bildirgec.org

kaos hakkında tüm yazılar

KaK-oS

| 01 October 2007 09:58

vizörümden.....
vizörümden…..

Kaç bahar, kaç kış geçti üstünden, bilmiyorum……….. bana demiştin ki: biliyor musun yavrum, insan ölürken bir en sevdiğinin yüzünü, iki anasının yüzünü, üç en sevdigi şehrin yüzünü görürmüş, onların içinden çıkarmış sanki ruhu. Gidiyorum buradan, sizi gittiğim yerde bekleyeceğim….dermiş….. Doğru mu bilmem!! Niye böyle denmiştir, onu da bilmem!… Sevgiliden ve yaşamdan ayrılmak zor sanılıyor, belki ondan ya da insan gözüyle yaşama aynı şekilde bakamayacak olmaktan duyulan korkunun aldatıcı kandırması mı desem… Teselli işte.

İKİLEMLERİ YAŞATIR BİZE ŞEHR-İ İSTANBUL

darjeeling | 14 September 2007 11:22

Kiminin vazgeçemeyip ömür tükettiği, kiminin 2-3 aydan fazla dayanamayıp kaçtığı şehirdir İstanbul. O da her şehir gibidir aslında. Kolayı ve zoru barındırır içinde.
Bir iyi bir kötü düşündürtür insana. Bir sevdirir bir nefret ettirir bu şehir kendinden. .
Her kozmopolit şehir gibi trafiğinden bıktırır. ‘Yarın bu arabayı satacağım’ dedirtir adama, sattırmaz.. Adaletsiz gelir dağılımlarını düşündürtür insana, korkutur insanı. Çoğu kez ‘bu şehir yutacak beni’ diye düşünür, dalar insan uzaklara..
Ama bazen de denizin dibinde olmanın verdiği tatlı huzuru yaşatır sıkıntılı bir iş gününden sonra. Hatta deniz barındıran şehirlerden göç edenlerin ilk tercihidir İstanbul. Kıyıya vurur Beşiktaş’ta, Kadıköy’de dalgalar. Ve siz sıkılsıklam olmuş çayınızın bir yenisini istetirsiniz yüzünüzde bir tebessüm. Dalgalar bu kez sizi seçmiştir oyun oynamak için..
Elektrik, su faturalarını ödemek için ek işler yapmak ister, orta direkliğin dayanılmaz hafifiğinde kendinizi bu işlerin ortasında bulursunuz. Kimi insan mısır , su satar, kimi lokantada garsonluk yapar.. Ama işgücü bu şehirde hiç durmaz. Birileri uyurken birileri mutlaka çalışıyordur.
Sonra yine sıkıntıları bir kenara koymak istersiniz, bir bakmışsınız İstanbul’daki derin tarihe dalıp gitmişsiniz.. Sahafları, camileri, sarayları gezerken bulursunuz kendinizi.. ‘Bu boğaz hiç bir yerde yok’ dersiniz, yanınıza yanaşan ve peşinizi bir türlü rahat bırakmayan çiçekçi çocuklara rağmen. Buranın farklı kültürlerin buluştuğu bir nokta olması sizi içten içe mutlu eder. ‘Farklı bir şehirde yaşıyorum’ dersiniz, farklılığın sizi mutlu etmesine izin verirsiniz.
Hava kararır, yanınızdan tinerci çocuklar geçer. Korkup uzaklaşmanız mı gerek, cesaretle yanlarından mı yürümeniz gerek bilemezsiniz. Tam o anda size de uzatır tinerini, ‘abla alsana’ der, başkası anlatsa inanmazsınız, bilirim.. Hızlıca yürür geçersiniz..
Şükredersiniz çoğu kez halinize çünkü aslında hayatınızı geçindirebilecek kadar bir geliriniz, etrafınızda az ya da çok sevdikleriniz, ve sağlığınız vardır. Yaşanabilecek şehirlerden biridir İstanbul. Sizin seçiminizdir nihayetinde. Batsanız da çıksanızda şuan buradasınızdır ve gidene kadar sabretmeye söz verirsiniz kendinize. Neye mi? İkilemlere….

MELİH GÖKÇEK SENDROMU ;

sbaskentli | 13 August 2007 16:41

Hizmetleri kadar gazeteciler ile yaşadığı polemikler ve mahkemelerde aylarca süren davaları ile sürekli gündemde olan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı İ.Melih GÖKÇEK’ in başı bu sefer gerçekten çok ciddi bir dertte.

Ankara da doğup büyümüş bir birey olarak o kaos dolu günleri tabii ki de unutmam mümkün değil. Hava kirliliğinden günlerce okulların tatil olduğu seksenli yıllar , ulaşım ağının kitlenme noktasına geldiği kavşakların ve caddelerin artık trafik yükünü kaldıramadığı doksanların başları ve nihayet tertemiz bir hava ve akıp giden trafiği ile ikibinli yılların Ankara’ dı.

TETEBBU

EUQON | 10 August 2007 17:01

Canlarım, bir tanelerim (bitanelerim), balabuşkalarım, madabujkalarım, miçkalarım, vesaire, vesaire;

Bakın hala his doluyum, aşamadım kendimi. Mazur görünüz efendim; zira etimden, kanımdan bir parçayı yakın zamanda kaybettim. Siz şimdi bunları okurken o çok uzaklarda olacak…

3 gündür içimde tutuyordum. Yavaş yavaş kanımı kirleten varlığı artık ufak çaplı bir kaos yaratmaya başlamıştı. Sabahları malak gibi kalkıyor, yediğimden içtiğimden bir şey anlamıyordum. İçi boş bir doluluk vardı içerimde. Midem ve görüşüm bulanıyordu, dalgındım, hatta dün karşıdan karşıya geçerken az daha eziliyordum, gelen arabanın hız/mesafe tayinini yanlış yapmışım.

Bu siyasilerin kulağını çekmek için bilmem daha ne yapmalı ?

sbaskentli | 02 June 2007 09:46

Son birkaç yıldır gündemden hiç düşmeyen Cumhurbaşkanlığı seçimlerini kaosa çevirmeyi başardık. Bu konuda kimlerin haklı kimlerin haksız olduğu konusu sürekli tartışıldığı için tekrar aynı şeyleri yazacak değilim.

Ancak yazılı bir anayasamız olmasına rağmen sanki her bir maddesi sonradan inceleniyor ve uygulanmak isteniyormuş gibi önce birtakım işler yapılıyor sonra anayasa maddeleri ortaya çıkıyor.

Üstelik bizim Anayasa kitabımı unutulacak bir kitap da değil. kitabın başına bir iş gelir diye birde her türlü ayrıntıya sahip sitesini yapmış büyüklerimiz. Bu da yetmezmiş gibi Cumhurbaşkanlığı seçimi konusunu da ayrı ayrı anlatmışlar.

Medya’nın kime güvendiğini biliyor musunuz?

| 09 May 2007 09:40

Hep sorulur ya.. En çok güvendiğiniz kurum hangisi diye. Prof. Dr. Yılmaz Esmer başkanlığında 226 medya seçkini ile görüşülerek yapılan Medya ve Değerler Araştırması’na göre bakın medya en çok kime, kimlere güveniyormuş.

Genelkurmay Başkanlığı’nın internette yayınlanan bildirisinin ardından ordu-siyaset-medya ilişkileri yeniden gündeme geldi. Ordunun siyasete karışmaması gerektiği yönünde görüş bildiren medya mensupları kadar, ordunun böyle bir bildiri yayınlamaya zorunlu kaldığını ancak bu durumun demokrasi açısından bir sıkıntı yaratmadığı görüşünü savunan medya mensupları da oldu.

Kaos Senaryosundan Bir Esinti

siyuu | 04 May 2007 14:33

2007 yılı sonunda Kerkük’te referandum yapılıyor…Kerkük Kürtlere bağlanıyor…
Türkiye tepki veriyor…sınırdan içeri doğru asker sokuyor…Kürtlerin kurtuluş savaşı başlıyor.

ABD el altından yoğun teknik destekle, Türk Ordusunu etkisizleştiriyor…Türk Ordusu daha da hırslanarak, kara savaşını başlatıyor…Peşmergelerle büyük çarpışmalar yaşanıyor…ABD Kuzey’e kuvvet kaydırıyor…Türk Ordusu duruyor…Peşmergeler duruyor…BM taraflara ateşkes ve müzakere çağrısı yapıyor…Kürt tarafı zafer sarhoşu…Türk Ordusunu durdurmuş, bir kurtuluş savaşını kazanmış görüntüde…Evet Kürdistan Irak’ta kuruluyor, ilan ettikleri kurtuluş zaferinin ardından.İsrail kurulan devleti tanıyor. ardından ABD, ardından Fransa ve diğerleri…

Kimin tarafında olmanın ne önemi var!

acuistic | 04 May 2007 09:58

Bu aralar nedense ortalığı bi kasırga gibi silip süpüren insanı kendinden uzaklaştırmayı ve çevresiyle it dalaşına sokan bir ortamın içindeyiz. Hükümetin beceriksiz yönetimine dikkat çekmek istiyorum bir bakıma ama onlar aslında bizi temsil etmiyor,resmi olarak öle olsa bile ben kabul etmiyorum. Onlar sadece ülkemizin kırsal kesimindeki cahil,bilinçsiz,olayların ve gelişmelerin dışında kalan kuru kalabalık insanların seçtikleri kimseler. Ben burda bireysellikten yana olduğumu söylemeye çalışıyorum. Milletin çoğunluğuyla seçilen yanlış kişileri ve kararları kabul etmek zorunda değilim. Hatta biraz ileri gidicem belki ama kendimi ne Türk,ne müslüman,ne solcu, ne de herhangi bir gruba mensup hissetmek istemiyorum. Bunlar insanları birbirine cephe alan ve hiçbir işe yaramayan kalıplardan başka anlam taşımıyor benim için. Ülkemizi değiştiremicez belki ama kendi içimizde büyük değişikler yaratabiliriz. Bozuk düzene sessiz kalmak onlar gibi asalak olmaktır. Gerektiği yerde meydanlarda olmalıyız ama öncelik kendi hayatımız olmalı. Kendi geleceğimizi planlamadan başkasının yarınları için fedekarlık yapmamak lazım diyorum. Biliyorum çok bencilce ama öle bir toplumun içinde yaşıyoruz ki, onların sessiz kalmalarına ve ‘ohh iyi olmuş’ demelerine dayanamıyorum. Yanlışların arasında büyüyüp yanlış bir birey olmak istemiyorum. Hayatımı savaşarak öğrenmek yerine niye huzur içinde geçirmeye hakkımız yok?

fraktal kaos

ufopilotu | 12 April 2007 10:20

webshots kominitelerinde çok kaliteli fraktal resimler bulunmakta. peki bu tür resimler nasıl oluyorda oluyor?

beauty of chaos
beauty of chaos

şuradaki sitede bununla ilgili bir yazılım var ve kendi fraktal resimlerinizi yapabiliyorsunuz. download için tıklayın.

benzer olarak bir diğer program ücretli olarak sunulmuş; çoklu işlemci desteği bulunmakla beraber mac bilgisayarlar için yazılmış bir yazılım. intel tabanlı ve mac bilgisayarlarda çalışmıyor.

beauty of chaos
beauty of chaos

ayrıca, şurada çevrimiçi olarak fraktal resimler oluşturmak mümkün.

beauty of chaos
beauty of chaos