bildirgec.org

heves hakkında tüm yazılar

MEDDAH EROL GÜNAYDIN

oyuncuhandan | 14 September 2010 09:38

“İki kalas bir heves” diyerek hala genç ve dinamik olan bu adam 1933 yılında Trabzon Akçaabat’ da doğdu. Benim için inanılması zor bir adam. Mimikleri ile her türlü hale ve şekle girebilen Günaydın, elli yılı aşkın bir süredir hayatımızda.

Tiyatroya olan tutkusunu “Tiyatroda beni en çok etkileyen, ahşaptır. Öyle güzel ahşaptır ki mis gibi kokar. Tiyatroya ilk girdiğimde o kokuyu aldım. Dedim ki, tevekkeli değil, ustalar, “iki kalas bir heves” derlerdi. İşte o kalasların kokusu sinmiş tiyatroya, benim hevesimle birleşmiş. O koku, hiçbir yerde olmayan bir kokudur. Vazgeçemeyeceğim budur.” şeklinde anlatmıştır içindeki hevesin. (İKİ KALAS BİR HEVES). Emine ALGAN’ ın sorularına cevap veren bir Erol GÜNAYDIN var kitapta.

İNSAN = ?

sametparpar | 11 June 2009 15:46

Bir önceki yazımda insan mevzusuna kısa bir giriş yapmıştık ve Kişilik ve Şahsiyet Eğitimcisi Erol ERBAŞ ‘ın insanın beden, gezen ve nefes alıp veren (N.A.V.) denilen üç yapıdan meydana geldiğini ifade ettiğini ve gezeni bir örnekle kısaca açıklamaya çalışmıştım.

Bu yazımda da gezen konusunu bir takım örneklerle anlatmaya ve önemini ortaya koymaya devam edeceğim.

Üs’t

ufakufak | 25 July 2008 12:43

ölüm bir yalnıza lüküs tür
rokee filigran sürdür

aaa orta tak kalp pimi mi
neme gerek böyle heyheylenmeler
bu derin sarsıntıda

çan tantana bir bak, aynana, rujuna, ruhuna
ölüm ensiz olunca çok pelür

Kalbim dut

ufakufak | 21 July 2008 10:20

ihanetin rütbesini söker gibi öptüm dudaklarını
bedenimi savurdum haylaz bir çocuğun kedisine

kaypak bir suçtu sevişmek
sürç-ü insan ettiysem
delik deşik manolya

özledim seni
özledim seni gözlerime obje etmeyi
yalnızlık çocuk oyuncağı mı
kalbimi dut ve kal fa re mi

GOSSIP GIRL

behman | 27 January 2008 17:46

gossip girl oyuncular
gossip girl oyuncular

Sosyetenin tatlı ve ekşi yüzü!

Aslında klasik bir hikaye. Zenginler ve fakirler. Fakirler mi? değiller tabi. Marka giyimli, özel okullu, diksiyonları herkese taş çıkartan insancıklar. Manhattan‘da ne kadar fakir olunabilir ki? Konu tabi bu değil. Konu sosyeteye adım atmak üzere olan zengin çocukları ve onlara özenen alt düzey diğerleri. İşin içine bir de “gossip girl” denen (asla göremediğimiz ama sesini duyduğumuz hınzır kız) internet sitesi ve telefon mesajlaşma servisi sahibesi dedikoducu kız girerse ortalık epey karışır. “cw“da ilk sezomu gösterilen ve pek bir ilgi toplayan dizi, grevdeki senaristler yüzünden şimdilik duraksama dönemini yaşıyor. Dizideki entrikaları bir kenara bırakıp dikkat çekmek istediğim nokta şudur; ÖZENTİLİK ve GRUBA DAHİL OLMA HEVESİ. Özellikle genç kızların tavır ve düşüncelerini değiştiren bu gruplara dikkat!!

ŞİİRDEN ÖLEN YOK HENÜZ!

| 18 October 2007 17:48

şiiri ve kadını ve hayatın kumpasını Allah bilir
ağlama duvarı gönlüme kederli bir gölge vursa
durmasa deli deli akan kanıma kanka ellerin
kanla yıkansa senden arta kalan çıfıt sevdanın külleri
fasiküllerden küller dersem derme çatma kirpiklerime
erselik ilk yazı(mı)n uzun koşusunda mola vermişsem
altüst edilmiş bir yaşamı hecelerken ben
reca ederim küfretmeyiniz…

Pusu

| 28 June 2007 14:37

Yanına al ıstırabını ödünç aldığımız nefesten
gecenin lacivert türbanına sızarken üryan ruhlar.
Nazenîn bir ruhun sessiz ezanına tırmanırken
pusu kurmanın erdemine iman ederdi bulutlar.
Bırak, sütü bozuk bir ebru olsun cinayet.
Ve halka karışan bir suç olsun süveydâ,
mahzun bir selânın ardına düşerken umutlar.

TERKRAR!

| 13 June 2007 18:42

terk et, terkisine aldığın cüzzamlı hayatları
kurtul izbe ruhundan
ver kütür kütür kültürünü kiralık masalarda
mudileri sıska, apışaraları etli şu çakal patronalara
macunculara roman denmezdi ora’larda
roman, nobel’e sırnaşırken düzülen havalarda
çingene palamutu fingirdeşirdi fiyordlarda
amerika, salata olurken filolarla rusya’ya
cemil bey tam burada kanatıyordu melâli
terk etmeye can verdiğimiz köhne genelevi