1.Sakin – Laleler Beyaz’ı dinleyin.
2.Poshet – Bilemedim’i de.
3.Oturup ALF izleyin bir yerlerden.
4.Murathan Mungan’ın Çador’u. Mungan daha önce yelken açmadığı yerlere yüzmüş bu incecik romanında. Ya da uzun hikayesinde diyelim. Nasıl bir dildir, nasıl cümlelerdir. Nefis.
Neden insanlar birbirine çamur atmakdan hoşlanır?
Neden laf yetiştirme çabası vardır herkes de?
Neden kimsenin kimseye saygısı yokdur?
Neden herşeye burnumuzu sokarız?
Neden kimse kimseyi çekemez?
Neden ahkam kesmeyi severiz?
Neden hep başaklarının yaptıklarını kıskanırız?
Neden içimizdeki kıskançlık duygusunu yenmekden aciziz?
Neden içimizdeki fesatlık duygusu her daim ortaya çıkarma gereği duyarız?
Neden insanları hep yargılarız?
Bildirgec’de yayınlanmış bazı yazılarda, bazen, yazarları tarafından güncellenmesi gerektiren durumlar ortaya çıkıyor. Bu güncelleme çok yakın zamanda olmayabiliyor, mesela Android market’in(Android işletim sistemini kullanan telefonlar için uygulama indirme mağazası) açılacağını 30 ağustosta bildirmiştim, şimdi(24 Ekim) bu sanal Android market açıldı ve açıldığını bildiren bir yazı yerine bu yazıda güncelleme yapmak daha mantıklı olacktır diye düşünüyorum, çünkü yazılacak yeni yazı eski bir yazının devamı niteliğinde oluğu için anlatamak istediğini tam anlatamıyor, askıda kalıyor ve çoğu zaman güncelleme uzun, yeni yazı özelliğinde olmuyor.Bu tip durumlarda yazının yazarı güncelleme gereği hissettiği yazısında güncelleme yapabiliyor, fakat kimsenin bundan haberi olmuyor, yorum yazarak eklemeler yaptığında da farkedilmeyebiliyor!
Sakin olmaya çalışıyorum. Israrla.
Tüm kızdıklarımı olabildiğince affetmeye çalışıyorum. Ne çok kızdığım varmış. Yaşanılanlar silinmiyor ama evrendeki enerjiyi rahatlatmak ve kendi enerjimi özgürleştirmek için mutlaka, affetmek gerekli.
Bunlar bildiklerimdi, bu dönem daha düşünmeye ve uygulamaya başladım. Evrenin sonsuz enerjisini hissederken, sadece olumlu/pozitif olmalıyım. Evrenden enerji alıyorum ve enerji veriyorum. Bu hayat biçimim. Daha da benimsemeye çalışıyorum.
Beni sinirlendiren olduğunda, ‘Bu onunla ilgili, daha olgun bir ruh olsaydı zaten böyle yapmazdı.’ diyorum.
video oyunları genelde adrenalini yükseltirken yeni bir video oyunu insanları sakinleştiriyor. frozen north productions adlı oyun şirketi tetrisin yeni bir versiyonunu tasarladılar. bu yeni tetrisin adı bioblox. oyuncu ellerini cihazın üzerine yerleştirdiği zaman nabzı ölçülebiliyor. nabız yükselmeye başladığı an, oyun ekranının üzerinden düşmeye başlayan blokların hızı da arttıyor. bu da oyunu zorlaştıran bir etken olduğu için oyuncu sakinleşmeye çalışarak, daha yüksek puen elde etmeye çalışıyor. yani nabzınızın yükselmemesi ve oyunun zorlaşmaması için sakin kalmanız gerekiyor.
1999 yılında nintendonun piyasaya sürdüğü tetris 64 de oyuncunun nabız hızına göre kendini ayarlıyordu fakat oyun sadece nintendonun kendi konsolu ile çalışıyordu.
bioblox windows pcleri ile uyumlu çalıştığı gibi yakında çevrimiçinde de erişilebilecek.
bilgi.
Sinir, çeşitli etkenlerin vücuda uyguladığı baskı ile, insan biyolojisine etki eden bir tür histir. Siniri çeşitli kesimler ya da insanlar farklı şekilde yorumlamayı tercih etmişlerdir.
-Cinlerim tepeme çıktı.
-Gerim gerim gerildim.
-Başımdan aşağı -20 derece su boşaldı.
-Hücrelerim amuda kalkıp dans etti.
-Tüm organlarım beynime baskı uyguluyor.
gibi..
Sinirin çeşitli aşamaları vardır;
Birinci aşama: Kişi gözlerini kendi ebatından 3 katı büyüklüğüne denk gelecek ölçüde açar ve yanaklar eski rengine veda eder.
http://www.haberler.com/polis-dur-derse-ne-yapacaksiniz-haberi/
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/6827385.asp?gid=180
Bu yaz gelirken ilk önce masstival ile sarsıldık, şimdi de Radar Live 2007 ile karşıkarşıyayız. geçen sene bedava olarak yapılan bu festival, bu sene ücretli ve kamplı/kampsız olarak solar beach’te gerçekleşecek. Geçen senekinde bekledikleri ilgiden sanırım memnunlar ki fiyatlar oldukça yüksek tutulmuş. Ama gelen gruplar düşünülürse aslında bir bakıma haklılar da. Headlinerlar şu şekilde:
Çarpıcı gotik sahne şovları ve normal olmayan makyajı ile Marilyn Manson
