bildirgec.org

halka hakkında tüm yazılar

Halka; The Ring (2002)

queennothing | 01 July 2011 21:20

Pirates of the Caribbean (Karayip Korsanları) serisinden tanıdığımız Amerika doğumlu sinemacı Gore Verbinski‘nin yönetmenliğini yaptığı sinema filmi “The Ring“, Hollywod korku sinemasına verilmiş önemli eserlerden biridir. Koji Suzuki’nin romanından uyarlanan filmde Oscar adaylığı bulunan İngiliz aktris Naomi Watts, İngiliz aktör Brian Cox, Yeni Zelanda doğumlu aktör Martin Henderson, dört defa Oscar’a aday gösterilen aktris Jane Alexander, Lindsay Frost, Amber Tamblyn, Daveigh Chase, Adam Brody ve Pauley Perrette gibi isimler rol alıyor. 48 Milyon Dolar gibi bir bütçeyle tamamlanan yapım, Hideo Nakata’nın çektiği 1998 çıkışlı film “Ringu“nun yeniden çevrimidir. DVD kopyası 2 milyondan fazla satan filmde rol alması için Jennifer Connelly, Kate Beckinsale ve Gwyneth Paltrow düşünülmüş. Film, 2005’te “The Ring Two” ile devam etti.

KORKU/GERİLİM/İŞKENCE FİLMLERİ

kalasi | 03 August 2010 12:19

Korku, Gerilim, İşkence filmlerini hayatımızı etkiliyormu yada nasıl etkiliyor.
Günümüzde korku filmlerinin tutması sinema sektöründe bu tür filmlere daha fazla bütçe ayrılmasına ve daha fazla bu türde film yapılmasına neden olmakta. Ancak korku filmlerinin konuları artık günümüzde işkenceye doğru kaymış durumda. Özellikle testere serisi bu tür işkence filmlerinin ne kadar çok tuttuğunun bir göstergesi olarak kabul edilebilir. Bu tür filmlerinin insan hayal gücünün geliştirilmesinden (iyi yada kötü) başka iyi bir rolü olduğunu sanmıyorum. Bazı psikoloklara göre çocuklarda korku “tabi bu filmlerden izledikleri korku değil” kendilerini geliştirmede önemli rol oynayan normal gelişimleri için gerekli bir koruyucu tepdi olarak tanımlanıyor. Sonuçda büyük küçük korku,gerilim ve işkence filmleri her yaştaki insanı çok rahat bir şekilde etkileyecek yapıya ve görselliğe sahip. Peki bu güne kadar yapılmış en iyi, en korkunç, en işkence dolu film hangisidir. Şimdi sizleri biraz gerilere götürmek istiyorum. Mutlaka bu listede atladıklarımda olacaktır.

Romanda Vak’a ve Olay Örgüsü

kahvekokusu | 09 November 2009 09:20

Daha önceki yazımda roman sanatında anlatıcının kimliği ve işlevi üzerinde durmuştum. Romanın genel yapı itibariyle bir anlatıcı ve anlatı üzerine kurulduğunu söyledik. Ancak anlatıcı romanda bir araç özelliği taşır. Romanın amacı ise bir olayı ya da vaka’yı okuyucuya sunmaktır. Vaka kelimesinin sözlük anlamı : Olup geçen şey, demektir. Romancı romanın epik yapısını bu olup geçen şeyle kurar. Vak’a anlatıma dayalı masal, hikâye, roman gibi türlerin asli elamanıdır. Geleneksel roman anlayışında çok önemli yer tutan vak’a, modern ve post-modern romanda mümkün olduğunca soyutlanmaya ya da tecrit edilmeye çalışılsa da tamamen ortadan kaldırılması mümkün değildir. Vak’a en güzel tarifle bir mağazanın vitrinidir. Romanın diğer unsurları yani zaman, mekân ve kişiler vak’a etrafında yerini alır. Bir romanda peş peşe dizilen vak’a parçaları romanın anlatı sistemini oluşturur. Kimi zaman okuduğumuz romanı bir çırpıda karşı tarafa özetlemememizi sağlayan hadise budur. Peki, akla hemen şöyle bir soru gelebilir: Her romanda vak’a var mıdır? Elbette vardır. Vak’asız bir roman düşünülemez. Az veya çok, er veya geç, her romanda vak’a ile karşılaşırız. Ahmet Hamdi Tanpınar‘ın Huzur romanında bir vak’a ile karşılaşabilmek için oldukça çok beklemek gerekir. Buket Uzuner’in Kumral Ada – Mavi Tuna romanında çok sık olarak yeni bir vaka ile karşılaşmak mümkündür. Roman sanatı ise belli vak’a grupları etrafında oluşturulur:

peçete ve halkası

nazokiraze | 04 May 2009 10:43

Yemekteyiz programıyla birlikte gündeme gelen sofra adabı, insanları ansızın birbirlerine jurilik yapar hale getirdi. Çoğu kimse sofralarında daha çok dikkat eder oldu.Peçetelerin katlanması yemeklerden bile daha öncelikli hale geldi.

Peçeteler sofraların en özel objesi, gerek işlevi gerek görüntüsüyle sofralara harika bir görünüm katıyor.(peçete katlama teknikleri)

parmak saati

odo | 15 November 2007 16:26

ismini ben koydum. duvar saati, masa saati, kol saati derken hadi bu da parmak saati olsun dedim.

Charles Windlin‘in tasarladığı bu zamazingo kendi etrafında dönebilme özelliğine sahip tam 1400 minik küre içeriyor. kürelerin bir yüzü beyaz ve diğer yüzü siyah. küreciklerin dönüşünü düzenleyen elektronik bir devre yardımıyla, yüzük size zamanı gösteriyor.

kaynak 1

kaynak 2

duvardaki meyvelik

amphibian | 21 January 2007 14:11

bu tasarım Joung Myung Lee tarafından yapılmış. Kendisini tanıtan bir site olmadığından bahsedemiyorum. ancak daha önce benzer başka bir proje için buraya bakın.

Baba ve Kızı

elfiya | 07 June 2006 00:03

…Bu durgun zarafet, bir rüzgar gibi görünmeden köyün içinde eserdi. Göze görünmezdi, ama dilden de düşmezdi. Ne yaptığını, ne yapmadığını ve yediği haltları hep başkalarından öğrenirdi. Köyde hiç kimseyle görüşmez, ayaküstü hal hatır sormak dışında kimseyle konuşmazdı. Evlere gittiğinde kusuru aranır, konuşmaya durduğunda ağzından laf alınmaya çalışılırdı. Bir tek güneş saçlı, gök gözlü bir güzel kızcağız vardı ki onunla sohbet eder, evlerine misafir olurdu. O diğerlerine benzemiyordu. Toprağı buradan ama suyu çok ötelerdendi. Ailesi de ona benziyordu. Hele ki babaları. Babaları bambaşka biriydi. Duruşu, bakışı, sesinin tonu, yürüyüşü kısaca hali bir başkaydı. Ailece tarlaya gider güle oynaya dönerlerdi. Hâlbuki buralarda tarlaya endişeli gidilir, sıkkın ve yorgun dönülürdü.