bildirgec.org

ilişki hakkında tüm yazılar

KADINLARI ANLAMAK İSTEYEN ERKEKLERE (2)

wisdom | 16 November 2006 01:02

Geçen yazımda kadın-erkek ilişkilerinde güç dengesinden bahsetmiştim ve erkeğin gücünün aşkın devamı için önemli olduğundan söz etmiştim. Bu yazıda kadının erkekten daha güçlü olduğu durumlardaki gözlemlerimi aktarmak istiyorum.

Kadın erkekten daha güçlü olduğunda ilk ortaya çıkan tepki “anlayışlı davranmaya çalışmak” olarak tanımlanabilir. Kadın erkeğin herhangi bir alandaki sonradan ortaya çıkan güçsüzlüğüne veya hep varolan güçsüzlüğüne, durumun geçici olduğunu varsayarak, anlayışlı davranmaya çalışarak tepki verir. Yalnız bu noktada, kadınların çoğu zaman bu konuda kendini zorladıklarını da gözlemledim çünkü çoğu kadın için erkeğin güçsüzlüğü tahammül edilmezdir.

O küçük kitapçı

astral | 04 November 2006 18:57

Sırf onun gözlerini görmek için gene o kitapçıya girdim..
O, oradaydı. Girer girmez gördü. Gördüğünü gördüm. Umut çoğaldı… Kardeşimle kitap baktık, kardeşlimin araştırması ve benim ilgi alanıma uygun kitaplara baktık. Sorduk. Sohbet imkanı doğurduk. Doğurdu. Nereye gitsem oraya geldi. Gözlerimde mutluluk ışıkları belirdi.. ‘Kahve içer misiniz?’ dedi. ‘Olur, sağol’ dedim. ‘Ne demek, bir daha iste, bir kahve daha koyayım’ dedi. Yüzsüzlüğümü ortaya çıkarmaktan çekinmeyerek ‘Umarım o da dışarı da bir yerde olur.’ dedim.

Biraz sohbet biraz kitap kurcaladıktan ve kredi kartımın limitini dolduracak kitap aldıktan sonra ruhumdan kırıntılar bıraktıkarak çıktım o küçük kitapçıdan. Ondan. Bakışlarından. Umut etmekten..

hüzün kuşları

semazem | 11 October 2006 21:23

hüzün kuşları gelip yedi bütün kuş üzümlerini. Ve çam fıstıklarını. oysa biz seninle pilav yapmayacak mıydık onlarla. birlikte içimizden geldiği için “iç” dediğimiz ama aslında “iç olmayan iç pilav – olsa olsa canımın içi pilav olur bu pilav – ” yapmayacak mıydık. yaparken de aklına geldikçe bu isim sen, gülmeyecek miydin gözlerini kısarak.

“iç olmayan iç pilavımıza kuş üzümü ve fıstık da ekleyelim mi hayatım, ama yeni bahar koymayalım ben sevmiyorum ” dedim diye, birlikte önce markete gidip; sonra “otantik olalım aktar kullanalım” diye daha baharat reyonuna varmadan geri dönerek bir “aktarcı” ya gitmemiş miydik seninle.

Köpeğinin gölgesi olayım!

| 21 September 2006 18:02

terk edilmek… bir trapezcinin partnerine duyduğu güvenin benzerini ruhunda büyütmektir sevdanın beynine ferahlık veren realitesi.
ama işte o güvendiğin partner, ellerini çekivermiştir. parçalanırsın. ilişkine koruyucu ağ çekmeyenlerin sonu hazin bir parçalanmadır.

jacques brel’in dikenli sesinden feryat figan ne me quitte pas’yı dinlerken kadehlerden birinin dolup, diğerinin
boşaldığını söylemek kehanet sayılmamalı. hele de parçalanmışsan… bourbon ya da rakı, belki viski… kanayan bölgelere alkolle pansuman yapılmalı.

bir insana bağlanmanın riskini göze almak lazım. en büyük risk ise terk edilivermek apansız.
hele bir de açıklama bol eslerle süsleniyorsa acılı bir tirat şeklinde: sen… biliyor musun… çok iyisin…
ucuz arabesk bir bahane… katlanması daha zor gelir.
niye, diye sormak faydasızdır. şah damarına kör bir bıçak
vurmuştur son darbesini artık.
kafanı yormadan, sevgilinin boynunda, dudaklarında koşturduğun soluğunun anıtlaşmış halini düşünmeyeceksin!
bileceksin ki, her başlayan “şey” bitecektir. varsın, bu bitiş “mutsuz son”la olsun…

fizik, el ve aşk

| 06 September 2006 10:20

fizikle arası iyi olmayanlardan hemen özür dilemek isterim yazıda kullanmayı düşündüğüm dil için.

önce bir kaç terim anlatmak istiyorum. birincisi “entropi”: termodinamiğin ikinci yasasında geçen bu terim, evrenin düzensizliğe olan meylini ifade eder.

ikincisi “geribesleme” (feedback): pozitif ve negatif olarak ikiye ayrılan geribesleme, bir olayın şimdiki durumunun gelecek durumunu belirlemesi ilkesidir özetle. negatif geribesleme, sistemi denge haline sürüklerken pozitif olansa sıfır ya da sonsuzdaki bir kaosa sürükler. gerçek hayattan örnekler vermeye çalışayım. arabada klimayı açıp soğutmasını istediniz diyelim. fanlar, araba sıcaklığı ile sizin istediğiniz sıcaklık arasındaki farkla orantılı bir süre boyunca soğuk hava üfler. sıcaklık istediğiniz sıcaklığa girince soğuk hava kesilir. içerisi tekrar ısınmaya başladığı anda aynı mantıkla fanlar tekrar soğuk hava üflemeye başlar. bu negatif geri beslemedir. ne de güzel denge ayarı yapıyor, değil mi? 🙂 (teşbihte hata olmaz, benim fanım hiç durmuyor ki muhabbeti yapanı sevmem 🙂 )

Ah şu kadınlar!

plumprune | 15 August 2006 14:04

Alman araştırmacıların yaptığı bir araştırmaya göre, 4 yıllık düzenli bir ilişkisi olan 30 yaşındaki kadınların yarısından azı düzenli seks istiyorlarmış. Erkeklerde ise durum hiç de böyle değilmiş, ilişki ne kadar uzun sürerse sürsün, erkeklerin libidosunda bir değişiklik olmuyormuş. Bilim adamları bu durumu insanoğlunun evrimleşmesindeki farklılıklara bağlıyorlarmış.

Hamburg-Eppendorf Üniversitesinden araştırmacılar, 530 kadın ve erkek ile ilişkileri hakkında görüşme yapmış. 30 yaşındaki kadınların %60’ının ilişkilerinin başlarında sık sık seks yapmak istedikleri ancak 4 yıl içinde bu cinsel isteğin, %50’nin altına, 20 yıl sonra ise yaklaşık %20’ye düştüğü görülmüş.

Karşı cins tarafından kullanılmak.!!!

Effe | 08 August 2006 02:10

Kız arkadaşımla olan problemler silsilesinin ardından aramıza giren soğukluk meğersem bazı kişilerin beklediği bir durummuş.

Nedense bu durumu öğrenen üstüme üstüme geliyor gibi…

Cumartesi gecesi sistematik bir şekilde bir kız arkadaş tarafından cinsel anlamda kullanıldım.

Süperde hazırlamış kafasında… Kız arkadaşımla aramın kötü olduğunu duyunca 2 gun oncesinden kurmuş sanırım planı.

Beni dışarı çıkarıp, bir güzel içirip, dertlerime derman rolünü oynayıp, beni eve geri getirip bir güzel emellerine alet edip yoluma yollamakmış gibi bir fikre kapıldım.

Soyuldum

Effe | 29 June 2006 08:35

Su anki ruh halim inanin berbat, 3 senelik kiz arkadasim, canim, gelecekteki karim dedigim insan bugun bana sanirim gercek yuzunu gosterdi.

Uzun bir yolculuga cikmak uzereyken yasadigim olaylar uzerine yasadigim bu olayi size anlatmak zorundayim, aileme veya arkadaslarima anlatsam bana sen nasil anlamadin bu kizi bunca sene diyip gulerler diye yaziyorum buraya.

Bugun hanimefendinin dogum gunu, bankamda eksi (-) 20$ oldugu icin kendisine borc aldigim para ile bir demet cicek birde kart alabildim, butun gun mutlu gozukuyordu, yine cebimde kalan borc para ile aksam onu bir bara goturup eglendirmek istedim fakat….