Alman araştırmacıların yaptığı bir araştırmaya göre, 4 yıllık düzenli bir ilişkisi olan 30 yaşındaki kadınların yarısından azı düzenli seks istiyorlarmış. Erkeklerde ise durum hiç de böyle değilmiş, ilişki ne kadar uzun sürerse sürsün, erkeklerin libidosunda bir değişiklik olmuyormuş. Bilim adamları bu durumu insanoğlunun evrimleşmesindeki farklılıklara bağlıyorlarmış.Hamburg-Eppendorf Üniversitesinden araştırmacılar, 530 kadın ve erkek ile ilişkileri hakkında görüşme yapmış. 30 yaşındaki kadınların %60’ının ilişkilerinin başlarında sık sık seks yapmak istedikleri ancak 4 yıl içinde bu cinsel isteğin, %50’nin altına, 20 yıl sonra ise yaklaşık %20’ye düştüğü görülmüş.Kadınlardan farklı olarak, düzenli seks isteyen erkek sayısı, ilişkinin ne kadar sürdüğüne bakmaksızın %60 ila %80 arasındaymış.Çalışma, ilişkilerde kadınlar için şefkâtin önemli olduğunu ortaya çıkarmış. Kadınların yaklaşık %90’ı, ilişkinin ne kadar sürdüğüne bakmaksızın, şefkât istiyorlarmış, oysa 10 yıllık bir ilişkisi olan erkeklerin sadece %25’i eşlerinden şefkât bekliyorlarmış.Araştırmanın başında bulunan Hamburg-Eppendorf Üniversitesi psikologlarından Dr Dietrich Klusmann, bu farkın kökeninin insan evrimine dayandığını düşünüyormuş. “Erkekler için cinsel isteğin sabit kalmasının nedeni, bir başka erkekle aldatılma ihtimaline karşı bir korunma olabilir.” demiş. Kadınlar, çiftleriyle sıkı bir ‘eş bağı’ kurmak için ilişkinin başında cinsel isteklerinin yüksek olması için evrimleşmişler. Ancak bu bağ kurulup sabitlendikten sonra kadınların cinsel arzularında düşüş görülmekteymiş. Hayvan davranışları üzerine yapılan araştırmalara göre, bu düşüşün sebebi, yavruları için en iyi genetik materyal bileşimi oluşturmayı garantilemek isteyen dişilerin, cinsel isteklerini başka erkeklere yönlendirmeleri olabilirmiş. Ya da, seksi sınırlandırmalarının amacı, eşlerinin cinselliğe olan ilgisini artırmak olabilirmiş.Buckinghamshire Chilterns Universitesinden Prof. George Fieldman, “Kadınların cinsel isteklerindeki düşüşün sebebi, arz-talep ilişkisi ile bağlantılı olabilir. Eğer bir şey sınırsız verilirse, algılanan değeri düşebilir.” demiş.Gördüğünüz gibi şu kadınlardan korkulur, nasıl da işlerini biliyorlar. En çok şu arz-talep yorumuna bayıldım. Demek ki erkeklerin eşlerine duydukları cinsel isteğin düşmemesinin sebebi, arz-talep dengesiymiş. Türk lokumu Afrodit’imiz Banu Alkan’ın, yanlış hatırlamıyorsam “Afrodit” isimli bir filmi vardı. Orada Afrodit’in, kocası tarafından ihmal edilen kadına verdiği öğüt aklıma geldi: “Göster, kaç! Göster, kaç!”Bizim Türklere bu araştırma hitap eder mi bilinmez. Bizim favorimiz, ön sevişme olmaksızın çökertme pozisyonuna girişmektir. Kadın istemezse, çakarız bir tane, yola gelir.Kaynak: BBC News
yorumlar
ondan sonra “erkekler aldatıyor”, “erkeklere güvenilmez”.. al sana işte…sen adamı kafesleyene kadar şekilden şekle gir, seksilik yap, erkeğimi uçururum diye takıl, sonra ilişki rayına oturdu mu kapat kapıları kapat, yabancı gelmesin.ayıp be.
kendi kendimizi işin içinde değilmişizcesine incelememiz bana komik geliyor, komiiiik. biz insanlar, doktorculuk oynayan çocuklar gibiyiz.selam kelli felli biliminsanları… acaba diyorum benim kızkardeş kime verecek… genlerini?hihi, eline sağlık kızkardeş. 🙂
walla bu kadar bilim ilerlemişken hala aklima takılan bir soru varerkek kromozon xx kadın krozonu xy yanı bir kromozonun değişik olması aynı turden olan kadınla erkek arasında nasıl bu kadar fark yarata biliyor =)) buda allahın hikmeti olsa diyorus demekki bu farklılıklar olmasa hayat sıkıcı olurdu sanırsam =P
Bir Neron‘a bir de İsviçre yöresinden olmayan bilim adamına güvenme der atalarımız. Tüm cinsler olarak periyodik seviş istiyoruz. Ama içgüdülere güvenmek lazım Çarşamba ve Cumaları seviş, unutma! diye şartlandırılmaz. Kadınlar için şefkat önemlidir efem aynen dediğiniz gibi. Bunun için buluğ çağındaki gençlerin ön lisans eğitimi olarak izledikleri cins-î münassebet filmlerindeki kadınların akıllarını başlarına devşirip doğru mesaj vererek zevk-ü sefâ yapmalarını istirham ediyorum.
Benim teorim farklıydı ama yaş aralığını biraz arttırmak lazım.Olay şöyle bence;Gençlik yıllarında sadece seks düşünen erkekler ve sadece aşk yaşayan kadınlar (veya kızlar)Kadınlar aşk isterken bu kadar seks objesi görülüp kalpleri kırıldığı için belli bir yaştan sonra, …….. aşkı maşkı deyip kafasına göre seks veya her daim seks isterken, erkekler eski performanslarında olmadıklarından aşkım aşkımı oynamaya başlıyorlargibi geliyor bana.
valla o sizin kişisel performatik görüşünüz tiviti bey, hiç üstüme alınmadım!
ben tiviti beyin teorisini destekliyorum şahsen.nerdeee o eski günler.
O kadar yaşlı değilsiniz uyuşuk bey. Üzerinize alınacak bir durum yok zaten. Üstelik büyük ihtimal ben sizden gencim ;)Her şeye rağmen kimseyi incitmek istemem. Geri çekiyorum teorimi.Gençlik yıllarında aşk arayışındaki kızlarımızın, cinsel sömürü düzeni içindeki bocalayışından sonra aşkı bulamayacaklarına inanıp,para, iyi bir ev, çocuk gibi ikamelerle hayatlarını geçirmek istemelerine dair bir söylemim vardı. Oradan yola çıkıp bir iki çiziktireyim demiştim. Boş konuşunca da böyle boş konuşmalara yol açılıyor haliylen. Özür cümle alemden…
Bıktım gari bu araştırmalardan, istatistiklerden bre. Cinsiyet ayrımına dayanan (genelde yanlış yönlendirme eğilimine sahip) araştırmalar ancak ve ancak oynaşmalı, atışmalı, “… milleti” kalıbını barındıran ve “zararsız” cinsiyetçi yorumlar getiriyor. Artı madem cinsiyeti kattın işin içine, cinsel kimliği (yönelimden bahsetmiyorum) de kat bari di mi? Hayır belki adam kadın gibi hissediyor ama yine de kadın partnerine karşı seks tahriğinde (drive demek istedim ehe) azalma olmuyor. Gel de buna yüzde ver tıp fakültesi mezunu arkadaşım..Birey olma diye de bir şey var, arada ona odaklanarak da araştırma yapın prof ablalarım, abilerim.Cul ablam ne güzel demiş, bi gidin doktorlar bi denize girin, şeftalili nestea için.Ha derleyene saygım sonsuz, öpüyorum plum hanım.
Bilmukabele salvocum.