bildirgec.org

sanatçı hakkında tüm yazılar

Yetenek Diye Buna Derler…

sirkupu | 16 May 2007 08:11

http://haber.mynet.com/detail_news/?type=Reportage&id=O1176885213013&date=15Mayis2007&video=mms%3A%2F%2Fhaberav%2Emynet%2Ecom%2Fhv%2Fkid%5Fkareoke65%2Ewmv

Mp3 korsanlığına kişisel çözüm önerisi

| 10 May 2007 19:57

Hani insan bazı durumlar karşısında “Ben olsam” der ya. Abudik gubidik şarkıcılarımızı es geçerek, internet korsanlacılığına “ben olsam” diye yaklaştım ve kendimce bir çözüm ürettim. Bence büyük bir sanatçının “amanın şarkım internetten indiriliyor, gitti emeklerim diye düşünmesi” bana saçma geliyor. Neden diye sorarsanız, bu adamlar zaten oldukça yüklü paralar kazanmıyor mu bu ekstra dedikleri şeylerden yada konserlerden tanıtımlardan sponsorlardan. Bence kasetten elde ettikleri kârın yanında bunlar çok daha büyük paralar diye düşünüyorum bir konsere kaç paraya çıktıklarını açıklayınca. Benim önerim şu yap kasetini sür piyasaya elinde patlamayacak kadar, ve bir internet sitesinden de ver kasetini reklamını yap ki zaten yapacaksın. Sitene reklam al, ki düşünün bir Orhan Gencebay olduğunuzu nasıl bir trafik olacak o sitede ve reklam vermek isteyecek birçok firma olacak. Kaset satışlarının ülkemizde 2 ay falan sürdüğünü düşünürsek, internette uzunca bir süre para kazanacağız demektir ki bu az bir para olmayacak. Sattıklarımız da olacak, aynen konserlerimiz ekstralarımız da devam edecek. Piyasaya yeni çıkmış birinin bunu yapması zor tabiî ki ancak 5 kaset çıkarmış ve piyasada bir yerlere gelmiş bir sanatçı için bu pek zor görünmedi bana. He! Birde diğer taraftan bakalım, yine “ben olsam “ diyerek devam ediyorum; bu sanatçı arkadaş bu tarz bir şey yapsın ben gider onun sitesinden indiririm şarkılarını, ikincisi helal olsun adama derim gönlümde ayrı bir yer eder.

Ki bu söylediğimi yapan biri varmış bir arkadaşım söylemişti, gerçi adam bir kaset yapmış benim artık bir şey kazanmaya ihtiyacım yok demiş direk vermiş ki bence bu mantıkla bile baya para kazanmıştır. Benim fikrim böyle bir ekonomist değilim ama bence çok mantıksız değil dimi 🙂

Kalbime gömerim o zaman tartışması

Changeable | 09 April 2007 11:10

Geçenlerde arkadaşım telefonuna kayıt ettiği bir şarkıyı bana dinletti. Çıplak sesle okunmuş, gayet kalitesiz bir kayıt olmasına rağmen, şarkıyı okuyan kızcağızın sesini kullanışı ve şarkı sözlerinin derinliği beni etkiledi. Eve geldim, malum siteye girip şarkı sözlerini aratmaya başladım. Tabii arayanın herşeyi bulduğu bu sitede birçok video ile karşılaştım. Bunlardan birisi olan video’ya tıkladığımda karşıma bu güzel sesin sahibi kız çıktı.
Sonrasında bu klibi izlediğimde bir kanıt niteliği taşıdığını ve bu şarkının ünlü birisinin oğlu tarafından çalındığını, sözlerde ufak değişiklikler yapıp noterde kendi üstüne onaylatıp kızı mağdur duruma düşürdüğünü öğrendim. Dinleyenin hayran kaldığı yetenekli yorumcunun iddia ettikleri gerçekten ilgimi çekti ve
hakkını koruyamaması beni üzdü. Gerçekten bilginin böylesine hızlı yayılması ve herhangi yasal bir uygulamaya tabii olmaması doğru mudur? Şarkı,yorum ve olay hakkında düşüncelerinizi bekliyorum.

Miller Music Factory 2007

masal | 05 April 2007 08:19

Geçen sene ilki, Miller’ın sponsorluğunda düzenlenen Miller Music Factory yarışması bu sene yeniden başlıyor. Amatör müzik yapan insanların katılabileceği yarışmada, en iyi dans parçası, en iyi elektronika parçası, en iyi dj, en iyi hiphop sanatçısı ,en iyi alternatif rock sanatçısı grubu gibi kategoriler yer alıyor.Yarışma ile ilgili ayrıntılı bilgiye şuradan , ödüllere ise buradan ulaşabilirsiniz.

Ebeveyn Olma İsteği, Çocuk ve Sanatçı Üzerine

admin | 29 March 2007 23:33

Ebeveyn Olma İsteği ve Çocuk Üzerine:

Canlı doğar, yaşar ve ölür. Bu arada neslini devam ettirir. Neslini devam ettirmek ister. Bu istek, içinde, başka hiçbir şekilde dolduramadığı boşluktan kaynaklanır. Bu boşluk ancak kendinden bir parça üreterek doldurula bilinir. Yaratarak. Herkesin günün birinde anne-baba olma hayali de bundandır. Kendi eseri olan, kendinin yarattığı, heyecan verici bir ürün. Kendi boşluklarını doldurmak için tasarlanmış yegane kalıplar. Ürettiği-yarattığı sonuna kadar onundur. Herkesin onu sevmesi, ona saygı duyması, ondan bahsetmesi hoşlarına gider, onları yüceltir. Bundandır ki onları önemli bir yerde, önemli bir insan olarak görmek isterler.Kendilerinin olmayana karşı sürekli dirençleri vardır. Çünkü en basiti kendi ürünü değildir diğerleri. Örneğin kişinin dışarıda ona ihtiyacı olan birisine yardım etme isteksizliği de bunun sebebidir. Etmez, edemez. Çünkü başkasınındır o, boşluğunu doldurmasına zerre etkisi yoktur.

Uykusuzluk uzerine…1

ratta | 21 February 2007 18:55

Uykusuzluk uzerine yazmis oldugum uzun bir yazi az once bir kazaya kurban olup silindi gitti bir anda, geride getiremedim kendisini ne ettiysem:) Daha fazla dikkat etmesi lazim yazdiklarina insanin demekki uykusuzluk ceken bir insansa. Geceleri kafasi konusan birisi olmak herkes uyurken dusunmek de zor bir istir. Yazmak gelmiyor insanin icinden boyle durumlarda.. Uykusuzluk iyi birseydir kim ne derse desin. Gunduzleri algilayisinizi degistirir daha iyi gorursunuz hayatin zenginligini bir o kadarda hayatin anlamsizligini ve gereksizligini, cevrenizdekilerin kosup durmalarina bakarak ne kadar nafile islerle ugrastiklarini onlarin sanki baska bir gezegende yasadiklarini. Sarap icmis gibisinizdir gunduzleri biraz melankolik, biraz depresif, bazen coskulu, bazen de intihara egilimli cokkun ruh hallerindesinizdir.

Türkiye modeli sessiz sanatçılık

NuMB | 18 February 2007 14:29

Her zaman sanatçının çağının tanığı olduğunu ve yaşadığı toplumu iyiye evirmesi gerekliliğini savunmuşumdur. Sanatından ve sanatına hayranlık duyan kitlelerden aldığı gücü, kitlelerin yararına kullanmanın doğruluğuna inanmışımdır. Oysa ülkemizde yaygın zihniyet sanatçının politikayla, siyasetle, toplumsal olaylarla ilgilenmesini saçma, anlamsız ve hatta popülariteye oynama olarak algılar. Tüm sanatçılarımız şu anda hâkim olan politik görüşten mi yanadır? Yıllardır sansürlenip durdukları halde sansür konusunda bile kılını kıpırdatmamak samimiyet midir? Sadece maddi çıkarlarına dokunulduğunda telif haklarımız diye meclise yürümek mi muhalif duruştur? Dünyada olup bitenden bu kadar kopuk mudur bir sanatçı? Ya da zaten bu halk kopuk ve sadece magazin özelliği olana ilgi gösterir diye ticaretlerine halel gelmemesi için mi böyle durmaktadır?

BİR ADAM VARMIŞ CANI SIKILAN! TURKCELL BU ŞARKIYI NEREDEN BULDU?

Radyocu | 24 January 2007 18:11

BİR KADIN VARMIŞ BESTE YAPARMIŞ, BESTE YAPARMIŞ!
BİR KADIN VARMIŞ BESTE YAPARMIŞ, BESTE YAPARMIŞ!

Pek çok büyük sanatçı fikir adamı-kadını, yazar ve benzeri büyük insan çok geç anlaşılıyor: Bunun ilginç bir örneğine bir televizyon programını seyrederken rastladım. Bir şarkı, bestelendiği zaman tanınmayıp 32 yıl sonra meşhur olur mu? Olur. Yazının devamını okuyun.

1974 yılında Eurovision Şarkı Yarışması’na katılmak için ‘Canı Sıkılan Adam’ı hazırlayan Afşar, o dönemde şarkısıyla finale bile kalamadı ama eseri tam 32 yıl sonra patladı.

Farklı bir blog: Sıcacık bir albüm yuvası

phrozen | 19 January 2007 10:29

Siberuzayın derinliklerinde nispeten gizli kalmış olan ve şimdi sizlere önereceğim bu blog sitesi oldukça değişik ve anormal denilebilecek sayıda albüm barındıran, ayrıca sürekli güncellenen bir mp3 yuvası olmasının yanı sıra, o anda online olan ziyaretçileri ülke bayrakları ile göstermesi ve chat imkanı sunması ile de fazlasıyla göze çarpıyor ve ilgiyi hakediyor. Şöyle ifade etmeliyim ki; yaklaşık 3 yıldır başka hiçbir yerde bulamadığım albümleri ben burada bulabiliyorum.