Bu yazı sigara … adlı yazıya yaptığım yorum . İçimden bunu günlükle paylaşma isteği geçti , işte günlük …yorumlara baktım az önce (uzun zamandır siteye giremiyordum ) , üzüldüm . Sigaradan zevk aldığını söyleyenler falan üzücü .Bağımlılık yapıcı bir madde olduğu için ilk içimden sonra tekrar içme isteği duyuyorsunuz . Her artan dozda da bu istek artıyor . Zevk alma diye tanımladığınız fizyolojik basit bir mekanizma.(içme isteğinin köreltilmesi) Yani beyninizin size bir oyunudur(eroine benzer;ilk doz alınır , artan dozlarda alma ihtiyacı hissedilir ) .Mümkünse çoluk cocuğunuzun yanında içmeyin(bebekler için felaket olur) , birde sigara içmek büyüklükmüş gibi bir hava vermeyelim küçüklere . Geçen yıl düzenlenen tüyap kitap fuarında ahmet altanın bir söyleşisine katılmıştım . Küçük bir salondu , kalabalıktı ,yaklaşık 5-10dk bekledikten sonra ahmet bey geldi . Televizyon kameraları hazırlandıktan sonra ilk yaptığı iş sigara yakmak oldu . Sonra konuşmaya başladı . Söyleşinin %95 i aldatmak üzerine kuruluydu . ‘ahmet bey nerden biliyorsunuz aldatmayı’ efendim ‘aldatmanın kitabını yazmak nasıl bir duygu’ . Güldük , eğlendik .Düşündüm , ahmet bey elinde sigara olunca karizmatik olduğunumu düşünüyordu , sorulara iki nefes çekince daha iyimi cevap veriyordu , anlamadım (ben bu tip yazarlarda böyle bir özentinin(pahalı sigara içme(küba purosu vs) , fransız şarabından anlama , herşeye muhalif olma , birbiriyle alakasız ama tam son dönem türk aydınında olacak özellikler daha da çoğaltılabilinir )olduğuna gönülden inanıyorum . kitap kapaklarında bile sigara içen düşünür görmek çok kolay. )’Beni örnek almayın’ diyordu ahmet altan , keşke aldatmak konusuna verdiği değerin yarısını salondaki dinleyicilere özellikle de çocuklara verseydi . Türkiyenin en tanınmış yazarını karşısında pöfür pöfür sigara içerken izleyen bir çocuk(annesinin,babasının,abisinin,…sigara içmesini görmesi gibi)eminim ki sigara hakkında olumsuz şeyler düşünür .Ün , ünvan , para gibi birçok şeye sahip olmakla , okumuş olmakla insan olmayı birbirine karıştırmayalım .
