bildirgec.org

esra7909

11 yıl önce üye olmuş, 11 yazı yazmış. 15 yorum yazmış.

meleğimin hasreti

esra7909 | 01 July 2011 20:55

Yaşadığımız kayıplara acılara hep dayanamayız sanıyoruz ta ki daha büyüğünü yaşayana kadar. Çoğu zaman isyan ediyoruz: “neden? ben neden bunu yaşadım?” diye. Aslında her zaman biryerlerde daha büyük acılar, daha dayanılmaz hayatlar var bunu unutuyoruz.
Hayatım boyunca yaşadığım üzüntüleri, sıkıntıları büyük zanneder, “nelere katlanıyorum” diye düşünürdüm. Aşkını kaybetmek, ailenden ayrılmak yalnız kalmak… Tüm bunlar zormuş gibi gelirdi. Ta ki canım dediğim benim için önemli olan biriciğimi, meleğimi kaybedene kadar.Hiç umulmadık bir anda, “daha çok yaşayacağı göreceği şey var.” diye düşünürken, o hastane odasına gittiği gibi kendi ayaklarıyla evine bize dönecek derken haberini almak içimi yakan en büyük acı oldu. Anladınm ki o zamana kadar yaşadıklarım, ağladıklarım gerçekten boş ve saçmaymış.Onu son defa görememek ellerinden öpememek içimde hep birşeylerin yarım kalmasına sebep olacak.
Yanımdayken, yaşarken nefesini hisseder, gülüp eğlenir, şakalaşırken bir gün kaybedeceğimi aklıma getiremezdim. Seneler sonrasını konuştuğum o biricik meleğimi kaybettim. Sevdiklerinin yanına yolladık…
Biliyorum yerinde huzurlu. Allah meleğime istediğini verdi; onu bu yaşadığı sıkıntılardan kurtardı,özlediği sevdiği kayıplarını kavuşturdu.
Ama böyle düşünmek özlemimi engellemiyor. Bana kalan resimleri ve anıları… En azından iyi ki bunlar var diyorum her hatırladığımda gülümseten o melek yüzü….

hayata yön vermek

esra7909 | 01 July 2011 17:55

Hayat ellerimizden akıp giderken sadece seyrediyor olmak ne kadar acı…
Amaçlar edinerek, tam “tutunuyorum.” dediğimiz anda yaşadığımız; acı, kayıp, iyi ya da kötü olaylar ne çabuk bizleri yolumuzdan amacımızdan döndürebiliyor.
Sevdiğimiz birini kaybetmek;onu bir daha göremeyecek olma düşüncesi birçoğumuzun motivasyonunu hayata olan sağlam bağlarını zedelemeye yetiyor.
Düşününce aslında, bu kayıpların acısını atlatmak, içimizdeki yangını dindirmek için belki de çıktığımız yolda daha sağlam adımlarla ilerlemeliyiz.
Ya çok fazla değer veriyoruz kendimizi unutucak kadar ya da gerçekten o yollarda yürümeye niyetimiz olmadığı için yaşananları bahane haline getiriyoruz.

özlenen sevgiliye…

esra7909 | 04 May 2011 09:06

Yaz geldi sevgilim etrafına bir bak…Derler ya doğa uyanıyor aşka sevgiye..Elele sevgililer ,muhabbet dolu canlılar…Sen neredesin bu tabloda sevdiğim?

Bir bankta oturmuş,etrafı seyrediyorum sensizliğimle başbaşa…Sevgiyle birbirine bakan gözleri kıskanıyorum.Hayal ediyorum,karşımda oturan o çift var ya biri sen biri ben olsak.Ellerimi tutmuş sevgiyle gözlerime bakıyorsun.Sanki kimse yok bu hayatta sadece sen ve ben kalmışız duran zamanda..

ANNELİK

esra7909 | 26 April 2011 11:33

Bir çocuk düşünün…Doğdu doğalı hastanelerde ameliyat masalarında olan bir çocuk.Annenin onu yaşatma sağlıklı tutma çabası.Çoğu zaman yalnız mücadele etmesi.Kalp,böbrek,koah hastalığı bunun yanında da ağır zihinsel özür.Anlatırken bile içi acıyor insanın…6 yaşında ve yaşıtları okullarda eğitim alıp sokakta oynarken o sadece evinin camından balkonundan bakıp kendince sesler çıkararak eğlenmeye çalışan bir melek.Doktordan beyaz önlükten hatta korkan bi çocuk…Abisi ile bile doya doya oynamayan yorulan tıkanan bir kardeş.Annenin kimseye anlatamadığı korkuları,kendini anlatamadığı yakınları,eşi bile anlamazken diğerleri nasıl anlasın…

Başarmak için asla geç değil…

esra7909 | 21 April 2011 15:36

Durup düşündü bir gece…Yaşadıklarını,sevinçlerini,hüzünlerini,nereden nereye geldiğini…

‘Çocukluğum ‘ dedi önce…Mutlu huzurlu sandığı çocukluğu.Hiçbirşey anlamıyordu ki o zamanlar.Bir oyuncak yetiyordu yüzünü güldürmeye.Oysa şimdi düşünüyordu da o zamanlar da yalnızmış.Kandırıldığı küçük mutlulukları,oyunları varmış.Adı üstünde çocukluk işte…
Gençliği geldi aklına birçok sıkıntıya ailesi ile birlikte göğüs gerdiği ama yinede kimseye yaranamadığı o ziyan olan yılları.Ne olursa olsun kıyamadığı ailesi…Yaşıtları gibi olmamıştı hiçbirzaman hayatı.Hep yarımdı yaşadıkları.Gençlik dedikleri o yıllarını, yaşıtlarıyla eğleneceği,aşkı tadacağı,geriye dönüp baktığında ne yıllardı diyeceği zamanları sıkıntı ve mutsuzluk üstüne kurulmuş,eksik kalmıştı.Gözünden süzülen iki damla yaş boşa geçen keşke dolu o yıllaraydı…


Sadece hayalleri vardı ona huzur veren.Belki diyordu hatta çoğu zaman emindi evlenince diğer yarısını bulduğunda değişecekti herşey .bu hayalle tutundu hayata,bıkmadı,yılmadı direnmekten.
Gün geldi ve doğru sandığı insanla bir hayat kurdu kendine.Masal gibiydi günleri.

yaşamdaki labirent

esra7909 | 21 April 2011 13:45

Öylesine büyük ve karmaşık bir labirent içindeyim ki…İnsanları anlamaya,hayatı yaşamaya başladığım günden bu yana hapsoldum ve yaşamaya,kurtulmaya çalışıyorum.Çıkmaya çalıştıkça içinde kaybolduğum,duvarlarından atlayarak kurtulmaya çöalıştıkça daha da yükselip beni engelleyen kocaman bir labirent burası.Her koridoru hayatımın ayrı bir parçası.Sonunu bir türlü getiremediğim,iyi ya da kötü olan ama hep yolun sonunda tıkandığım parçalar…Dönüp dolaşıp aynı yerlere ,aynı yaşanmışlıklara,çıkmazlara geliyorum.Bu çıkmazda olmama sebep hayatıma giren insanlar mı yoksa seçimlerim mi?Belki de hayatın bize getirdikleri mecbur bıraktıkları bu karmaşanın sebebi.Yanlış insanlara aldanıp yaşamıma katmam bu duruma sebep mi?Dost görünen düşmanlar,yalanlar,inanmak istemem,güvenmek istemem belki de…

keşke siz bir hayat

esra7909 | 04 April 2011 18:47

Her yeni güne umutla başlamak,bugün dünden daha güzel olacak diye düşünmek…Aslında o kadar kolay görünüyor ki…Hayatın ya da yaşadıklarımızın bize getirdiği zorluklar,insanların yaşattığı kırgınlıkların aslında önemi olmamalı.Yaşadığımız her an,aldığımız her nefes zerresi o kadar kıymetli ki…Ne olursa olsun inadına hayata gülmeli ve direnmeliyiz.Kendimizden daha değerli hiçbirşey yok. bu gerçeği görmek için çoğu zaman malesef ki bazı şeyleri yitirmemiz gerekiyor.

farklılıklar ve zorluklar

esra7909 | 07 March 2011 09:58

İnsanların hayat tarzları ya da görünüşleri,engelleri toplumdan soyutlanması için ne kadar gereksiz bahaneler. Bir çocuğun ya da bırakın çocuğu ergenin bile dışlanabilmesi,o meraklı acıyan bakışlar kişinin kendisini ve ailesini ne kadar üzüyor farkındalar mı acaba.
Dışarıda gezerken,aileleri sosyalleşmeleri için uğraşırken bizim insanlarımız neden bu kadar acımasız oluyor? İstisnalar var tabi…Yanlış anlaşılmasın doğal davranan destek olanlar da var. Ailelerini eşlerini kalabalığa karışmaktan usandıran davranışları olanlara bu sitem.
Herkes soruyor ‘nesi var.’Anlatana kadar bıkmadan bekliyorlar, anlatıyorsunuz o zaman da vah vah lar başlıyor. Aslında ailenin bu durumdan ne kadar rahatsız ve sıkıntılı olduğunu anlayamıyorlar. Acımayın sormayın. Bu şekilde davranarak o insanların aranızda her zaman farklı hissetmesine sebep oluyorsunuz.Sonrada engellilere destek olmaya çalışan kurumlara yada kişilere sözde destek veriyorsunuz.
Bırakın hiçbirşey yokmuş gibi aramıza katılsınlar yaşasınlar.Bence bize topluma düşen acımadan hisettirmeden yardımcı olabilmek zorluklarını kolaya çevirmek.Üzgün yüzlerle gözlerle değil hoş geldin dercesine bakabilmek…

kıskanma ölçüsü

esra7909 | 22 February 2011 18:56

Kıskançlık sadece insanlara özgü bir duygu değil.Ama bu masum sayılabilecek duyguyu bu kadar abartarak, karşısındaki sevdiğim dediği,benim için önemli dediği insana zarar verecek hale getiren sadece insanlar..Seven kıskanır…Evet kıskanır ama zarar vermeden incitmeden kıskanmalı.Bunu artık hastalık haline getirmiş insanlar var ve bunlar maalesef farkında olarak ya da olmayarak yaşayabilecekleri birçok güzelliği bu şekilde ellerinin tersiyle itiyorlar.Zarar verdikleri ise sadece kendileri değil çevrelerindeki insanlara da zarar veriyorlar.Aile ,arkadaş, sevgili… Ve yalnız kalıyorlar, bu yalnızlık o insanları daha da kızgın ve hayata tepkili yapıyor.
Anlamıyorlar, anlatamıyorsunuz.Kıskançlık altında biraz da kendine ya da karşısındakine güvensizlik den oluşur.Söylediğiniz zamansa hayatın en fazla söylenen yalanı karşınıza çıkıyor.Sana değil insanlara güvenmiyorum.Böyle bir bahane var mı hayatta?
Sen mutlu ettiğinden eminsen,sevildiğinden eminsen neden abartılı kıskançlıklar yaşıyor ve sıkıntı yaşatıyorsun ki…

AŞKIN GÜCÜ BÖYLE BİRŞEY Mİ?

esra7909 | 22 February 2011 17:09

Paramparça bir hayatım vardı…
Dağılmış duygular yıkılmış hayaller.
Umutsuzdum,boşvermiş ve mutsuz…
Yavaş yavaş girdin hayatıma,
Kırıklarım topladın,dağılmış duygularımı,
yıkık hayallerimi,gömdüğüm umutlarımı,
Yeniden yeşertti içimdeki beni…
Arkadaşımdın,dostum,sırdaşımdın sen benim.
Farketmeden sevdam oldun…
O karanlık,umutsuz dünyamdan çıkardın beni,
Kış gününde ölesiye üşürken,
Güneşim oldun bahara kavuşturdun…