bildirgec.org

başlangıç hakkında tüm yazılar

THE INCEPTION

Ghostrider87 | 06 August 2010 14:37

Christopher Nolan‘ın yönettiği, başrolde Leonardo Dicaprio‘nun yer aldığı ”Inception” vizyona girdiği haftadan itibaren, izleyicilerden tam not alarak gelmiş geçmiş en iyi filmler arasında 3. sıraya yerleşti.
Filmin konusuna kısaca değinecek olursak; Dom Cobb (Leonardo DiCaprio), insan zihninin en savunmasız olduğu rüya görme anında, zihinlerine girip değerli sırları çalan farklı yeteneklere sahip bir hırsızdır. Bu durumun doğal bir sonucu olarak Dom, uluslararası bir kaçak haline gelmiş ve sahip olduğu herşeyden sürgün edilmiş konumda yaşamaktadır. Bu hayattan kurtulabilmesi için tek çıkar yolu, ona sunulan son iş teklifini kabul etmektir.Bu sefer Dom, daha önce yaptıklarından farklı olarak bir zihinden birşey çalmak yerine, yeni bir fikri O zihne yerleştirmek zorundadır. Dom bu imkansız görevi yerine getirip, hayatına geri dönmek için düşmanlarıyla farklı şekillerde yüzleşmek zorunda kalacaktır.

Filmin Hd Fragmanı BURADAN indirebilirsiniz.

Bay/Pas-Zwei

belesh | 26 November 2009 09:36

Her gün yarım saat dedi rehber. Ne olursa olsun yarım saat. Saçmala. Saçma değilse hiçbir şey değildir. Anlam barındırmasın. Kelimelere giydirdiğin kıyafetler yaz kış aynı olmasın. Sen kokuyorum şu an. Üzerime işlemiş kokun. Ve kendimi kokladığımı fark ettim. Köpekler gibi kokunu alıyorum. Köpek gibi özledim. Sigara yaktım kokunu bastırsın diye. Yangın alarmı çalıyor, susuyor, çalıyor, susuyor, çalıyor. “Neden çalıyor bu?” dedim. “Bozuk olabilir, ya da sigara içen içen biri vardır.” Diye açıklama yaparken gözü elimdeki sigaraya takıldı. “Herkes içiyor burada, düğmesi takılı kalmıştır.” Deyip dışarı çıktım. Patron gelmiş, sağlam bir azar işiteceğim sanırım.

Alk. % 15 Hacmen
Alk. % 15 Hacmen

Çay içtik, bayramdan konuştuk. Dün arkadaşım aradı. “Bayramda gelmiyor musun gavur İzmir’e?” dedi. “Yok, çalışacağım” dedim. Yalan. “ Ne bayramıydı lan bu; ramazan mı, kurban mı?” “Oha, aslan sütü yaramamış sana.” Dedim. Midem yanınca süt içerdim ben eskiden. Buzdolabında hep bulunurdu. Artık bulamıyorum.

bahanesiz

astral | 21 November 2009 13:16

İçimde küçük bir pırpır. Hayır, küçük değil. Bu pırpır sanki tekamülümle ilgiliymiş gibi geliyor bana. İç sezi ama sadece iç sezi değil. Epey, içucu var. Sen bu gece -benim için- benim şehrime geliyorsun… Pırpırın sebebi. Bu gece uyuyabilmeme imkan yok.

Yüzüm gülüyor, her ne kadar anlamlı- anlamsız olsa da umurumda değil. Sanki umurumuzda olanlardan yüzümüz güldü, şimdiye değin. Epey ‘mantıklı’lardı bir de değil mi?

Hah, artık umurumda değil bildiğim mantık sinsilesi. Mantık sinsilem zaten komple mantıksız olduğunu kanıtlamak istercesine -olay sürecinde- kendini imha etti. Artık yeni mantıklarım var.

Sararan Hayaller

Don Cristobito | 20 September 2009 12:12

Hayatının son gününü İstanbul’un uzak bir köşesinde geçirecekti. Bireysel yalnızlığı tercih etmişti toplumsal yalnızlık yerine. Arabasına binmişti. Ölümüne son iki saat kaldığını bilmiyordu.

İhsan yetmiş yaşına dayadığı merdiveni çıkmaktan hoşlanmıyordu. Zaten hiçbir merdiveni sevmemişti ömrü boyunca. Ailesini de sevmemiş, sevememişti. Çocukları da annelerinin yolunda bir yabancı gibi davranmıştı ona. Mutluluğu yakınlarda da uzaklarda da aramıştı fakat bulunamayan bir şey olduğuna kanaat getirmişti. Yine buhran dolu bu günü, tek hobisi ve sığınağı olan civciv sarısı eski model arabasında, yani tek dostuyla geçirmeye karar vermişti.

Çıktı yola, öptü direksiyonunu ve dostuyla dertleşmeye başladı. Gidiyordu pervasızca. Mantığının değişmezlerini düşünürken ne tutarlılığın ne denkliğin ne de deyimleşen hayatının doğru yolunda gitmediğinin farkındaydı. Adeta kendinden geçiyordu araba kullanırken. Çok kısa zamanda gittiği yol, yavaş bir araba için saatler alabilirdi. İhsan gözünden süzülen yaşlara aldırmadan basıyordu gaza. Yaşların bir müddet sonra periyodiklikten kurtuluşunu ve ağzından içeri girişini, diliyle birleşen tuz tadını hissetmiyordu bile. Arabanın ibresinin fazla yükseldiğini fark ettiği an ile yolun ortasına yuvarlanmış kayayı fark ettiği an kesiştiğinde frene basmanın doğru olmayacağına karar vermişti. Sadece vites küçülterek direksiyonu diğer yola doğru kırdı. Artık seyir halinde olduğu yol bol çukurlu ve çakıllıydı. Hız keserek devam etse de yakınlaşmakta olduğu binaya çarpmasını engelleyemeyecekti. Git gide yaklaştı ve çarptı.

Bir Kahve Molası – Java [Bölüm 2 – 2]

admin | 09 September 2009 17:00

Tekrardan merhaba, söz verdiğim gibi “Bir Kahve Molası – Java” yazı dizimize kaldığımız yerden devam ediyorum.

Java yazı dizilerimi ilk defa görüyor ve bu başlıkla okumaya başlıyorsanız ilk önce diğer başlıklara sırasıyla gözatmanızı öneririm :

Başlangıç( 1. Bölüm ) : Bir Kahve Molası – Java [Bölüm 1]
Hesap Makinesi( 2. Bölümün 1. Kısmı ) : Bir Kahve Molası – Java [Bölüm 2-1]

Şimde kaldığımız yerden devam ediyoruz :

Bir Kahve Molası – Java [Bölüm 2 – 1]

admin | 07 September 2009 11:43

Uzun süren bir aradan sonra tekrardan merhaba, umarım keyifleriniz yerindedir. Bildiğiniz gibi kodaman editörlerini çok eleştirdik ve halen bir değişme göremedik, bu yüzden yazılara uzunca bir süre ara verdim. Fakat bomba gibi bir yazıyla geriye dönüyorum 🙂

Bundan önceki yazımda Netbeans’ın amatör kullanımı ve Merhaba Dünya projemizi yapmıştık. { Okumayanlar için : Bir Kahve Molası – Java [Bölüm 1] } Şimdi ise Java’nın içerisinde yavaş ve sağlam adımlarla ilerlemeye devam edeceğiz. Bu arada Netbeans’ın yeni sürümü çıktı( 6.7.1 ). Önceki yazımda verdiğim adresten anlattığım şekilde indirebilirsiniz.

Portfolio’nuz için 14 İpucu

JaAaa | 24 August 2009 17:03

Son zamanlarda sosyal ortamlarda da artan rekabetler ve bu işe yeni girenler için sektörde tanınma ve güven büyük önem arz etmekte.Bu da kişisel web siteleri –portfolio– oluşturmak için büyük bir neden.İşte tam bu noktada portfolionuzun nasıl olması gerektiğini ve bir kaç ipucunu yazacağım.

1. Kolay iletişim
Sitenizin üzerinden insanların size kolayca ulaşabilmelerini sağlayın.
2. Kim olduğunuz?
Kim olduğunuz hakkında açık ve samimi olun.Yaptığınız işleri ve halen yapmakta olduğunuz işleri yazın.
3. Görsellik
Yaptığınız işleri uzun uzadıya anlatmayın.Başlıca bilgileri verin ve işinizin -en iyi- görüntüsünü paylaşın.

… Y …

maltoferfol | 02 August 2009 18:11

…Y…
Yarım bırakılmış sayfaların mısraları gibi yüreğim…
Yaşanmamış yüreğimde…
Yaşatılmamış sevdalar yüreğime…
Yorgun ama güçlü serzenişler kıvrılmış bölümlerde…
Yıldızsız ama bir o kadar aydınlık gece…
Yarınsız gündüzler…
Yılansız bir su içiş yüreğe dokunmadan…
Yazgısız bir son…
Yardımsız yok oluşlar…
Yılmış bir bakış gökyüzüne…
Yakınımsı kirpiğine yansıyan ışıltı uzaklığında…
Y ile başlıyor her sayfam… Bu da,
Yetmiyor…
Yok, oluşu da…
Y ile başlıyor…

Web tasarımcıları için en iyi 22 başlangıç kiti

LeBron | 22 July 2009 14:30

Başlangıç kitleri web tasarımcıları için harika bir zaman kazandırıcıdır.

başlangıç kiti nedir?

GUI (görsel kullanıcı arayüzü) tasarımcıları için buton, sekme, onay kutusu, açılır kutu gibi elemanların ekran görüntüsü ve şablonu oluşturma sürecini hızlandırarak yardımcı olur.

Bu yazıda web tasarımına yeni başlayanlar için faydalı olabilecek başlanıç kit’lerine ulaşabilirsiniz.

gui, form elemanları ve web bileşenleri

Onay kutusu, giriş alanları, metin alanı gibi elemanlar ve web tasarım bileşenleri olan buton, ok işareti, simge, işaret ve daha fazlası.

1. yahoo’s design stencil kit

Muhtemelen bir tasarımcı için eksiksiz bir alet çantası. GUI elemanları takvimler, ızgaralar, menüler, mobil (genel ve iphone), navigasyon ve sayfalama, sekmeler, UI kontrolleri ve daha fazlası!

Bir Kahve Molası – Java [Bölüm 1]

centrual | 10 July 2009 20:14

Herkese selamlar, Kodaman.org’deki ilk yazıma hoşgeldiniz…

Yaklaşık 5 senedir programlama ile uğraşıyorum. Bir çok dille uğraşmışlığım vardır. Barış adlı bir arkadaşımın önerisiyle bildirgeçle başlayan bu serüvene Kodaman’dan devam ediyorum. İsterseniz yavaş yavaş konumuza geçelim.

Bu yazı dizimde, sizlerle beraber bende Java’yı öğreneceğim. Aynı zamanda Türkiye’de neredeyse “yok” denebilecek kadar azlıktaki java dökümanlarına az da olsa katkı yapmaya çalışacağım. Yanlız eğer bu işe yeni başlayanlardansanız, yazdığım yazılar biraz kafanızı karıştırabilir. Bu durumda kesinlikle moral bozmak yok. Tam tempo devam. Kafalar karışacak, hatalar yapılacak, ama sonuç her zaman deneyim kazanmaya çıkacak.