Sinir, çeşitli etkenlerin vücuda uyguladığı baskı ile, insan biyolojisine etki eden bir tür histir. Siniri çeşitli kesimler ya da insanlar farklı şekilde yorumlamayı tercih etmişlerdir.-Cinlerim tepeme çıktı.-Gerim gerim gerildim.-Başımdan aşağı -20 derece su boşaldı.-Hücrelerim amuda kalkıp dans etti.-Tüm organlarım beynime baskı uyguluyor.gibi..Sinirin çeşitli aşamaları vardır;Birinci aşama: Kişi gözlerini kendi ebatından 3 katı büyüklüğüne denk gelecek ölçüde açar ve yanaklar eski rengine veda eder.İkinci aşama: Kişi parmaklarını, belini, boynunu, ayak parmaklarını, bileklerini “çatırdatma” diye adlandırdığımız eylem ile buluşturur ve aynı an’da tüm organlarına aynı eylemi uygulatma hayali kurar.Üçüncü ve son aşama: Ağızda ve kaşlarda çeşitli istem dışı hareketlenmeler meydana gelir. Boğaz temizlenir ve avının üzerine atlamayı bekleyen panter pozisyonu alınır.Bundan sonrası kişinin deneyimlerinden ve sabrından ibarettir. Zira sinire etken olan “şey” eğer kişinin kelime haznesi ile yetinmeyi tercih etmiyorsa, şiddetin, aslında güzel bir uygulama olarak kabul görülmesi için dua edilir. Kurulan cümlelere resmiyetin hakim olmasına özen gösterilir ki, bu durum “sayın şuğurnaz” “sizi ikna etmek için çaba sarf ettim ancak…” gibi cümleler ile örneklendirilebilir.Sinire sebep olan kişi, küfür etme yöntemine başvurduğu takdirde üç seçenek beyne hücum eder.1-Aynı şekilde yanıt verip rahatladığını sanmak.2-Sessizliği muhafaza etmek.3-Afedersin ama mal mısın? diyerek ortamı terk etmek.Sinire sebep olan “şey” cansız bir varlık ise, (çalmayan teyp, tüm çabalara rağmen ayakları açıkta bırakan yorgan, şarz ile yeni vedalaştığı hal de “batarya boş” uyarısı veren telefon gibi…) cansız varlığı kişileştirme uygulaması devreye girer. Bu durumda cansız varlığa şiddet uygulanır. Çeşitli cümleler kurarak ikna etmeye çalışılır ya da en kötü ihtimal ile cinayete meyilli ruh halini özgür bırakıp, yok etme güdüsünün arkasına sığınılır.Aynı şekilde kişi kabız ya da ishal ise, sindirdiği ya da sindirmeye çalıştığı yiyeceklerin vücudunu terk etme eyleminin gerçekleştiği sırada çeşitli emirler verir.Kabız (halk dilinde isyankar bok sendromu) ise;-Ulan ayrıldık anla artık! Ne yapışkan boksun sen ya!-İsyankar olman statüko’yu etkilemez. Düzen böyle, senin görevin vaktin dolduğunda düzeni terk eylemek!İshal (halk dilinde cır cır) ise;-Hayır ne acelen var anlamıyorum ki! Bir yere mi yetişeceksin? Gitmek için can attığın yer lağımdan ibaret!-Bu kadar basit olma. Atalarımız ne demiş? “Ağır taşı kimse yerinden kaldıramaz” Biraz gururlu ol. Ayıp…gibi…Sinir, dizginleme uygulamasını doğru şekilde uygulanmadığı takdirde, kişinin ruh sağlığını önemli ölçüde etkileyen bir tür hastalığa dönüşebilir. Bu da “senin topluma kazandırılman lazım” “gerginsin” gibi cümlelerin sık duyulmasına neden olabilir.Trt spikerlerine has, dingin ve nirvana kapısının arasından sızan ışığa yürürmüşçesine huzurlu bir eda ile;Sakin ve esen kalınız…