bildirgec.org

baba hakkında tüm yazılar

artık çocukları kandırmayın

bildigimiz son sey | 01 September 2006 19:16

yine bir tebessüm belirdi yüzünüzde… aslında can alıcı bir gerçek var yine ortada: kandırılıyor ve sonuçta kandırıyoruz!

seni leylekler getirdi yerine gerçekleri mi söyleyelim yani?” dediğinizi duyar gibiyim… yok canım, onu demek istemiyorum. daha önce de anne baba olmanın hassasiyetinden bahsetmiştim, yine bahsedeceğim. ben doğruları göstermeye çalışıyorum, ama yanlışlara parmak basarak…

ben psikolog ya da sosyolog değilim, böyle mevzularda da derin bilgim olduğunu söyleyemem ama her doğrunun her yerde söylenmeyeceğini biliyorum.

aile faciaları…

bildigimiz son sey | 28 August 2006 08:17

resim bir
resim bir

anne ördek, ardına aldığı yumurcaklarıyla peşi sıra gidiyor, gittiği yolun ne gibi felaketlerle dolu olduğunu bilmeden…

resim iki
resim iki

ve problemli yollara geliyor, aklı ermediğinden… gözü görüyor ama bilmiyor, devam ediyor yoluna…

resim üç
resim üç

ve sonunda olan oluyor… problemli yollarda niyazi olan çocuklar…

bakınca bu resimlere belki tebessüm ediyoruz, belki sadece gülüp geçiyoruz… belki de uydurmadır deyip, düşünmüyoruz bile…

Kimse Beni Duymuyor mu?

deborahhh | 05 August 2006 03:24

Konuşmayacağım anne. Odamın kapısını aralamış bana bakıyorsun. Seni göremediğimi mi sanıyorsun? Konuşmayacağım işte. Yatacağım burada. Ne o yine başın mı ağrıyor? Kafanı sarıp sarmalamışsın. Olsun. Yine de konuşmayacağım.
İçerden yine gürültüler geliyor. Tabii kimin umurunda benim burada yatıyor olmam. Azıcık bana saygı duymuyor kimse. Sanki olanca kavgayı ben tek başıma yaptım. Dün gece de sizin bu gürültünüz yüzünden uyuyamadım zaten.
Ne oluyor yahu? Bütün mahalleli bize mi geldi? Bu nasıl bir gürültüdür?
Bak yine kapı aralığından bakıyor. Hiç üsseleme anne ko-nuş-ma-ya-ca-ğım. Anne? Aaa ablam bu! Neden geldi ki? Allah allah daha dün telefonda “işlerim çok yoğun bayrama kadar görüşemeyiz” demedi mi bana? Yok artık anne. Kendin halledemedin sorunlarını ablamı da mı çağırdın? Sabah erken geldi her halde. Duymadım geldiğini.
Anneciğim ve babacığım sizi ve dahiyane fikirlerinizi kutluyorum, ama yemezler. Değil ablamı ölmüş dedemi getirseniz bu kez geri adım atmayacağım. Siz daha bana güvenmeyi öğrenemediniz. Ama ben size öğreteceğim. Siz anlayana kadar da hiç birinizle konuşmaya niyetim yok.
Şimdi de kapıda ikisi birden duruyorlar. Aşk olsun anne ya! Ne anlattıysan kıza o da ağlıyor. Aferin size…. Hem kafanızdan bir hikaye uydurun hem de gerçekmiş gibi oturup ağıt yakın. Sadece bir kere denediğim bir şey için dünya başınıza yıkılmış gibi davranıyorsunuz. Devam edin böyle. Benim değil sizin tedaviye ihtiyacınız var asıl. Kronik depresyon manyakları ne olacak!
Aslında yatmaktan da sıkılsım. En iyisi kalkıp gitmek. Para da yok. İsteyemem de şimdi bunlardan? Neyse Ayşegül’e giderim bende, vardır onda para. Saat kaç oldu? Off yaa her yerim tutulmuş yine kımıldayamıyorum.
Ne oluyor yahu? Ne bu gürültü anlayamadım ki? Aaa Ayşegül? Ne zaman geldin? Annem seni de mi çağırdı? Neler oluyor? Ayşegül? Beni duymuyor musun? Neden ağlıyorsun? Daha dün görüştük, neden bana böyle sarılıyorsun? Anne? Baba sen işe gitmedin mi? Biriniz cevap verin! Kimse beni duymuyor mu? Ağlamayın artık! Neden herkez ağlıyor? Söyleyin birine bir şey mi oldu? Kimse beni duymuyor muuuu?!……
Dede? İyi ama sen….

Atın oliyim sür beni oğlum

Wrzl | 05 July 2006 16:00

Her baba yavrusu 3-5 yaşındayken bir süre at olmuş, dıgıdıg dıgıdıg ihihhiii diye sesler çıkarmıştır. İşin efekt kısmını babaya bırakalım ama artık Daddle sayesinde çocuğa süper bir sürüş keyfi geliyor. Kerata, 1 beygir gücündeki safkan babasını sürerken şirin eyeri veya at kafası ile daha da keyif alabiliyor diyorlar. Babaların bu özel günlerinde korunmaya da ihtiyaçları var tabii.

Balo mu Kına Gecesi mi?..

menese | 21 June 2006 13:55

“Adapazarı Anadolu Kız Meslek ve Kız Teknik Lisesi öğrencilerinin mezuniyet balosuna, kız öğrencilerin erkek yakınları ve arkadaşları alınmadı.”
Baba,erkek kardeş gibi aile üyelerinin dahi alınmadığı bir “balo”da garsonlar herhalde gözden kaçmış..Ben olsam ortamda uçuşan sineklerin cinsiyet kontrolünü dahi yaptırırdım..Ne olur ne olmaz..
Ya arkadaşlar..Bakmayın benim gırgıra alma çabalarıma..Bu durumun şaka kaldırır yanı yok gibi..Hiç olmazsa babalarla kızlarının bu mutlu günlerinde bir araya gelip,belki de yapacakları kısacık bir dansla olayı neşeyle kutlamalarını yasaklayan bu zihniyet ne iğrenç bi zihniyettir..
Bırak o zaman kardeşim “gavur icadı” balo yapmayı..Bu manzara aynen o kafanıza konmuş kelebek misali çok komik
görünmekte..Düzenle adam gibi bir çeşit “kına gecesi”,kızlar beraberce eğlensinler,”yüksek yüksek tepelere…” türküsü çığırsınlar..Olsun bitsin vesselam..

kendimi kendime anlatırken,ağırlaşışım…..

natalie anne makker | 23 February 2006 16:36

Sıkıcı bir sabah olmadı ,gün de fena gitmiyor ama daha güzellerini yaşamıştım.

Bugüne kadar ne yaptın tully diyorum ne yaptın en iyi yaptığın şey neydi mesela.Yerli yersiz her boka ağladın.Onlarca kedin oldu,herbirine akla mantığa uymayacak isimler koymaya kalkıştın ama ev halkı tarafından engellendi bu mantıksız isimler sözlüğü kıvamındaki adlar hayvanların için.(her zaman devrik cümle kurdun,ama bunu özellikle yaptıgın için hiç gocunmadın ve lisede türkçe öğretmenin tüm devrik cümlelerine rağmen seni hep 5’te 5 ile geçirdi.)Üniversite sınavında türkçeyi full çıkardın,bu takdire şayandı,tebrikler…Adını biber koyduğun kedin kireç kuyusunda öldü,maraz koyduğun doğuştan zeka özürlüydü bir gün evden çıktı ve gelmedi,hamsi ve şemsi kardeşler zulmüne dayanamayıp terkeylediler hane-i divanını,recai sahi recaiye ne oldu ya?o da kaçtı galiba yada öldü.Zaten koyduğun bütün aptalca adlı kedilerin yalan oldu gördüğün gibi…..

günlüğe

gariib | 22 February 2006 21:12

Bu yazı sigara … adlı yazıya yaptığım yorum . İçimden bunu günlükle paylaşma isteği geçti , işte günlük …

yorumlara baktım az önce (uzun zamandır siteye giremiyordum ) , üzüldüm . Sigaradan zevk aldığını söyleyenler falan üzücü .

Bağımlılık yapıcı bir madde olduğu için ilk içimden sonra tekrar içme isteği duyuyorsunuz . Her artan dozda da bu istek artıyor . Zevk alma diye tanımladığınız fizyolojik basit bir mekanizma.(içme isteğinin köreltilmesi) Yani beyninizin size bir oyunudur(eroine benzer;ilk doz alınır , artan dozlarda alma ihtiyacı hissedilir ) .

nokta.

ezilmis_leylaklar_kitabi | 20 February 2004 09:48

Nokta .
Çok erken gittiği için babama. Aziz hatırasına…

Yine ortancalar altı camının,
Dışarıda sükûnu yaz akşamının,
Bahçemiz sulanmış, ıslak her çiçek.Kapı çalınacak, babam gelecek…
Ziya Osman SABA
(Geçen Zaman, Bir Oda Bir Saat Sesi,1942)

-Bir tane rakı kapağı bulmuştum.-
Bayramlarda yolların iki yanını birleştiren şenlik süsü: Tak
Toprağın üzerinde bir rakı şişesinin kapağı.
Tekel’in. Sararmış, kim bilir kim atmış. Duvarın arkasındaki arnavut kaldırımlı mahallelerden birinden atıldı belki. Bir akşamüstü sevgilisiden ayrılmış birisi ya da işi bırakmış öylesine bir adam, hafif kostak, cebinde tarağı. Hayatı bırakmış, vazgeçmiş, terkedilmiş, terketmiş… Parasız ve yalnız biri de olabilir ama ne olursa kim olursa olsun yarım şişe rakı almış, hesaba yazdırmış, suyla karıştırmıştı bakkalda. İçe içe karıştığı sokaklar, iç içe.