…. saat 17:00 olmuştu kafam halen boştu doldurmak için caddeye çıktım aramaya başladım kendimi hayatımı beni var eden her şeyi ama bulamadım. Birkaç arkadaş beraber buluştuk saat 18:30’da birlikte tarlabaşı’na gitmeye karar verdik. Saat 19:30 divan otelinin arkasında bulunan parkta oturup soğuk havanın tüm gereksizliğini içimize hapis etme kaygısı idi bizimki. Doldurduk beynimizi beyinsizlik üzerine tüm yargıları sildik hep beraber. Amcalarım yine korumaya başlamışlar şahzadeyi ama nafile, kendilerini kollamaktan aciz bir durumda bulunanları başkalarını korumaya hangi kudret yeter ve ihsan ederdi.İstiklal caddesi’nde galatasaray lisesi’nin önünde durdum kalabalık insan yığınının akışısı seyrettim seyrüsefer içinde herkes ve onları yönelten hisleriİleri geri derken kendimi buldum tekrar boşlukda, boşluğumda sen vardın seni buldum orada. Elinden tuttum çekmek istedim ikimizi de o boşluktan ama hiçbir şey gelemedi elimden.Seni düşünüyorum tekrar tekrar bakıyorum fotoğraflarına galata kulesi’ne girdim baktım istanbul’a aşıktım bu şehre, gecesi ise daha başka güzeldi. Buram buram fotojenik kokular sunuyordu insanlara… Bizler zaten fotoğraf olmuştuk bile.Evime geldim üşümeye başladım donuyordum, kendimi ısıtmak için her şeyi yaptım ama olmadı halen üşüyordum. İçime girdin taaa derinlerine ama yine de olmadı, üşüyordum. Kalktım ve saçmalamaya başladım tekrar sensizliğin içinde…(03:08) beni yok edecektin ama hala ben buradayım.
yorumlar
_..
Herşeyin başladığı ve son bulduğu o istiklal caddesinde, o sinemanın önündeydi adam. Aslında orada durmayacaktı ama tam oradayken ayakları kontrolü dışında yavaşladı ve durdu. Gelene gidene baktı, mutsuz insanlar gördü. Memnun değillerdi yaşamaktan, sahip olduklarından sanki. Unutuyorlardı, sahip olmadıklarımız sahip olduklarımızın değerini düşürmüyordu halbuki. Uzun süredir zihninin dehlizlerinden akıp giden “o” çağlıyordu şimdi. Yıllar geçti gözünün önünden. Küçücük bir andı ve o andı belkide kendini kaybedeceği. Böyle olmalıydı dedi, bedeninden çıkmaya fırsat bulan ruhunu kollarından tuttu, gülümsedi ve serseri adımlarla yürümeye devam etti..Teşekkürler, yazı hoş..
ben de üşüyorum necro 🙂
@lorienn hırkamı yolluyorum..
üşüyorum, üşüyorsun, üşüyorüşüyoruz, üşüyorsunuz, üşüyorlar,üşüdük,üşüdünüz,üşüdülerüşüdün,üşüdü,üşü (buraya ek bulamadım özür dilerim)
Arkadaşlar hepinize teşekkür ediyorum. Dejavu serseri adımlar la yürümeye devam ediyorduk…lorienn sen niye üşüyorsun Allah aşkına ?Akoni bize hırka yok mu yasahiden başka kalmadı galibaNot: Ben halen üşüyorum.
@necronamber istediğin hırka olsun sana da gönderirim, ama sanki kıskançlık kokuyor gibi
:)) şaka yaama evet ben de okudum tekrarını kıskançlık kokuyor ama sevdiğim insanlar olunca her zaman bir adım geri de durmayı tercih ederim. Önden buyrunayrıca teşekkür ederim.
:))
ahanda hırka!.
Duygu yoğunluğu hissediliyor. Ellerine sağlık…
ben niye mi üşüyoruum… dı dı dı dı dı dı…. kalorifer …. dı dı dı dı … tesisat…. dı dı dı dı ….sorun dı dı dı dı …ama bir saat önce yandı akıllılarım bi kere… artıkın ısınmaya başladım. ha bu arada dışarıya giden arkadaşlara cevizli baklava ısmarladım… onu da çektim şöyle 4- 5 dilim.. ohhhhhhhhhhhhh………. ısındım vallayi billayiii….
üşüdüm ve üşüdü fena olmaz gibi sahinden :))