bildirgec.org

labirent hakkında tüm yazılar

yaşamdaki labirent

esra7909 | 21 April 2011 13:45

Öylesine büyük ve karmaşık bir labirent içindeyim ki…İnsanları anlamaya,hayatı yaşamaya başladığım günden bu yana hapsoldum ve yaşamaya,kurtulmaya çalışıyorum.Çıkmaya çalıştıkça içinde kaybolduğum,duvarlarından atlayarak kurtulmaya çöalıştıkça daha da yükselip beni engelleyen kocaman bir labirent burası.Her koridoru hayatımın ayrı bir parçası.Sonunu bir türlü getiremediğim,iyi ya da kötü olan ama hep yolun sonunda tıkandığım parçalar…Dönüp dolaşıp aynı yerlere ,aynı yaşanmışlıklara,çıkmazlara geliyorum.Bu çıkmazda olmama sebep hayatıma giren insanlar mı yoksa seçimlerim mi?Belki de hayatın bize getirdikleri mecbur bıraktıkları bu karmaşanın sebebi.Yanlış insanlara aldanıp yaşamıma katmam bu duruma sebep mi?Dost görünen düşmanlar,yalanlar,inanmak istemem,güvenmek istemem belki de…

Kırmızı

Chat Noir 1 | 22 February 2011 12:32

Artık yalnız bırakın beni,
Sıkıldım hepinizden.
Alıp başımı gitmek isterdim,
Sevmeseydim kendimi derinden.
Düşünmek istemiyorum artık geleceği,
Bugünü dolu dolu yaşamak varken.
Kuralları ezip geçmek istiyorum.

Labirent

Chat Noir 1 | 13 February 2011 15:18

Dört duvar arasında sıkışıp kalmak,
Hiç işlemediğin bir suç için yargılanmak,
İnsanlarla yaşamak,
Güneşi görebilmek, çok zor.
Geceler boyu düşünmek,
Çaresizliği anlamak,
Yalnızlığı seçmek,
Gerçeklerle yüz yüze gelmek,
Acı veriyor insana.
Mutlu olmayı istemek,
Biraz sevgi dilenmek,
İnsanları anlayabilmek,
Çok mu fazla bana?

Güliz Ardilli / İstanbul / 8 Kasım 1997 16:00

Labirent

fitil | 28 September 2009 10:10

Hızlı adımlarla yürümeye çalışıyordu. Etrafında ismini bir türlü hatırlayamadığı o kocaman şeylerden vardı. Kahverengi uzun gövdelerin üzerinden yine kahverengi daha ince kollar uzanıyordu. Kolların etrafında yeşil yapraklar vardı. Sanki biraz zorlarsa bulacaktı, ama kafasının içi bomboştu. ‘ Tipi varken karanlık bir labirentte kaybolmak gibi ‘ dedi yüksek sesle. Yere yatıp üzerinin karlarla örtülmesini beklemek istedi. Hareketsiz kalıp sonsuzluğa karışmak inanılmaz çekici geliyordu o anda. Ayakkabıları ayağına iyice vurmuştu. Parmakları sızlıyordu. Her adımda acaba çıkarıp çıplak ayaklarla mı yürüsem diye düşünüyordu. O gece hava çok serindi. İnce trençkotuna sarındı. Kafası öyle karışıktı ki! Gözünün önüne bir kedi görüntüsü geldi. Pembe yumağı öylesine yuvarlayıp ipin ucunu çekiştiriyordu ki hayalindeki küçük kız sonunda yumağı eline aldığında karışan kısmı koparıp atmak zorunda kalmıştı. Ama kafasını koparamıyordu. Birden gözlerini yukarıya kaldırdı. Etrafına bakarken kalp atışları hızlandı. Nerdeyim diye düşündü? Karanlığın farkına vardığında midesinden yukarıya doğru bir baskı geldiğini hissetti. Yemek borusu yandı. Şimdi başı da dönüyordu. Çaresizlik suratına o kadar şiddetli çarptı ki çantasına uzanıp içinden minik kırmızı metalik şeyi çıkarması gerektiğini düşündü. O şeyle tam olarak hatırlamadığı bir işlem yapınca huzurlu ve güvende olacağını biliyordu ama tam olarak ne olduğunu hatırlayamıyordu.Ayak sesleri ile irkildi. Metalik aleti çantasına atıp dümdüz yürümeye başladı. Aslında sola da dönebilirdi ama orası karanlıktı ve ayak seslerinin sahibinin kötü birisi olma ihtimaline karşı ışıklandırılmış yolu seçmesinin doğru olacağını düşündü. Arkasından gelen erkek sesi artık ne olacaksa olsun deyip durmasına neden oldu. Her şey o kadar anlamsızdı ki sıcak bir yaz gününde kafasını buzdolabının içine uzatıp geri çıkardığında gözlük camlarının buharı yüzünden her yerin o kopkoyu sise boğulduğu anı hatırladı.

en şaşırtıcı 15 labirent

hoodly | 06 December 2008 20:49

ilk olarak eski yunan’da ortaya çıkan labirentler herhangi birşeye ulaşmayı zorlaştırmak ve onu gizlemek amacıyla yapılmışlardır. halen belki de bu ilk amaca uygun şekilde kullanılanları hala var olabilir.

nasıl bizler evimizde duvara bir tablo ya da bir süs eşyası asarak oraya farklı bir hava ve görünüm katmayı amaçlıyorsak bu labirentleri yaptıranlar da benzer bir düşünce ile bahçelerinede aynı şeyi yapmış olabilirler. belki de sakladıkları bir şey vardır, kim bilir?

İphone ile gerçekçi labirent oyunu

empi4 | 21 July 2008 16:09

iphone‘un labirent (Labyrinth) oyunu, üst düzey teknolojiyle hazırlanmış yerçekimi sensörleri sayesinde gerçek labirent heyecanı veriyor. oyuna başlarken iphone‘u yere paralel tutyorsunuz ve aşağı yukarı hareket ettirerek topu deliğe girdirmeye çalışıyorsunuz. gerçeğinden neredeyse hiç farkı yok.

oyuna girdiğinizde önce settings’e dokunarak Do Calibration bölümüne girin. burada sensörlere ince ayar yapabilirsiniz. daha sonra demo yazan yere dokunarak oynayabilirsiniz. demo demesinin sebebi size sadece 10 parkurluk bir labirent sunması. eğer daha fazla parkur istiyorsanız oyunu satın almanız gerekecek. fiyatı ise 11 ytl. cihazınızda oyunun demosunu bulamadaıysanız installer’a girin ve Labyrinth’ı kurun. iyi eğlenceler…

Balık İşkencesi

zkaramanli | 19 May 2008 16:21

Dikkat! Bu yazı korku, tehlike ve bazı şiddet unsurları içerebilir. 😉

BCXSY Design Studio tarafından tasarlanan bu akvaryumdaki asıl amaç içerisindeki balğıa “görsel metafoz” yaşatmakmış. Şirketin, işin ucunu kaçırmış tasarımcıları tarafından dizayn edilmiş bu akvaryum, içindeki balıklara bitmek tükenmek bilmeyen bir labirentin içindeymiş hissi veriyormuş. Fotoğrafları ve detaylar daha ilginç..

BAROK BAHÇE DÜZENLEMELERİ

lovesredcloud | 08 May 2008 18:58

Kıta Avrupası ve Yakın Doğu’ya ait bahçelerdeki işlevsel düşüncenin estetik kaygıya geçişi ve bunun getirdiği kültürler arası sıçrayış M.Ö 3. bin yıla kadar dayanmaktadır. Sümerlilerin mitolojik kralı Gılgameş eski Babilon’da bahçeler ve meyveliklerle süslenmiş, coşturulmuş bir şehri anlatan ilahiler söylermiş.

Bin yıl kadar sonra hemen hemen tüm Mezopotamya kralları, kraliyet bahçelerinde banketler vererek, yaşlı ağaçların gölgeleri altında değerli konuklarını lüks, konfor ve keyif içinde ağırlarlarmış.