bildirgec.org

radiohead hakkında tüm yazılar

mutlu eden şarkılar

admin | 10 February 2010 10:54

Geçen gün günün tüm yorgunluğunun üstüne otobüsü kaçırıp bir sonrakini bir saate yakın bir süre bekleyince sinirli ve mutsuz bir ruh haline bürünmüştüm. Melih Gökçek’e içimden etmediğim küfür kalmamıştı ve küfür etmenin hiçbir faydası olmadığını düşündükçe daha da kötü hissediyordum. Nihayet otobüs geldiğinde ise her zamanki gibi ağzına kadar doluydu. Hem de hani şu çoktan tedavülden kalkması gereken, Nuh devrinden kalma otobüslerden biriydi…

En azından gürültüyü engeller düşüncesiyle müzik çalarımı çıkardım ve dinlemeye başladım. Farkına varmadan öyle rahatlatıcı ve mutlu edici şarkılar koymuşum ki içine, birden bir ferahladım, iyi hissetmeye başladım kendimi. Hatta kendi kendime sırıttım şarkıları dinlerken. Belki bunlardan biri sizi de mutlu eder diye, paylaşmak istiyorum beni mutlu eden şarkıları:

Beth Gibbons
Beth Gibbons

*Mysteries- Beth Gibbons: Rüzgâr sesleri ve klasik gitar arpejiyle başlayan şarkının sözlerini gözünüzde canlandırdığınızda bir yaşama sevinci, bir şükran duygusu ile doluyor insan. Şarkının kendisini de anlatabilecek en güzel kelime huzur olmalı.
Tanrı biliyor yaşama nasıl hayranım (God knows how I adore life)
Rüzgar kıyılara vurduğunda başka bir gün başlar (When the wind turns on the shore lies another day )
ve ben daha fazlasını isteyemem( I cannot ask for more… )Ah aşkın gizemleri… Savaşın olmadığı zaman, ben hep orada olurum… (Oh mysteries of love, when war is no more/ I’ll be there anytime)

There Will Be Blood – Kan Dökülecek

screamofthebutterfly | 22 July 2008 15:17

There Will Be Blood
There Will Be Blood

Sinema sadece insana ait olabilecek bir sanattır. İçine insanın istediği her şeyi koyarlar. Bir çocuk partileri seviyorsa, parti filmleri izler onu sever. Diyelim heyecan ve macerayı, kasaları havaya uçururlar, gizem arıyorsa, gizemli filmler, yalnızlığını paylaşacağın aşk filmleri, romantik komediler, uyuşturucu çılgınlık istiyorsan her türlüsünden bulursun.. Sinema sistemi ve sinemacılar bize şekerler tatlılar verirler abur cubur atıştırırız ve uslu çocuklar olarak yaşarız, ara sırada sisteme karşı çıkartırlar, hırslandırırlar, örneğin “fight club” bu dur, V for vendetta budur. There will be Blood

Bunların dışında bir filmdir. Onda seni anlamaya sevk eden bir gizli mesaj vardır, işte sinema bu diğerleri gibi değilim der
Yönetmene,onu bilenler “PTA” derler Paul Thomas Anderson onu anlayan insan sayısı yeterince çoktur, kendini ve zekasını çok iyi kullanır aynı zamanda dahi özellikler gösterir, bence punch drunk love filmindeki başrol oyuncusunun Adam Sandler olması,bilinçli bir propagandadır.
onun diğer filmlerinde ki komik etkiyi bulmazlar, ve o sadece komedi filmlerine beğeni gösteren insanlara Sandler vasıtasıyla onlara küfür eder gibi sinema dersi verir. Gidin sorun Adam Sandler sevenler genelde o filmi bilmezler ya da beğenmezler.

Nin son albümünü bedava dağıtıyor

Gigabyte | 11 May 2008 15:19


“The Slip” Albüm Kapağı

Herşey ünlü rock grubu radiohead‘in yapımcı şirketiyle anlaşamayıp yollarını ayırdıktan sonra albümlerini internet üzerinden bedava dağıtması ile başladı. İsteyenlerin bedava indirebileceği, isteyenlerin ise CD satın alarak veya gönüllerinden ne koparsa onu bağışlayabileceği bu yöntemle Radiohead ne kadar gelir ettiğini hiçbir zaman açıklamadı. Ancak radiohead’in başlattığı bu akımın takipçisi olan “nine inch nails” ya da kısaca nin bir önceki albümünden bu yolla sadece ilk haftada 1.6 milyon dolar gelir elde ettiğini duyurdu. Yaşanan bu gelişmeler üzerine benimde hayranı olduğum metallica‘nında benzer bir yola başvurabileceği söylentileri çıktı son dönemde. Ancak Metallica dan henüz bir ses çıkmamışken “nin” 10 parçadan oluşan son albümleri The Slip‘ide aynı yolla bedava dağıtma kararı aldı. Albümü indirmek için öncelikle e-posta adresinizi girmeniz ve adresinize gönderilen linki doğrulama kodu ile birlikte doğrulamanız gerekiyor. indirme Linkinin sadece bir saat için aktif olduğunu unutmayın. Format seçenekleri mp3, flac ve wav. Bu Rock’un farklı tarzları ile ilgi çeken grubunun albümüne ücretsiz sahip olmak için şöyle buyrun.

Radiohead’den video klip yarışması

sputnik | 24 March 2008 23:58

ünlü müzik grubu radiohead, yeni çekeceği klip için bir yarışma düzenliyor. Animasyon fikrinizi gönderin, kazanırsanız videonuz Radiohead şarkısı için çekilsin. kazanan grup tarafından belirlenecek; web 2.0 adetlerinin aksine ziyaretçiler oylamaya katkıda bulunamayacak.

Türkiye’de böyle bir uygulamayı kim yapmıştı hatırladınız mı?

Radiohead’den müzik sektörüne dev tokat

ecolips | 19 November 2007 23:58

radiohead in rainbows
radiohead in rainbows

Radiohead albümsüz geçen uzun bir süreçten sonra yine bir sürprizle karşımıza çıktı. Plak şirketi EMI ile sözleşmesi biten grup mp3 karşıtlarını şoke eden bir tavırla yeni albümü In Rainbows‘u internet üzerinden gönlünden ne koparsa mantığıyla dağıtacağını açıkladı. Radioheadvari bu taktik gereği albümü edinmek isteyenler inrainbows web sitesine girererek albümü indirmek için bir değer biçiyorlar. Tabiki biçilen değer sıfır olduğundan albüm ücretsiz indirilmiş oluyor. Ancak görünen o ki Radiohead’in gönlünden ne koparsa taktiği gruba oldukça iyi kazanç sağlamış. Grup “In Rainbows” albümü internet satışından şimdiye kadar 10 milyon dolar kazanmış. Albümü indirenleri gönüllerinden kopan ortalama tutar ise 4 £ civarında olmuş. Bu aslında müzik piyasasına bir ders olarak görülebilir. İnsalar mp3 indirmesinin asıl sebebi korsancılık oynamak değil albüm fiyatlarının pahalı olması diyebiliriz.

Radiohead’den “Gönlünden Ne Koparsa!”

barada0 | 16 October 2007 14:27

İnternette “sızma”, uykuya dalma ya da bir zeytinyağı türü değil. Çoğu internet kullanıcısının bildiği gibi bir albümün, filmin ya da kitabın, belirlenmiş olan tarihten önce, elektronik ortama yüklenmesi ve dağıtılması “leaking” yani “sızma” olarak adlandırılıyor. Yayıncılar, film ve müzik şirketleri bu durumdan her ne kadar muzdarip olsalar da, ellerinden gelen, piyasaya çıkartmaya hazırlandıkları eserlerin internete sızmasını engellemekte yeterli olmuyor. Bu durumun sanatçıların ve sanatın yararına mı, zararına mı olduğu tartışıladursun bazı sanatçılar, eserlerini internet üzerinden ücretsiz olarak dağıtıyor, paylaşıma destek veriyor.

Radiohead de çalışmalarının internete sızması konusundan muzdarip gruplardan biri. Biriydi demek aslında daha doğru olacak ama bu konuya gelmeden önce grubun sondan önceki üç albümüne bir göz atalım… Yıl 2000, Radiohead’in merakla beklenen albümü “Kid A” piyasaya çıkmadan 3 ay önce internete düştü. 2001’de “Amnesiac”ın ilk mikslerinin kopyaları stüdyadan çalındı ve albüm daha tamamlanamadan radyolarda çalınmaya başladı. 2003’e gelindiğinde ise “Hail to the Thief” yine planlanan tarihten aylarca önce elektronik ortamdaki yerini aldı. Bu arada internete sızmasaydı satış rakamları azalır mıydı, artar mıydı tartışmalarını başka platformlara bırakacağımız “Hail to the Thief” albümünün piyasaya çıktığı ilk hafta 300.000 sattığını belirtmekte de yarar var. Bu üç albümün de öyle ya da böyle daha piyasaya çıkmadan önce Radiohead hayranlarının büyük çoğunluğunun eline geçmiş olduğunu tahmin etmek zor olmasa gerek. Şimdi yani 2007 yılında Radiohead bu dezavantajı kendi lehine çevirecek stratejik bir hamleyle tüm piyasayı şaşkına çevirmiş durumda.

15:23

| 16 October 2007 00:34

15:23 . ardımda zaman duruyor . durduğum yerde, burada, dikildiğim ve beklediğim yerde, her arkamı dönüp kulenin saatine baktığımda kendimi her seferinde, yani aslında hep aynı seferde, orada, o zamanda , 15:23’te o saate bakarken donmuş buluyorum . yani, ardımda zaman, duruyor . hmmm . yani, ardımda, zaman duruyor . bunu düşünüyorum . ve yüzümü caddeye döndüğümde kırmızı ojeli tırnaklarını masmavi ve olanaksız bir göl evi manzarasının bulutlarına asmış, çantasıyla o güzel kadını buluyorum . her seferinde, takribi 20 dk.’lık bekleyişin sıkıntısıyla şişen ve gevşeyen pürüzsüz güzellikteki yanaklarla buluşuyorum . tarifsiz dudakları, üç adım ötemde,,, sipsivri topuklarıyla beton zeminde kalbime kadar ulaşan titreşimler yayıyor . tık tık tık . beklemeyi bıraktım . yalnızca onu seyrediyorum .