 2007 02:14

Sevgi üzerine çelişkiler

Sevin, sevmek güzeldir. İnsan sevdikçe yaşar. Her şeyi sevin; insanı, ağacı, kuşu, böceği, sineği. Sağanak yağmurda sokakta olmayı, yaz sıcağında basket oynamayı, trafikte ıslık çalarak beklemeyi. Hepsi bizim için. Sevsek de sevmesek de bütün bunlar bizim için. Ama hepsini sevmek, sevmeye alışmak yaşamı daha güzel ve yaşanır hale getirir. Hayatın parçası olan kötülükleri bile sevin. Kötü insanları, çamurlu yolları, kokmuş balığı bile.. Bunları sevmek ne mi kazandırır? Bunları sevmekle, iyi olanlarını daha çok sevmeyi öğreniriz. Daha çok sevmekle bir şey kaybetmeyiz. Sevgi, sevgi olarak geri döner.

Aşkınızı yapraklara yazın

odo | 13 February 2007 21:36

Bu bitki istediğiniz yazıyı daha tohum aşamasında iken saklıyor, ve büyüdükçe mesajınız yaprak üzerinde boy gösteriyor.
message-plant sitesi, 9,95$’dan satılan bu ürünü sipariş edebileceğiniz yer.

rottweiler sahibi olmak

beyaz_sayfa | 20 June 2006 19:50

korkmayın hemen 🙂 sizi korkutmak için bu fotoğrafı koymadım. bildirgeç’e bekçilik yapsın diye koydum :p

efendim belki aranızda bir rot sahibi arkadaş vardır. şimdi bu yazacaklarımı kendisi çok iyi anlayacaktır. rot sahibi olmayan arkadaşlar sanırım kendilerine hemen bir rot bulacaklardır. tabii sokağa bırakmayacak, saldırgan yapmayacak arkadaşlar.

evet yukarı da görüldüğü gibi küçükken çok tatlı olan bu köpek ırkı, hele hele kardeşler bir aradayken mükemmel sevimlidirler. yemek istersiniz yiyemezsiniz. ısırırsınız durmadan. nasıl olsa yadırgamazlar. doğalarında var 🙂

Aşk Bitermi :1: Seni Seviyorum!

freefreshfish | 06 March 2002 10:19

Seni seviyorum dedi. Ben de dedim. Hiç yalan söylemem. Ben de, beni seviyordum. Sen böyle herkesin masasına oturur musun dedi. Hayır dedim sadece bana gülümseyenlerin masasına…

Evet ben sana gülümsedim çünkü çok şeker ve seksisin dedi. Seksi miyim?! dedim. Çok dedi. Artık mütevazı olamazdım, şımardım. Yakışıklı mıyım peki dedim. Çok dedi. Sevimli? Çok çekici? Çok çük? Ço.. Ne?.. Sana demedim dedim. Ne demedin dedi. Sana demedim dedim dedim. Anlamadım dedi. Neyi dedim. Boş ver dedi.

Eve gittik. Çok isterikti. Kahve içmek istemezsen yatalım dedi. Televizyonu açıp kanepeye uzandık. Hala çok isterikti, fakat NBA daha çekiciydi. Üstelik kulağımı yalaması hiç hoş değildi. Daha fazla dayanamadı. İbne misin dedi. Hayır, neden dedim. Deminden beri kulağını yalıyorum tık demedin dedi. Tık dedim. Bozuldu. Bu arada yayın da bozuldu. Hep böyle mi olur dedi. Uçak geçerken oluyor dedim. Ne dedi. Uçak yayını bozuyor dedim. Kulağımı ısırdı. Hep böyle mi olur dedim. Ne dedi. Yayın bozulunca kulak mı ısırırsın dedim. Sırtını döndü ve ağlamaya başladı. Bu arada birinci çeyrek bitmişti. Sıcaktı. Balkona çıkıyorum dedim. Ben de geleyim mi dedi. Hayır dedim sen burada ağla, ben biraz sonra gelirim. Seni seviyorum dedi. Ben de dedim.

Balkona çıktım sigaramı yakıp tek manzaram olan duraktaki taksileri izlemeye başladım. Kapı çaldı, açtım. Geri geldim dedi. Gitmiş miydin dedim. Evet, taksi bulamadım dedi. Yaa.., gelsene ikinci çeyrek başladı dedim. Maç bitince benle biraz ilgilenir misin dedi. Karnın açsa mutfakta yiyecek bir şeyler var dedim. Ağlayarak balkona çıktı. Hemen geri girdi. Gözüme bir şey kaçtı, hiçbir şey göremiyorum, bakar mısın dedi. Baktım. Taksiymiş dedim. Neymiş dedi. Daksilmiş dedim. Sağol dedi. Sen de dedim.

Beni öptü. Ben de onu öptüm. Bunu bir daha yapma dedim. Ama sen de beni öptün dedi. Benim tikim var beni öpeni öperim dedim. Sonra boynumdan öptü. Ben de onun boynunu öptüm. Bunu bir daha yapma dedim. Göbeğimi öptü. Maç çok heyecanlıydı. Eee dedi. Dalmışım. İrkilip göbeğini öptüm. Tekrar dudağımdan öptü. Sıkıldım başka bir şey oynayalım dedim. Çok adisin dedi. Evet dedim.

Masanın üzerindeki resimleri kurcalamaya başladı. Bu sevgilin mi dedi. Hayır dedim Dennis Rodman, süper, Chicago Bulls’da oynuyor. Fotoğraftan bahsediyorum dedi. Sadece dönüp baktım. Güzel basketti değil mi dedim. Kaçamak cevap haa, çok mu acıklı hikayeniz dedi. Susar mısın, yayın bozuk zaten dedim. Şimdi anlaşıldı derdin dedi. Evet yeni bir anten lazım galiba dedim. Karşımızda kırık bir kalp var haa dedi. Hayır Seatle Supersonics’le oynuyoruz dedim. Biraz ciddi olur musun dedi. Evet olurum, gider misin dedim. Kapıyı çarpıp gitti.

İkinci yarı başlamıştı. Kapı çaldı. Yine mi taksi yok diye açtım. Yan komşu, bir şeyin yok ya dedi. Ne aramıştınız dedim. Hayır senin bir şeyin var mı diye soruyorum, gürültü geldi de dedi. Cereyan var, kapı çarptı, hiçbir şeyim yok dedim. İyi geceler dedi.

Salona döndüm, masaya oturdum. Fotoğrafa baktım. Hiçbir şeyim yoktu, sevgilim bile. Rodman iyi oyuncu dedim kendi kendime. Telefon çaldı. Maç çok güzeldi. Telefon tekrar çaldı. Maç gerçekten iyi gidiyordu. Telefon sustu. Televizyonu kapadım. Elimde fotoğrafla kanepeye uzandım. Kapı çaldı. Uyandım sabah olmuş. Açtım. Bir iki saniye sesim çıkmadı. Elimden fotoğrafı attım. Kapıyı çarpıp içeri girdik. Kapı çaldı. Komşu bir şeyin yok ya dedi. Sevgilim var dedim. Kapıyı kapayıp döndüm. Seni seviyorum dedi. Seni seviyorum dedim.

Ferhat Şahin

mavi.net

1998

Not : üçlemenin son halkası burada