bildirgec.org

dolandırıcılık hakkında tüm yazılar

Eyvah Soyuldum!

megantraum | 27 February 2007 22:56

Hırsızlık Günümüzün
Hırsızlık Günümüzün “Derin” Sorunlarından

Günümüz sorunlarından biri olan “hırsızlık” konusunda polislerden fazlasına mı ihtiyacınız var? Hayır tabii ki size “bodyguard” önerecek değilim ki eminim soyulmak bundan daha ucuza gelecektir. Bu sitede, yankesicilik, ev hırsızlığı gibi kategoriler altında önceden soyulanlar dertlerini ve hallerini anlatıyorlar. ayrıca sitede güvenlik ile ilgili hatırlatmalar da yok değil. 400 den fazla üyesiyle ilginç bir topluluk olan “eyvah soyuldum!” belki de ihtiyaçlarınızı karşılayabilir.

Böyle Dolandırıcılık Görülmemiş…

sirkupu | 11 February 2007 15:41

Çankırı’da yaşanan Sülün Osman’ı da, Selçuk Parsadan’ı kıskandıracak bir dolandırıcılık hikayesi. Dolandırıcılık tarihine girecek olayın senaryosunda yok, yok.

Tarlada içinde altın heykeller bulunan ve değeri 10 milyon Euro olduğu söylenen bir gömü, gömünün lanetini bozacak yurtdışından gelen bir papaz, papaz gelene kadar “Ne olur ne olmaz” denilerek lanete karşı alınmış Türk usulü tedbir olarak horoz kanı akıtma, papazın Mercedes marka bir arabayla köye gelmesi, gömünün sahibi adamı çok sevdiği için Mercedes’i ona hediye etmesi, Mercedes’in bagajındaki 10 milyon Euro’nun polis tarafından yakalanıp “Bunlar PKK parası” diyerek el konması vesaire vesaire… işte hikaye…
kaynak:HÜRRİYET

dolandırıcılığın böylesi: ödemeniz 100 sene sonra!

bildigimiz son sey | 29 January 2007 09:21

internetten para kazanmakla ilgili pek çok dolandırıcılık girişimi olduğundan şüphemiz yok. o kadar ki, bu olay “scam“, “fake“, “spam” gibi kavramların genel olarak çıkış noktası halinde.

dolandırıcılığa girişenler elbette bunu gizliyorlardır. peki buna ne demeli:

getor-mails bunu gizlememiş, tos‘unda açıkça belirtmiş:


100 sene ya da makul bir zaman sonra

Terms of service sayfası da burda

Taksi Şoförlerine Dikkat

aynshtein | 20 January 2007 11:15

Tüm Türkiye’de hayat giderek zorlaşıyor, bu da insanları yozlaştırıyor. Söz meclisten dışarı, hile hurda meraklısı insan sayısı giderek artıyor.İstanbul’da güpegündüz yaşanan olayları gazetelerin manşetlerinden ve ana haber bültenlerinden takip ediyoruz. Olayları ibretle izliyoruz belki ama neredeyse hiç birimiz bundan ders almayı ya da bilinçlenmeyi beceremiyoruz. Ondan sonra da benzer olaylar bizim de başımıza gelince veryansın etmeden duramıyoruz.Konu neden buraya geldi diye soracak olursanız, minik bir hikayem var efendim; buyurun buradan…Birkaç gün önce kız arkadaşımın işyerine gitmek için akşam sekize doğru Yenibosna’da taksiye bindim. Yolda taksi şoförü ile hoş beş muhabbet ettik. Adamcağız kendi dertlerinden dem vurdu ben de muhabbete ayak uydurdum.Gideceğim yere vardığımda, taksimetrede yazan ücreti ödemek için cebimden parayı çıkarıp uzattım. Taksi şoförü bana, 1 Ytl bozuk param olup olmadığı sorunca ben de olumsuz yanıt verdim. Ardından bir süre birbirimize bakıştık ve adam benden 1 Ytl eksik ücret alarak bana paramın üstünü verdi. Parayı cebime koydum ve benden almadığı para için “hakkını helal et” diyerek arabadan indim.(…) Ertesi gün, kahvaltılık bir şeyler almak için bir pastaneye girdim. Siparişimi verdim. Cebimden parayı çıkardım. Bir de ne göreyim? Bana verdiği 10 Ytl düpedüz sahte. Kağıdında herhangi bir sorun yok ancak baskı rengi biraz değişik, renk tonu koyu ayrıca üzerinde gereğinden fazla kabartma var. Paranın sahte olduğunu anlamak için müneccim olmaya lüzum yok. Erman hocanın deyişiyle “bariz ofsayta yakalanmışım.”Bir önceki akşam, taksinin içinde paraya dikkat etmemiştim. Taksi şoförü resmen bana sahte parayı “kakalamış.” Ben 1 Ytl için adamın hakkını yediğimi düşünürken, herhalde o da “kar” ettiği 9 Ytl’nin sevinciyle gaza basmıştır.Ertesi gün olayı kız arkadaşıma anlattığımda, o da benzer bir olayın iş yerindeki bir arkadaşının başına geldiğini ifade etti. Yine taksi şoförü, yine sahte para, ancak bu sefer meblağ biraz yüksek: 50 Ytl.O olay da aynen şöyle gerçekleşmiş: Hanımefendi taksiye binmiş, gideceği yere gelince cüzdanından 50 Ytl çıkarıp şoföre uzatmış. Şoför parayı almış ve ardından “abla bozuk yok” diyerek geri vermiş. Hanımefendi de üzerinde başka para olmadığını söyleyince “canın sağolsun” diyerek yola koyulmuş. Hanımefendinin aklına bir kurt düşmüş ve derhal cüzdanından parayı çıkarmış. Ancak sonuç vahim: 50 Ytl’yi alan Üsküdarı geçmiş 🙂 Taksi oradan çoktan uzaklaşmış…Tabi ki tüm taksi şoförlerini zan altında bırakmak yanlış fakat, bu tarz olaylar özellikle taksilerde meydana gelmeye başlayınca, insan ister istemez huzursuz oluyor…Aman efendim; siz siz olun alışverişlerde el değiştiren paralara titizlikle bakın. Sahtekarlığa maruz kalmak istemiyorsanız cebinizde 50 ve 100 Ytl’lik banknotlar taşımayın, nakit para ile alışveriş yapmayın; “çiiiiiipli” kredi kartınızı kullanın. (ki, kartınız çalınırsa, siz durumu fark edene kadar ocağınıza incir ağacı dikilmesin! Ama kredi kartını kullanırken de siz kendi ocağınıza incir ağacı dikmemeye özen gösterin.. :))Sevgi ve saygılarımla…

Taksi Şoförlerine Dikkat

aynshtein | 19 January 2007 17:15

Tüm Türkiye’de hayat giderek zorlaşıyor, bu da insanları yozlaştırıyor. Söz meclisten dışarı, hile hurda meraklısı insan sayısı giderek artıyor.İstanbul’da güpegündüz yaşanan olayları gazetelerin manşetlerinden ve ana haber bültenlerinden takip ediyoruz. Olayları ibretle izliyoruz belki ama neredeyse hiç birimiz bundan ders almayı ya da bilinçlenmeyi beceremiyoruz. Ondan sonra da benzer olaylar bizim de başımıza gelince veryansın etmeden duramıyoruz.Konu neden buraya geldi diye soracak olursanız, minik bir hikayem var efendim; buyurun buradan…Birkaç gün önce kız arkadaşımın işyerine gitmek için akşam sekize doğru Yenibosna’da taksiye bindim. Yolda taksi şoförü ile hoş beş muhabbet ettik. Adamcağız kendi dertlerinden dem vurdu ben de muhabbete ayak uydurdum.Gideceğim yere vardığımda, taksimetrede yazan ücreti ödemek için cebimden parayı çıkarıp uzattım. Taksi şoförü bana, 1 Ytl bozuk param olup olmadığı sorunca ben de olumsuz yanıt verdim. Ardından bir süre birbirimize bakıştık ve adam benden 1 Ytl eksik ücret alarak bana paramın üstünü verdi. Parayı cebime koydum ve benden almadığı para için “hakkını helal et” diyerek arabadan indim.(…) Ertesi gün, kahvaltılık bir şeyler almak için bir pastaneye girdim. Siparişimi verdim. Cebimden parayı çıkardım. Bir de ne göreyim? Bana verdiği 10 Ytl düpedüz sahte. Kağıdında herhangi bir sorun yok ancak baskı rengi biraz değişik, renk tonu koyu ayrıca üzerinde gereğinden fazla kabartma var. Paranın sahte olduğunu anlamak için müneccim olmaya lüzum yok. Erman hocanın deyişiyle “bariz ofsayta yakalanmışım.”Bir önceki akşam, taksinin içinde paraya dikkat etmemiştim. Taksi şoförü resmen bana sahte parayı “kakalamış.” Ben 1 Ytl için adamın hakkını yediğimi düşünürken, herhalde o da “kar” ettiği 9 Ytl’nin sevinciyle gaza basmıştır.Ertesi gün olayı kız arkadaşıma anlattığımda, o da benzer bir olayın iş yerindeki bir arkadaşının başına geldiğini ifade etti. Yine taksi şoförü, yine sahte para, ancak bu sefer meblağ biraz yüksek: 50 Ytl.O olay da aynen şöyle gerçekleşmiş: Hanımefendi taksiye binmiş, gideceği yere gelince cüzdanından 50 Ytl çıkarıp şoföre uzatmış. Şoför parayı almış ve ardından “abla bozuk yok” diyerek geri vermiş. Hanımefendi de üzerinde başka para olmadığını söyleyince “canın sağolsun” diyerek yola koyulmuş. Hanımefendinin aklına bir kurt düşmüş ve derhal cüzdanından parayı çıkarmış. Ancak sonuç vahim: 50 Ytl’yi alan Üsküdarı geçmiş 🙂 Taksi oradan çoktan uzaklaşmış…Tabi ki tüm taksi şoförlerini zan altında bırakmak yanlış fakat, bu tarz olaylar özellikle taksilerde meydana gelmeye başlayınca, insan ister istemez huzursuz oluyor…Aman efendim; siz siz olun alışverişlerde el değiştiren paralara titizlikle bakın. Sahtekarlığa maruz kalmak istemiyorsanız cebinizde 50 ve 100 Ytl’lik banknotlar taşımayın, nakit para ile alışveriş yapmayın; “çiiiiiipli” kredi kartınızı kullanın. (ki, kartınız çalınırsa, siz durumu fark edene kadar ocağınıza incir ağacı dikilmesin! Ama kredi kartını kullanırken de siz kendi ocağınıza incir ağacı dikmemeye özen gösterin.. :))Sevgi ve saygılarımla…

Central Registration Service Gerçeği

electro | 29 December 2006 19:33

Bugünlerde dünya çapında dolandırıcılıkları hepimiz duyar olduk. bir çok Türk firmasınada gönderilmesine rağmen kimse uursayıp haber yapmamış kimse bloglarına yazmamılş.ve bir çok internette yer sahibi firma dolandırılırken bir çoğu ise hala şaşkın.

Central Registration Service diye aslında olmayan bir firma tarafından ya fax çekiliyor, ya mail atılıyor ya da direkt adresinize isminize özel posta gönderiliyor. sizlerden hosting ücreti ve domain için 720$(ve bazen üstü) ücret talep ediyorlar. Yatırmadığınız takdirde web sayfanızın kapatılacağını belirtiyorlar. işi bilmeyenler korktukları için bu parayı ödüyorlar ve kendi firmalarına ödeme yapmadıkları için sayfaları ya kapatılıyor ya da kendi firmalarınada para ödemek zorunda kalıyorlar.