bildirgec.org

kendinde değil hakkında tüm yazılar

deniz çelik

Enjoy The Silence | 02 July 2003 18:13

kendisi görüldüğü, konuşulduğu, mesajlaşıldığı vakit vücut kimyamı değiştiren bir insan. kimseye rakip deil kendileri ayrıca gördüğüm en sıkı beşiktaşlı ayrıca süper gaz ayrıca kafa biri falan.anlatılmaz yaşanır

We Still Rock ya da öndeki moruklar…

barada0 | 30 June 2003 14:05

Baştan alalım, saat 18:00’da uyandık, koşarak metroya ulaştık, 35 dakika sonra Vanue’deydik. Girer girmez önümüzde meydana gelen kavga ve üzerime dökülen bira… Kim ne derse desin ben bu ortamı seviyorum 🙂 “E” atıp birbirine sarılan çocuklar ve onlara özenen yaşıtlarımın yaşadıklarından çok daha gerçek olduğunu düşünüyorum bu ortamın. Yalancı sevgilerdense gerçek, sıcak, kırmızı kanı tercih ediyorum. (Günlüktü değil mi bu? İstediğim gibi yazarım. Ayrıca da BENİM günlüğüm)

Opeth şimdiye kadar 7 albüm çıkartmış ve ülkemizde de ünlü olmayı başarmış, İsveçli bir grup(muş). Valla benim cahilliğim, orada gördüm, tanıdım, dinledim. Gayet de keyif aldım. Şarkı aralarında efendi efendi konuşan sevimli bir vokalist şarkı söylemeye başlıyor insan ikisinin aynı kişi olduğuna inancını kaybediyor. Konuşmaları sırasında hiç küfür etmemesi özellikle dikkatimi çekti ki Kreator’la ilgili paragrafta bu konuya daha fazla değineceğim (evet değinmek kelimesini kullandım). Efendim gidip de anlamamış olabilecekler için elemanlar pedallarını falan kaybetmişler yollarda, o yüzden alışık olmadıkları aletlerle çalmışlar, kulağımıza çarpabilecek aksaklıklar için özür dilediler. Konserden sonra Vokalist abi, arka tarafta imza dağıttı ki bu da çok nazik bir davranıştı. Burada seyretme fırsatı bulduğumuz tüm diğer gruplar gibi tekrar gelicez diyip gittiler. (Iron Maiden tekrar gelse Bruce’la, Deep Purple tekrar gelse Ritchie’yle ne bu yaa kimi dinlesek eksik dinliyoruz…)

Rock’nRoll Children

llus | 30 June 2003 02:44

RocktheNations Hatırası

kücük cocuklardık o zaman hayallerimiz vardı…

Ve o geldi.

Bugün ona dokunmanın büyük hazzı ve çoşkusuyla bu satırları yazıyorum…

RONNIE JAMES DIO !

O bizanstaydı bugün gözlerimizn önunde ordan oraya koşuştuırdu… Kalbimizin attığı o sahneden aşşa onu takdir edip izlemeye gelen bizlerin arasına karıştı. Sahnede hepimize gülümsedi. Long Live Rock’n Rolldiye bağırırken boğazımız acıdı ama umursamadık bile. We rock derken ellerimiz yımruk olmuş gökyüzüne yaklaşmıştı… Bir ara sahnenin tam ortasında tüm ışıklar sönmüş ama yüzünün altında kırmızı ışıkla bizi çoşturdu… Binlere kişi ile aynı heyecanı aynı çoşkuyu yaşadık… sahnede hepimize gülümserken bi anda yaşamı sevdigimi düşündüm… DIO’dan aldığım o pozitif enerjiyi size anlatamam… içim dolu dolu…

istifa edecem

WeaponX-hafif | 23 June 2003 17:55

Çalışmakta olduum kurum {koskoca bir banka} kalkmış Asmalı Konak‘ın filmine sponsor olmuş.

N’ayır! N’olamaz! İstifa ediyorum, istifra ediyorum! Olmaz böyle şey. Banka burası! Hobby Jöle değil, Siemens değil…

panik atak

Lorien | 20 June 2003 12:11

bugün okula giderken serviste aglayasım tuttu geceden beri uyuyamıyorum haftaya aralıksız 5 kol misali sınavım var..tanrım deliriyorum.kollarım uyuşuyo vakitli vakitsiz.bagırıyorum kalabalık içinde oturum aglıyorum.panik atakmıyım neyim bi doktora gitmeyede korkuyorum.ya sen delisin derse daha gençliğimin baharındayım.ölmek istemiyorum:(

Şeker Anne

ELOY | 18 June 2003 00:06

bizim şarkımız haritada kayıp bir şehirdir bizim şarkımız kırık kalp fırlatan kız hayat geriye gelmez o hayat bize hiç gülmez sen şeker kokarsın anne sırtıma değersin anne kelebekler ölürken anne pencereler kırılır anne kahveli göğsüne düşerim anne senin adın kederli anne sen hep şeker kokarsın senin adın yağmurlu cadde sen hep düşler kurarsın bizim şarkımız haritada kayıp bir şehirdir bizim şarkımız kırık kalp fırlatan kız hayat geriye dönmez hayat bize hiç gülmez sen şeker kokarsın anne sırtıma değersin anne kelebekler ölürken anne pencereler kırılır anne kahveli göğsüne düşerim anne Kent Ozanları/Umay Umay-Şeker Anne

444 0 444

maver | 17 June 2003 13:54

-gprs olayı yüzünden telsim müşteri hizmetlerini arıyacağım diye yapı krediyi aramışım gecenin bir vakti.. (4440444)

-insanlara telefon numaralarını böööyle ezberletmenin nelere yol açtığının görüyorsunuz..

(gecenin bir vakti boşu boşuna o güzel sesli hatunu meşgul ettik..)

-yanlış aradım telsimi arıyacaktım deyince; 4440542 efenim dedi..

Yemin ettim ben…

umg | 15 June 2003 11:25

yemin ettim, sürekli bulgur pilavı yedim, hergün enaz 10 kilometre yürüdüm,bir sürü çeşit adam gördüm, çarşıya çıktım, daha bir sürü gün daha geçirecekmişim, hergün 11’de yattım 05’kalktım,mıntıka falan fıstık oooo bir sürü şey işte uhuuuhuhuhuuh…

ama hiç müzik dinleyemedim..

uzun marLboro

fragiLe.. | 12 June 2003 00:27

bugün buluştuk yine,kokusunu çektim içime uzun uzun..soora saçlarıma dokundu,yanaklarıma.. hadi gidelim dedi..götüriim seni bu salak yerden..sigaram bitti dedim..uzun marlboro olmadan gel(e)mem..iirenç mawi ceset göslerini dikti suratıma,hiç ayrılamıyım die..”bugün seni terketmeye geldim hayatımdn siktir olup gitmeni we rüyalarımın ırzına geçmeyi bırakmanı istiorum” dicektim.. “defol git sen geldiinden beri rüyalarım tecawüzü aksatmıo,tek satır okuamıorum,fırçamı elime alamıorum..” dicektim..diyemedim..”gitme şimdi sana ihtiacım war,sen olmadan olmas nefes alamam..” falan gibi bisürü saçma şey sööledi..yalandı hepsi biliorum..ama..ööle işte yaa.. belime dokundu soora..belime dokunuşu teslim oluşumun anıydı,belimin sınırlarını çizişi ondan sonra..

kedime ait bir ev

perSona | 09 June 2003 16:21

biraz önce avukatımdan bir mail geldi, davayı kazanmışım. üç senedir bekliyordum davanın sonuçlanmasını, artık pek umudum kalmamıştı.

ben bundan 4 sene önce bir ev tuttum. bir ay içinde o zaman oturduğum yerden çıkmam gerekiyordu, bu tuttuğum ev de baktığım ya 5. ya da 6. ev. giriş katında, 40 metrekare, bir oda, bi mutfak, bi de banyo. amaa, bir de bahçesi var, sırf bana ait. gerçi önceki kiracı bahçeye ne bulduysa yığmış, her saksının altından evrimleşmiş böcek sürüleri fırlıyor ama olsun, bir bahçem var. eve bakmaya gittiğimde akşamdı, ev sahibi beni karşıladı; yeni boyanmış, aydınlık, yerler parke. kirası az biraz yüksekti ama önemli de değildi. (zaten bu önemli de değillerden dolayı hayatım boyunca ek bütçeler açıp hep borç ödemişimdir) tuttum evi. mutfağın yerleri kırmızı bi kere, ben orayı ne biçin yaparım biliyor musun?