bildirgec.org

kahvaltı hakkında tüm yazılar

Radyo Tost Makinası, Ekmek Kızartıcı

atakner | 06 December 2007 19:32

Zamazing.org ahalisinden biri olarak bu zamana kadar kasetçalarından tutunda cdrom şeklinde olanına kadar birçok tost makinası görmüşlüğüm vardı fakat bu seferki çok daha kullanışlı… Radyo Tost Makinası… Pek yüksek teknoloji ürünü gibi gözikmese de kahvaltılarınıza lezzet katacağı şüphesiz. Ayrıca kolay ayarlanabilir termostat, defrost ve nem azaltma ayarları, sıcaklığı iletmeyen dış yüzey gibi birçok özelliği de içinde barındıran ufaklık Amazon.comda 40$ lık bir fiyata sahip. Yılbaşında ilginç ve yararlı hediye arayışında olanlara duyurulur…

kâfir !:( KOLA

taninmayan-68170 | 28 November 2007 09:22

bu arada en-son mail adresime gelen cola ile ilgili ilginç bir bilgi veya daha doğrusu farklı bir yorum. !?

Banvit’ten Cem ile Cemile Her Yemekte Bizimle

nzright | 16 November 2007 12:11

Şişli Terakki Okulları ve Banvit işbirliği ile çocuklara kahvaltı ve öğünlerin ne kadar önemli olduğunu anlatan çizgi filmler ile bir kampanya hazırlanmış.

Senaryosunu Şişli Terakki Vakfı 1,2 ve 3. sınıflarından 37 öğrencinin birlikte hazırladığı çizdiği ve seslendirdiği çizgi film de( “Cem ile Cemile Kahvaltı Ediyor” ) kahvaltının yararları ve kahvaltıda yenmesi gereken besinler anlatılıyor.
4.sınıflardan 7 öğrencinin birlikte hazırladığı “Cem ile Cemile Televizyon Seyrediyor” adlı çalışmada ise abur cubur yemenin zararlarına değinilmiş.

Cevval City

Cevval Portakal | 27 July 2007 10:11

Sabaha karşı uyandım, aslında insanlar gibi sabah uyanmam lazimdi ancak beceremedim. Uyku saatlerimi düzene sokmak için önceki iki gün uyumayıp, akşam normal insan saatinde yatmayı planlıyordum ancak yatak çekici geldi, akşamüstü yatıp gecenin bir yarısı uyandım, bu zaman dilimini sabaha karşı olarak zikrettiğimde kendimi başarılı hissediyorum.

Karnım aç dolayısıyla, yemek ile kahvaltı arasında birşeyler yemem gerekli her seferinde olduğu gibi yine tost, hem sıcak olduğu için yemeği andırıyor, hemde kahvaltı gibi. Gözlerimi ovuşturarak girdim mutfağa, karanlığa alışmış gözleri rahatsız etmemek için açmıyorum ışıkları, dablumbaz mıdır, aspratör müdür hala ismini bilmediğim şeyin ışığını açtım hafif, loş, yumuşak, faydalı ışık. Hareketlerimi, uyuşuk ruh halime mükemmel bir şekilde orantılamışken birden Matt Damon olduğumu farkettim sırtım pencereye dönük, bir kırmızı nokta, bir lazerin izdüşümü, mutfak camını hiç umursamadan geçti, sırtımda gezinip buzdolabının beyaz kapağında en belirgin haliyle durdu. Bütün sakinliğimi geride bırakıp hışımla arkamı döndüm,. Zifiri karanlıkta kırmızı bir nokta hareket etti, üzerimden geçerken bir anlığına bana doğru uzanmış kırmızı bir çizgi halini aldı, gözümü acıttı, ardından tekrar bir nokta olarak karşımda durmaya devam etti. Kranlığa alışmış gözlerim lazerin kaynağının biraz üzerinde belli belirsiz bir beyazlık farketti daha iyi odaklandım, evet bir sıra beyaz diş. Gülüyordu o.ç!… Karşımdaki apartmanda, tam benim hizamda.

Beni Bir Daha Böyle Şaşırtma!

deborahhh | 28 April 2007 03:06

İlk tanıştığımızda provanın ikinci günüydü. Oyunda bu rolü benden başka isteyen olmamıştı, işin kolayına kaçtığımı düşünen yönetmen bozuntusu bana daha ağır bir rol verme peşindeydi. Sanki asıl düşüncesini anlamayacakmışım gibi. Birlikte olmak istediği kızın en yakın arkadaşıydım. Etle tırnak, Oya’yla Bora gibiydik. Eğer bana oyunda büyük bir rol verirse hemen her gün provalara gelmek zorunda olacaktım. Tabii benimle birlikte yakın arkadaşım da gelecekti. Böylece ynetmen olası dedikoduların önüne geçerek sevgili adayını her gün görme şansını elde edecekti. İstediği de oldu. Başrolü bana verdi. Ben her gün en yakın arkadaşımı da alıp provalara gittim. En yakın arkadaşımın da ikinci perdede 5-6 dakikalık bir rolü vardı. Oysa benim aklım Agop’un aldığı roldeydi. Oyun bir otel lobisinde geçiyordu. Ben baş müşteriydim. Agop’sa otele bir kaç dakika yanlışlıkla yolu düşen turistti. Dil bilmiyordu, yön bilmiyordu. Yalnız üç beş kere “bravooo!” diye bağıracak ve bu işkenceden kurtulacaktı.

Birinci Geleneksel Pillinetwork Siteleri Buluşması

epistemofili | 12 April 2007 11:42

pillinetworkte nasıl para kazanılırla ilgili bir yazıokuyunca hemen daha ikinci paragrafta işaret edildiğinden bir heyecanla girelim bakalım şu sosyomat’a dedim. heyecanlıydım çünki giriş sayfasında pillihesap tüm pillinetwork sitelerinin kapılarını açar diyordu. sosyomat’ın üye alımlarını durdurduğunu biliyordum ama koyu yazarak üstüne bastırdığım ifadeler dolayısıyla “hıh oğlum bizi almayacaklarda kimi alacaklar!” edasıyla kullanıçı adımı şifremi girdim. girdim girmesinide üye alımlarının durdurulduğu izah edilmeye çalışılıyordu. tam “ulen ben kimim biliyor musunuz?!” tehditleri savurmadan önce gözüme birşey takıldı “sosyomat adana buluşması”. sonra bir baktımki bu buluşmalar sadece adanada olmamakta. türkiyenin dört bir yanından insanlar türkiyenin dört bir yanında buluşmaktalar. e tabi gençler sosyalleşsin…