bildirgec.org

dostluk hakkında tüm yazılar

LADES

il mare | 19 April 2010 15:07

Ya “içimizdeki şeytan” ın satırları arasına dalarak geçirecekti bu sönme vakti çoktan gelmiş ışıkların aydınlattığı zamanı, ya da içindeki şeytanı satırlarla dışarı çıkararak.

Mail kutusunu açtı, bugün şeytan gibi bir şeye benzettiği birinin maillerini okudu son kez. Kapadı sayfayı sonra,masaüstündeki belgelerimi,bayatlamış birkaç parçayı,indirip de kullanmadığı programların logolarını , bir farenin ayak izleriyle çevreledi bileğinin yardımıyla, taradı taradı, bıraktı. Birkaç kez sağa tıkladı,ardından sola, tam bu aptal oyunu bırakmış kitabına yönelecekti ki son bir sağ tıklamayla yeni bir belge açtı,ardından da çok sevdiği bir müziğiçalıştırarak,yazmaya başladı.

Mağdur Olma Sevinci

nikinewman | 16 January 2010 10:33

ihanetin temsilî resmidir
ihanetin temsilî resmidir

Genç olmak… Her şeye çare bulunur, bir şekilde onunla kıyaslayınca kendini abartabilirsin ama “doğum günün bana geldiğin gündür”. Ne acı, dönüş yok, rekabet yok. Güzellik kaz ayaklarıyla yavaş yavaş geriye giderken, sen modern-şehirli kadın da olamamışsan, iş-ev arası o kadar da uzak bir mesafe değilse, ipoddan yana da yoksun, spor salonu üyesi de değilsen…İhanet neden senden gelmesin? Genç kalmak, güzel hissettmek…
Kendimi Ezel dizisinden bir kesitin içinde bulduğunda bunlar ilk aklıma gelenler olmadı. Taksiciye “sağa çek abi”, deyip yeni zamlardan nasibini almış, ilk kez denediğim murattı sigaramı içerken, aklıma bunlar gelmedi. Sonra düşündüm, bir dolmuşta düşündüm, takside başka şeyler düşündüm. Neden ben? dedim.Neden benim en yakın arkadaşım? dedim. Ben de “çok acı var, dayanamıyorum” deyip hemen köprüye…” dedim. Dinletemedim, içimde garip bir de sevinç duydum: “mağdur sevinci”. Hiçbir şey yapmadan, gecenin yıldızı olma, haklı olma, acınacak olma, hatasız olma sevinci. Üç gün aralıklarla ağladım, dördüncü gün ağlamadım. İyiyim ben dedim, eşi dostu aradım, onlara haber uçurabiecek eşi dostu..”Onlar” ve “ben” olarak 2’ye ayrılmıştık. Daha sonra onlar da kendi aralarında 2’ye ayrılmışlar zaten. Kız üzgün, midesi bulanmış vaziyette, adamdan haber yok. Kulağımda Tuncel Kurtiz’in sesi, Monte Kristo Kontu’nu da yanıma aldım. Unuttum, gitti. “nikahlı kocam mı?” dedim, unuttum, gitti.
Kız aradı,”sarhoştum, iyi hissetmek istedim” dedi, “aslında 2 gün kötü oldum sonra çok da önemli bir şey olmadığını anladım”dedi, “büyütmeyelim” demedi ama en çok onu demek istedi. Dışarıdan bakılınca nasıl gözüküyoruz diye bir bilmeyene sordum, cevabı en başa koydum…

Dost musun ???

elenanet | 16 December 2009 09:37

Dost Olmak… Ya da Dost Olunmak…
Onu Hep Yanında Hissetmek Sana Güven Verir.
Belki de Sen Ona Güven Veriyorsundur??!!
İşte bu Karşılıklı Birşeydir…
Farklısınızdır Muhtemelen.Diliniz,Dininiz belki Cinsiniz bile farklı Olabilir…
”Kabullenmektir” Dostluk…
Olduğu Gibi Sevmektir…
Olduğu Gibi Yanında Olabilmek!!
Onun İçin En yakın Dostlarımız Hayvanlardır Belkide…
Çünkü Onlar Bizi Olduğumuz Gibi Severler.
İçlerinde yoktur Kötülük,Art Niyet…
Biz İnsanlara verilen Yüce Özellikleri İyi Yönleriyle Kullanmalıyız aslında.
Dost Olmalıyız…Dost Olunmalıyız…
Kendimize ve O Bizim İçin Özel Olana…

Elena’dan Denemeler.
15/12/09

ELİF Ş.’IN ‘AŞK’I BÖYLE YORUM GÖRMEDİ:)

il mare | 23 August 2009 14:16

Yakın zamanda kendisinden aldığım ve bilgisayarımın her başına geçtiğimde açıp okuduğum,biricik dostumdan gelen bir mail! Benim için Elif Şafak’ın Aşk’ının bundan başa tüm yorumlara kapandığı nokta,bir kitabın tahlilinden alabileceğim maksimum haz! Onun bu kitaba bakışını burada fazlasıyla paylaşmak istedim…!

Sevgili dostum,senden habersiz mailini aynen kopyaladığım bu yazı yayımlanınca ilk işim seni haberdar etmek olacak,belki yazını burda görünce,sana burda yazman konusunda ettiğim ısrarlarım bir sonuç alabilir…Hafif’te böyle bir üslup eminim ki çok sevilecektir…

2009…Bembeyaz Bi Sayfa!

hayalicindegecti | 02 January 2009 09:07

İşte yeni yılın ilk günü, biraz başağrısı, epey akşamdankalmalık, ‘dur bi bardak suyla şu ilacı içeyim bişeyim kalmaz‘ demeler filan…

-‘Aaaa bana çıkan yılbaşı armağanı restoranda kalmış, kafamda hala tokalar var…Keşke o son kadehi içmeseydim‘ler.
-‘Ayyy en önde durunca resimde sen baya şişman çıkmışsın, dansöz nasıldı ama?‘lar.

-‘Neyse ki alkol muayenesi yoktu da, sağ salim dönebildik. Ama yokuşu tırmanırken bir ara araba nasıl kaydı? Hiiii, allah korudu bizi valla‘lar.

yaramaz 1- efendim abi (2)

| 29 December 2008 09:46

Başlığı gören arkadaşların hocam yine mi? dediklerini duyar gibi oluyorum. Tamam içinde kaplumbağa geçen son yazım olacak.Dört yıl oldu Yaramaz’ı alalı. İsmini alırken koydum. Kırmızı bir kasenin içinde eve kadar taşıdım.İlk günlerde hiç kafasını çıkarmadı evinin içinden.Yemi bırakıyorum dakikalarca bekliyorum yemesini.Ben yanında iken yemiyor.Ayrılıyorum, daha sonra geldiğimde bakıyorum ki yem kayıp, seviniyorum.Bir gün o muhterem, sevecen, ömür törpüsü kardeşim Ceyhun ile eve gelme gibi bir gaflete düştüm.
– Ceyhun
– Efendim abi
– Çarşaf orada, çekyatı aç, kendine şort falan bul keyfine bak.
– Olur abi sen ne yapacan?
– Sana ne Ceyhun. Seni eve ben getirmedim. Biz arkadaşlarla pişti oynayacağız.
-Hangi arkadaşlarla
– Ceyhun, uyu…

Alternatif eğlence mekânı: Sanalika

Cyrano | 23 November 2008 21:32

Yalan dünyada sanal dünyalar yaratmak, “sanal” denen şeyin varlığından beri mütemadiyen zorlanan bir fikir. Lakin bir türlü yolu, yordamı oturtulamıyor. Yüzlerce girişim arasında üç beş tane anca sayarız – ki bunlardan biri Second Life olur. Tabii “herifler yapmış abi…” der sonra maç özetleri izlemeye devam ederiz.

Lakin Türkiye’de de güzel şeyler oluyor be Ali Sami… Misal Sanalika.

Sanalika
Sanalika

ben ve Egenin otları

nazokiraze | 03 November 2008 23:27

İnsan yaşadıkça, gezip, görüp,yeni insanlar tanıdıkça değişik damak zevkleriyle de tanışıyor. Bazen hayatımızda hiç tatmadığımız hatta adını bile duymadıgımız şeyleri ilk kez yiyip, bazen de sevmedigimizi düşündüğümüz bir yemeği aslında tattıktan sonra tiryakisi olacak kadar begendigimiz mutlaka olmuştur.

Belli mutfaga baglı kalmaksızın herşeyi tatmalı insan. Yıllarca Kuşadası’nda kalıpta oranın damak zevkine alışmamak ne mümkün? Ege yemekleri sırf zeytinyagıyla yapılan ot agırlıklı harika yemekler. Bu aralar yine hasret damarım kabardı galiba oraların yemeklerini arar oldum. Arkadaşlar kargoyla ot çöp yollarız dediler bakalım hayırlısı.

Sana Şükürler Olsun Rabbim

BBugraAaa | 23 September 2008 03:14

Doğduğum an başlaımıştı,dünyadaki o zor parkurum
İlk adımlarımdı belki belkide ilk sözcüklerimdi
Ona karşı ilk karşı duruşum
Her ilerleyişte,her engel atladığımda
Bir başkası ,bir başkası çıkmıştı karşıma
Kimi zaman kendimdi aşmam gereken
Kimi zaman benliğim,
Kimi zamansa nefsimdi,
Bazen takıldım,bazense düştüm
Yılmadım yılmadan yeniden devam ettim
Yeni umutlar,yeni hayallerle
Kimi zaman kaybettim yolumu
Kimi zamansa sonuncu geldim
Sense herzamanki gibi destek oldun
Kol kanat gerdin
Ben engelleri aştıkça sen sevindin
Sen sevindikçe ben engelleri aştım
Ben düştükçe sen bana kalkma gücünü verdin
Ben kalktıkça sen engelleri ortadan kaldırdın.
Düşündükçe anlıyor insan kıymetini
Varlığın sarıyor bir anda tüm benliğini
Düşündükçe farkediyor insan
Tek dostun,gerçek dostun sen olduğunu anlıyor insan
Hayata karşı duruşunda yanlız olmadığını anlıyor insan
Ve şükrediyor sana
Sana şükürler olsun rabbim.