bildirgec.org

ömür hakkında tüm yazılar

Neden

Chat Noir 1 | 07 February 2011 16:48

Yaşam bu kadar güzelken,
Üzülmek neden?
Ömür bu kadar kısayken,
Ağlamak neden?
Herkesi yaratan birken,
Bu sevgisizlik neden?
Herkesin birbirine ihtiyacı olduğu sırada,
Bu yalnızlık neden?
Herkes bu kadar bencilken,
Bu duygusallık neden?

Güliz Ardilli / İstanbul / 1997

Rahat olun , gerilmeyin… Hepsi bu…

firatocal | 31 August 2010 14:51

Yoksunluktan boğulan hayatlarımızla böbürlenirken , yoksulluktan tiksinerek yaşıyoruz… Bayağı , sersefil sohbetleri en entellektüel ahkamlarla bir tutarken , köşebaşındaki dilencinin önünden bir cüzzamlıdan kaçar gibi geçiyoruz…

Kredi kartları altında ezilen hayatlarımızı umursamazken , herşeyin bizim için yaratılmış olduğunu düşünürcesine kazanmadan ve hakketmeden fütursuzca yaşıyoruz…

Kimiz biz??? Niçin geldik dünyaya??? Hayatta olmanın bir anlamı kalıyormu şu yaşadıklarımızla??? Bir gün gelip de bu dünyadan ellerimiz bomboş ayrılabileceğimiz gerçeğini hiç düşünüyormuyuz???

Sanmıyorum… Artık bunu umursadığımızı da düşünmüyorum … Din , mezhep değil konum … Hayat dersi vermeye kalkışmak ise hiç değil… Kimseyi imana ve teslimiyete davet etmeyeceğim… Rahat olun lütfen… Koltuklarınıza keyifle kurulmaya devam edebilirsiniz… Şuan için hiçbir tehlike yok… Söylemeye çalıştığım da o zaten…,

Tanrı ‘ nın Çiçekleri

admin | 26 July 2010 23:32

hayat bahçesinde açmış
çiçekleri gibiyiz Tanrı ‘nın…
güneşle açıp ,
geceyle soluyoruz…
cana hasret
nefes nefese ,
ömür ömür diye diye ,
ölüm soluyoruz…

Neyin nesi bu istasyon?

ivandenisovic[pilli_silinen_hesap] | 04 May 2010 10:58

Eski bir uykudan kalktım hazret
Saatler sonra yeniden açılıyor gözlerim
Kocaman bir bina görünüyor tam karşımda
sor babam soruyorum;
“Bu durak neyin nesi böyle?”
Kondüktör cevaplıyor,
“Burası İstanbul,sen nerdesin?”

İsterdim ki,

Geçsin yıllar ölmüş olayım
Dağılıp toz haline gelmiş olayım
Melekler yürüsün üstümde yalınayak
Derin ürperişlere dalayım..

Eski bir uykudan kalktım hazret
aklım şaştı gözüm şişti,
Nemenem iştir şaşkınım..
Neyin nesi bu istasyon?
Ömrüm bitti yoldayım..
Anlaşılan gene İstanbul’dayım..

AB Rh pozitif

astral | 03 January 2010 16:58

Gel keyfim gel. Zamanın hiçbir şeyi değiştirmeyeceğini onu ilk kez gördüğümde anlamıştım. Onun bambaşka olduğunu ilk gördüğümde anlamıştım.

Öyle şeyler vardır ki, somut kavramlarla açıklamak mümkün değildir. ‘Neden?’ dersen, yanıtını çok da esaslı açıklayamam. Hani küt(!) diye hissedersin ya. Birden bire duyulan bir his sadece.

httpimg378.imageshack.usihnpf2ja3gi9.png
httpimg378.imageshack.usihnpf2ja3gi9.png

Kutsal ağacın tohumları onun üzerine kondu durup dururken ve ben onun farklı çok çok farklı olduğunu çok çok içlerden anladım. Susmak ve hissetmek zamanı. Huzurun adı bu.

beyaz kemik toka (son)

astral | 27 December 2009 15:50

(Dört kuşakta, dört kadının ve bir şekilde dört kadından diğerine geçen beyaz kemikten tokanın hikayesidir. Kadınların her birinin hikayesinin ayrı zorlukları vardır. Hem zamanı, o zaman ülke koşullarını hem de o koşulların mantık ve duygu dünyasını nasıl şekillendirdiğini anlatmaktadır.
Ki, üç kuşaktaki zorluklar oldukça çetin görülmekteyken son kuşağın yaşadığı yüzeysellik, acaba tüm çetin koşullardan en ağır olanı mıdır? Belki, tüm öykü boyunca sorulan da budur…)

KimyaSeverlere Duyuru

tutkulubiryazar | 28 July 2009 12:17

www.kimyarena.com
www.kimyarena.com

Uşak Özel Üftade Kolejinin Olimpiyat ve Proje koordinatörü Ömür Durmaz’ın başkanlığında yürütülen KimyaArena projesi çerçevesinde www.kimyarena.com açıldı. Kariyerine Okul duvar gazetesi olarak başlayan KimyaArena amacını Kimyayı ulusal çapta sevdirmek olarak tanımlıyor.Projeleriyle önemli dereceler alan ve Türkiye’nin seçkin kimyacılarından olan Durmaz bu projeye de çok önem verdiğini ve başaracaklarını açıkladı.100 üyesi bulunan KimyaArena hızla büyüyeceğe benziyor. Eğer sizde Kimya’yı seviyorsanız bu projeye destek verebilirsiniz.Ayrıntılı bilgi ve iletişim için buraya tıklayınız.
Yayın hayatında KimyaArena’ya başarılar.

Ölüme Çare Bulamadılar Ama…

keremx | 21 October 2008 14:10

ÖLÜME ÇARE BULAMADILAR AMA…

3 yaşındaki biricik kızları hastalanınca doktora koştular. Doktorlar günlerce araştırdılar. Teşhis acı idi. Küçük kız amansız bir hastalığa yakalanmıştı. Bu aşamada bu hastalığın tıpta çaresi yoktu. Doktorlara göre küçük kız bir çeşit beyin hastalığına yakalanmıştı. Minik yavru en fazla 12 yaşına kadar yaşayabilirdi.

Anne babanın, önce dünyaları yıkıldı. Sonra el ele verip toparlandılar. Madem biricik yavrularının dünyadaki ömrü sınırlı idi. Öyleyse bu sınırlı zamanı iyi değerlendirmeleri gerekiyordu. Geri kalan ömründe Onu çok mutlu etmeli idiler. Anne baba birlikte önemli bir karar aldılar. Dünyayı görmek için yeteri kadar ömrü olmayan kızlarına bütün dünyayı gezdirmeyi planladılar.