bildirgec.org

norveç hakkında tüm yazılar

Denizcilik

akbelen79 | 07 March 2011 23:38

Ülkemizin üç tarafı denizlerle çevrili olmasına rağmen Deniz ürünlerinden yeterince istifade edilmiyor. Su ürünlerinin ekonomideki yeri % 4-5 civarındadır. Kişi başına düşen balık tüketimi çok düşüktür. Japonya’da kişi başı 60-70 kilolarda seyretmektedir. Ülkemizde bu durum kilo bile değildir.
Ülkemizde deniz ürünleri her zaman engellenmiştir. Son zamanlarda bodrum civarına yapılan balık çiftlikleri sayesinde döviz girdisi oranı artmaktadır. Öte yandan bu üretim yapılırken harcanan yem miktarıda çok düşüktür. örneğin bir kilo sığır eti üretimi için 7 kilo yem giderken 1 kilo tavuk için 3 kilo yem yeterliyken , bu oran balık üretiminde en fazlası 2 kilo civarındadır. Bu tabloda da verildiği gibi en az yemle en fazla üretim balıkta olmaktadır.

Fatso (2008)

freeradical | 16 September 2010 15:11

Adamımız Rino, büyükannesinden kalan evde, kendi asosyal dünyasının tüm nimetlerinden faydalanarak yaşamaktadır.

Nimet dediysem, “madem şişkoyum ve sahip olduğum tek arkadaşım bile zaman zaman benimle acımasızca dalga geçebiliyor, o halde en iyisi ben evimde oturup biramı içeyim, porno seyredip, masturbasyonumu yapayım” dan ötesi değil.

Tabii yine de Rino’yu küçümsemek hiç doğru değil, çünkü kendisi almancadan norveççeye kullanma kılavuzları çevirerek geçimini sağlarken, evinde çalışma ve kendisinin efendisi olma konusunda çoğumuza fark atıyor aslında.

Hobi olsun diye çizdiği karikatürler hiç de fena değildir ve boş vakitlerinde wikipedia okur.

Günlerden bir gün Rino’nun babası, bu koca evin bir odasına kiracı almasını metazori yapar. Bu heyecan verici gelişme çok şeyi değiştirecektir, çünkü kiracımız isveç’ten sözüm ona durulmaya gelen 20 yaşlarında hoş bir kızdır. Rino bu ev arkadaşlığı konusunda epey bocalar çünkü Malin sözgelimi minicik külotlarını buzdolabında tutan zor bir insandır.

Dinamit’in Mucidi Alfred Nobel ve Ödülleri

Jafar | 22 March 2010 17:03

Nobel ödülleri adını Alfred Nobel’den alıyor. Peki kimdir bu, dünyanın en prestijli ödülleri olarak anılan Nobel ödüllerinin mimarı?

Kendisi İsveçli bir kimya dehası olarak adlandırılıyor. Deha demekle dinamit gibi insanlığa çok faydalı bir buluşun sahibine hakaret bile etmiş olabiliriz. Kendisini o kadar kaptırmış olsa gerek ki, bu merakı yüzünden öz kardeşinin küçük yaşta ölümüne sebebiyet vermiştir.

Edvard Munch: Hayata Atılmış Bir Çığlık

admin | 01 February 2010 13:06

Self Portrait with Burnin Cigarette (1895)
Self Portrait with Burnin Cigarette (1895)

Yaşam, aşk, acı, korku ve melankolinin dışavurumcu ressamı Edvard Munch 12 Aralık 1863’te gözlerini dünyaya açtı. Çocukluğunda tanıştığı ölüm, depresif sanatına yansıyacak en büyük olguydu. Henüz beş yaşındayken annesini, 1877 yılında da tüberkülozdan ablası Johanne Sophie’yi kaybetti.

Çocukluk dönemini şöyle ifade eder: “Deliliğin tohumlarını devraldım. Korku, hüzün ve ölüm melekleri doğduğum günden beri başucumdalar.”

1879’da mühendislik eğitimi için kaydolduğu teknik okulda fizik, kimya ve teknik resim derslerinde başarı gösterir. Eğitimine kronik hastalıkları engel oluncaya kadar devam eder, eğitimini yarıda bırakır. Babasının olumsuz tavrına rağmen “ressam” olmak için 1881’de The Royal School of Art and Design of Kristiania’ya kaydolur. Ortak bir öğrenci sergisinde sergilenen eseri “Karl Jensen-Hjell’in Portresi” eleştirmenler tarafından “sanat saçmalığı” olarak nitelendirilir. İlk “nü” çalışmaları “Ayaktaki Çıplak” (Standing Nude, 1887) hariç taslak halindedir. Nihilist arkadaşı Hans Jæger’le ilişkileri ve bohem hayatı babasını öfkelendirse de sanatı için belirleyici izler oluşturmuştur.

1886’da ablasının ölümünden etkilenerek yaptığı “Hasta Çocuk” (The Sick Child) tablosu yine eleştirmenler tarafından yerden yere vurulur.

Osmotik Enerji Santrali

Chat Noir 1 | 07 December 2009 11:29

Ben nükleer enerji santrallerine karşıyım.Güneş enerjisinden rüzgar enerjisinden faydalanılmasından yanayım.Daha önce dalgalardan yada denizlerdeki gelgit enerjisinden de faydalanılabileceğini duymuştum.Şimdi ise Norveç yeni bir enerji üretim şekliyle karşımızda.Osmotik enerji santrali projesinde tatlı suyla tuzlu suyun birleşmeye çalışması sonucu oluşan basınç enerjiye dönüştürülmeye çalışılıyor.Gerçekten oldukça çevreci bir yaklaşım.Haberin detaylarına buradan ulaşabilirsiniz.

David L. Philips Kimdir?

kharis | 02 October 2009 14:24

David L. Philips
David L. Philips

ABD Dışişleri Bakanlığı ve de BM Genel sekreterliği eski üst düzey danışman ve yönetici olan David Philips halen NewYork ve Colombia Üniversitelerinde ders vermektedir. Ayrıca 2001’de kurulan Türk-Ermeni Uzlaştırma Komisyonunun kurucusudur. Peki ne maksatla Türkiye ile ilgili ciddi meseleler doğurabilecek bu sözde Demokratik Açılım Planını gün yüzüne çıkarmıştır ve iktidar tarafından ciddiye alınmıştır.Varan 1) Birleşmiş Milletler konseyinde ” 1915 Ermeni Olayları bir soykırımdı ” tespitinde bulundu. Varan 2) 15 Ekim 2007’de Pkk’nın silahsızlandırılması , Dağıtılmasıve entegrasyonu raporunu hazırladı. Üstelik şimdi gün yüzüne çıkan bu 2007 raporunun Türkiye Dışişleri Bakanlığının izniyle yayınlandığı belirtildi. Ve son bomba olarak da 3) 2009 Haziran ayında ” Türkler ve Iraklı Kürtler arasında Güven Tesisi” isimli yeni bir rapor yayınladı. Bu rapor direk olarak Philips’ten çıkmadı. Abd’de yer alan Atlantik Konseyi burada paravan olarak kullanılıyor. Ne ilginçtir ki ülkemiz aleyhine Ermeni Soykırımı’nı destekleyen ve ülkemizin önünü kapayan Norveç’te bu raporun finansörü. Açıkçası çok iyimser olamayacağım Norveç barış timi rolundeki safsatalara. Amaç çok belli Kürt sorunu olarak dile getirilen meseleyle belki de ülkemiz bölünmeye çalışılıyor. Türk kökenli bile olmayan bir sözde mimar şekillendiriyor ülkemizin geleceğini. Uzun süredir Türkiye aleyhinde polemik yaratan ve rapor hazırlayan tilki bir şahsiyet David Philips. Bizim böyle bir raporun varlığına ihtiyacımız olduğunu düşünmüyorum ki hükümet bunları nasıl olur da ciddiye alarak görüşmelerde bulunuyor anlamış değilim. Kanıma dokunuyor ve Bu rapor elimizde patlayacak !

Eurovision 2010 OSLO Fornebu Arena ‘da !!!

mistanbul | 06 July 2009 21:19

Eurovision 2010 OSLO Fornebu Arena ‘Da !!!

Alexander Rybak Fairytale ile ülkesine birincilik getirdi. Norveç Eurovision için hazırlıklara başladı..

Eurovision bu sene Norveç’teki Fornebu Arena’da yapılacak…

Fornebu Arena
Fornebu Arena

Oslo şehir merkezine 5 dk uzaklıkta olan Fornebu Arena’da yapılacak eurovision UEFA 2009-2010 finalleriyle birlikte çakışacağı için Eurovision 25, 27 ve 29 Mayıs ‘a ertelendi.

Ana yayın kuruluşunun NRK olduğu bildirildi.

Makedonya’nın muhtemelen yarışmadan çekilmesi bekleniyor..

Bir Peri Masalından Çok Daha Fazlası!

arago | 17 May 2009 16:31

eurovision 2009 birinciliğini norveç yani sanatçısı alexander rybak’ in kazanması pek şaşırtacak bir sonuç değil aslında google tahminleri de hadise ile alexander’ ın çekişmeli bir rekabet içinde olduğunu gösteriyordu zaten ama şunu söylemeliyim ki gerçek sanatçının kim olduğunu ortaya koyan bir sonuçtu. azerbaycan bizi en çok şaşırtan ülkeydi denilebilir. tahminlerde bile adı bulunmayan bu ülke 3. haketmişse ne mutlu bize. tabi bizde bu pastadan payımızı aldık. paçamızı 5. likten son anda kurtardık ve 4. olduk. norveç 387, Iceland 218 ve azerbaycan da 207 puan ile ilk üç sırada yer alan ülkelerdi.