bildirgec.org

kirlilik hakkında tüm yazılar

HACET DEDE- KİRLİ İŞLER YATIRI

astral | 20 December 2009 09:28

Üniversite zamanları. Oldukça parasız ve bol içtiğimiz zamanlar. Borçla içen iki kere sarhoş olur demişler. İçiyoruz, en varoş yerlerde, meyhanelerde, akşamları, sohbet aralarında, kızları çekiştirirken… Bazen yapamadıklarımızı anlatırken, bazen yapamadıklarımız içimizde patlarken, en çok kampüsde demleniyoruz.

Bizim grubun tamamı kafa. En çok bizim Hüseyin’le içiyoruz. Bazen fondip yaparsan şayet bedavaya geliyor. Bana uyar. Ne olur, fondipleri yapar, gidersin dut ağacının altına, boğaza bir parmak, rahatlar; sonra içmeye devam edersin. O sıralar hayat böyle devam ediyordu. Ben sarhoş dut ağacının yanından ayrılıp, bizimkilerin yanında giderken ayağım kaydı, karanlık, derin bir çukurun içinde buldum kendimi.

Çöp

Colpadan | 03 November 2009 12:20

Ruhunun derinliklerinde kirlilik
Havada yanık plastik kokusu
Hırsın, ihtirasın, kıskançlığın, hepsi birlik
Naylon kaplı bitki örtüsü

Görmez gözler zehri, pisliği
Sanır hepsi cennet iksiri
Asit sular ölü toprağı
Biter nefret bitkisi

Bekleme martılar gelmez artık
Onlar bile çoktan bildi seni
Zeytin dalında gazete kağıdı yırtık
Tüketebilirsin bencilce son ümidini

Ufka bakıp masmavi de hadi
Bulanık suda avut kendini
Bu dağlar dolusu çöp
Sonunda kaplar heryeri

Denizanası, sahillere korku salan sinsi yaratık

lagos | 19 August 2009 14:49

başlığa bakınca akıllara gelen; aşağılık, pislik, haysiyetsiz denizanaları, şöyle kötüdür, böyle iğrençtir, gibi tanımlamalar yapmayacağım. aksine denizanasının kendi halinde, hayal dünyasında uzaklara dalmışçasına gezerken, kendisinden köpek balığı görmüşçesine kaçan insanları sallamamalrından, denizanasının nasıl yakalanacağından falan bahsedeceğim.

aslında denizanaları, zaten sizin yüzdüğünüz o kıyılara gelme meraklısı değildir, ama gelir. hiç sordunuz mu neden? onu çağıran sizsiniz. deniz anaları kirliliğin, pisliğin olduğu yere gelir. -evet marmara’da bu kadar çok olmasının sebebi bu- bunun suçlusu da denizi kirleten gerçek pislikler görüldüğü üzere..

YEŞİL IŞIKTA DURAN ADAM

neceff | 15 December 2008 09:16

Ray Caesar 1958 yılında güney Londra’ da dünyaya gelmiş ve şu anda, genç yaşına rağmen geniş bir hayran kitlesine sahip. Yine de hakkındaki bilgiler sınırlı. Resmi web sitesindeki biyografisinde, bir köpek olarak dünyaya geldiğini söylüyor. Kişisel fotoğraflarının tümünde de köpek suratları var! Ailesi, kraliyet ailesi tarafından sürgün edildikten sonra Toronto’ ya yerleşmiş. Ray Caesar buradaki bir çocuk hastanesinde, on yedi yıl boyunca medikal artist olarak çalışmış. Eserlerinde, bu çalışma döneminin etkisini apaçık görmemiz mümkün. Bir röportajında “Çocuklar olmasa içimdeki sanatçıyı hiç kimse ortaya çıkaramazdı” diyerek bunu kendisi de ifade etmiş zaten. Resimlerinin yanı sıra animasyonlarla uğraşmış, sinema ve televizyon için özel efektler hazırlamış. Yıllar sonra film sektöründe yaptığı üç boyutlu çalışmalarından dolayı EMI ödülüne layık görülmüş. Onun hakkındaki bildiklerimiz şimdilik bunlarla sınırlı. Ha, bir de eşiyle on beş yaşında tanışmış ve otuz yıllık evliler…

EVRENİN APTAL CANLILARI; MUTLAK SON

aktifparanoya | 22 November 2008 11:07

Bana öyle bir savaş söyleyin ki, kazanıldığında iki tarafta kazansın, kaybedildiğinde de kaybetsin. Biliyorum “bu nasıl bir savaş ?” diyorsunuz. Aslında çok basit….Bir cephede hayatı doyasıya zevklerine adamış insanoğlu, bir cephede var oluşunu korumaya çalışan dünya. Siz adına ister savaş değin ister küresel ısınma bence bir adı var hainlik.

EVET istisnasız hepimiz doğaya, evrene, bizim dışımızda yaşayan tüm canlılara karşı hainiz. Zekaya sahip olmayan ekosistem çarkını mükemmel döndürürken, biz belki evrenin belki dünyanın en zeki canlıları bu mekanizmayı bozmak için seferber olmuşuz. Şuan saatin kadranlarının lehimize işlemediği kesin. Ölümcül sona doğru gözleri bağlı atlar dibi dört nala koşturuyoruz.

Bitmiş pillerle çalışan sokak lambası!

kalsiyum sandoz | 12 October 2008 11:25

Biten ve biliçsizce çöpe atılan pillerin içlerindeki zehirli kimyasallar yüzünden doğaya ne kadar büyük zararlar verdiğini bilmeyen kalmadı. sung woo park bu bitik pillerin sağladığı enerjiyle yanabilen led bir lamba tasarlamış. energy seed altındaki tüp şeklindeki bölmeye atılan bitmiş pillerden inerji ihtiyacını karşılıyor ve aynı zamanda bu piller uygun koşullarda imha edilebilmek, saklanabilmek için toplanmış oluyorlar. Görüntüsü saksıdaki çiçeği andıran zamazingo üniversitelerde kullanılırsa bile en azından çevre bilincini geliştirmek açısından büyük yarar sağlayabilir.