bildirgec.org

astronomi hakkında tüm yazılar

Evrenin Sonu Var Mı?

Max27 | 20 April 2009 11:44

Dünya üzerinde bu soruyu merak etmiyen kişi yoktur diye tahmin ediyorum. Acaba evren sonsuza kadar gidiyor mu? Yoksa bir yerden sonra başamı dönüyoruz, veya bir sonu var mı? Varsa sonunda ne var? Hep merak etmişimdir bu soruların cevaplarını ama ne yazık ki daha tam olarak kimse bir kanı getiremedi. Belkide sonsuza dek insanların merak ettiği bir gizem olarak kalacak.

Ama bilim adamlarının bu konularda bazı teorileri bulunmaktadır. Bilim adamları bu sorunların cevaplarının uzayın şekliyle alakalı olduğunu tahmin etmekte, zama ımızın teorilerine göre uzay sarmalbiçimde aynı merkez etrafında eğilmiştir. Yani insan asla evrenin dışına çıkamıyacak ve izlediği yolun sonunda tekrar başa dönecektir. Bunun daha rahat anlaşılması için bir örnek vermek gerekirse Dünyadaki “C” noktasından “D” giden bir uçak düz bir rota izler. Bunu bir kağıda çizersek düz çizgiden farklı olur. Çünkü bu çizgi bir küre üzerine çizilmiş olur. Yani kürenini merkezine her noktada eşit uzaklıktadır. Eğer bu olmasaydı uçak “D” noktasına vardığında milyonlarca kilometre yukarıda olurdu. Ama eğimli bir uzayda hareket ettiğinden düz rota izlese bilene tekrar başlangıç noktasına dönecektir.

Uzayın bükülmesi bilim adamlar na göre bu örnekten daha da karmaşıktır. Şekli veya modeli yapılamaz ancak matematiksel heraplarla gösterilebilinir. Böylece, sonuna varmadan uzayda sonuna kadar ilerliye biliyoruz. Tabi hepsi teori gerçeği bir gün umarım buluruz.

Yeni Başlayanlar İçin Evrenin Büyüklüğü

mabl | 14 March 2009 11:18

Evrenden bir manzara..
Evrenden bir manzara..

Astroloji konusunda adeta guru mertebesine ulaşmış halkımızın, Astronomi konusunda bir o kadar derin cehalet içerisinde olduğunu dehşetle müşahede etmekteyim uzun zamandır. Mesela hanımkızımız Merkür Gerilemesi‘nin insana şöyle de böyle sıkıntılar getireceğini ahkamlıyor, ama Merkür nedir, nerde gezer, ne yer ne içer hiçbir fikri yok. Ya da çok sevdiğimiz üniversite mezunu babamızın, yıldız kaymasını lise mezunu komşuya, yıldızların gerçekten de kayması şeklinde izah ettiğine şahit olabiliyoruz.

Halk arasında yıldız kayması olarak bilinen doğa olayı
Halk arasında yıldız kayması olarak bilinen doğa olayı

Tabii ki sevgili annelerimizin, babaannelerimizin celestial mechanics tahsil etmesini bekleyemeyiz bu yaştan sonra, ama en azından evrenin en temel birkaç hususu hakkında basit birkaç bilgi sahibi olmak herkesin ufkunu genişletir kanaatindeyim.

Uykudaki “Mantık”ı Dürtükleyen Adam: Galileo

deadlyman | 28 January 2009 10:12

Rivayete göre, genç ve hırslı profesör günün birinde (muhtemelen 1591’de bir gün) elinde abanoz ve kurşundan yapılmış toplarla dolu bir torbayla Pisa kulesine çıkar, Pisa Üniverstesi’nin şamatacı öğrencilerinin ve durumdan rahatsız profesörlerinin gözleri önünde, farklı ağırlıkta ve aynı büyüklükteki topları aşağı atmaya başlar. Amacı Aristotales’in iki bin yıl önce ortaya attığı “cisimler ağırlıklarıyla orantılı hızda düşerler” ilkesini çürütmekti ve çürüttü de.

İşte Galileo’nun düşünsel üslubu böyleydi; uç noktalardaki gözlemlere başvurmak. Stephen Hawking’in yazdığı gibi “Galileo modern bilimin doğuşunda belki de herkesten daha fazla pay sahibiydi…Galileo; insanoğlunun dünyanın işleyişini anlamada umut besleyebileceğini ve dahası bunu gerçek dünyayı gözlemleyerek başarabileceğini öne süren ilk kişilerden biriydi”. Serbest düşüş deneylerinde zamanın karesine bağlılık ilkesini (s=gt^2/2) geliştirdi. Aristotales’in ilkesini inkar etmesi ona iyi-kötü bir ün kazandırmış ve Pisa Üniversite’sindeki sözleşmesinin yenilenmemesine sebep olmuştu. Pavdova’daki kısa bir süre önce boşalan matematik kürsüsüne talip oldu, sınav görevlilerinin ve Venedik senatosunun onayını aldı. Pavdova entellektüel açıdan daha zengin bir atmosfere sahipti.1609’da Flemenk gözlük yapımcılarının uzaktaki nesneleri yakında gösteren bir optik aygıtı icat ettikleri haberi yayıldı. Galileo böyle bir aletle neler yapılabileceğini düşününce bunun parlak bir fırsat olduğunu hemen anladı. Bu aygıtın içbükey ve dışbükey merceklerden meydana geldiğini tahmin ederek hemen alet imalatcısına koştu. 24 saat içinde göğe çevrilecek olan ilk teleskobun yapımını tamamladılar.

Depremin yok ettiği Güney Amerika’nın ilk medeniyeti

24black mamba24 | 26 January 2009 16:56

Güney Amerik kıtasının en önemli kenti diyebilriz. Başkent Lima’nın kuzeyinde, Peru’nun sahil kısmında bulunan 3 bin 800 yıl önce kurulmuş medeniyetin yüksek piramitleri ile dikkat çeken kenti bir gecede yok oldu.

Uzun çalışmalar sonunda bu kentin neden kaybolduğu ortaya çıktı.

Mayalardan bile önce kurulmuş Güney Amerika kenti Karal’ın bir gecede çok büyük bir deprem sonucunda ortadan kaybolduğu ortaya çıktı.

Uzmanlar bu depremin tarihi, bir gecede değiştirdiğini savunuyorlar çünkü bu deprem olmasaydı Mayalar oluşmayacaktı ve bu medeniyet oluşacaktı. Buda tarihi değiştirecekti.
Kaynak

DAY2009: 2009 Dünya Astronomi Yılı

queennothing | 20 January 2009 21:19

Uluslararası Dünya Astronomi Birliği tarafından “Dünya Astronomi Yılı” ilan edilen 2009, Türkiye’nin de içinde bulunduğu 135 ülkede çeşitli etkinliklerle kutlanacak.

Kuşku, bilimin ana çekirdeğidir.” düşüncesine sahip olan İtalyan bilim adamı Galileo Galilei‘nin (Wikipedia TR) 1609 yılında teleskopla keşfettiği gökyüzünün büyüleyici sırları, bugün, sayıları yüzbinleri bulan matematik ve gökbilim uzmanlarının kapsamlı araştırmalarının verdiği sonuçlarla, diğer gezegenlerin şekli, yapısı ve hatta ‘yaşanabilirliği‘ bile kesin olarak öğrenilebiliyor.

Dünya Astronomi Birliği ve Birleşmiş Milletler’in 2007 yılında “1609’dan 2009’a: Gökyüzü Keşfi’nin 400. Yılı” doğrultusunda “Dünya Astronomi Yılı” olarak kabul edilen 2009, özellikle ebeveynlerden, çocuklarını ‘astronomi’ye teşvik etmesi; ilgilenen gençlerin ve üniversitelerin ilgili bölümünde okuyan öğrencilerin, yıl içinde yapılacak olan gökbilimi araştırmaları ve bilim insanlarının sunduğu özel projeler gibi ilgi çekici içeriğe sahip olan etkinliklere katılması bekleniyor.

Ayın Halleri

tenedian | 30 November 2008 01:59

Bizim evde ay, odanın içine doğar.

Bunalmıştım.
Pencereden dışarı baktım: Ay yoktu!
Hava bulutlu da değildi. Ay zaman zaman nazlanır, kendini göstermez ya, o muayyen günlerdendir diye düşündüm. Doğruymuş:
Burayı tıklayarakayın bugünkü halini görebilirsiniz. (ya da yazı çok geç yayınlamazsa göremeyebilirsiniz: zira yok hiçbir şey, kapkara…)
Sonra tabi küçük bir araştırma ayın evreleri hakkında.
İşte sonuçlar:
Moon Phase Calendar:
Ne zaman kaybolur, ne zaman dolunaydır, meraklanmaya gerek yok: 2006-2010 arasındaki tüm evreler burada.
Bu kesmezse 400 yıllık – 1800’den 2199’a kadar – ay evreleri için buradan yararlanabilirsiniz.
Moon Phase gadget:
Bloğunuza eklemek isterseniz ay hallerini, buradan alalım sizi.
Ay evreleri ile ilgili animasyonlar için buraya ve buraya lütfen.
Mavi ay” deyimini daha önce duymuş muydunuz? Bu çeviri olduğu için mi anlamsız, bunun için türkçede başka ne kullanıyoruz?
Mavi aya meraklandıysanız Facts about Blue Moon size yardımcı olacak.
Sizde bilinmeze, sihire, doğaüstü durumlara bir ilgi seziyorum. Böyle alalım: Moon Phases and Magic
Hepsini bir yerde bulduğum kaynak:
Distinguished Websites about Moon Phases

Uzaydan Gelen Müzik ve Gezegenler Senfonisi

Culture Orange | 19 September 2008 19:30

Müzik çok uzun sürelerdir insanoğlunu kendine hayran bırakan bir sanat dalı olmakla kalmayıp insanın ruhunu dinlendiren bir etkiye de sahip.

müzik enstrümanları
müzik enstrümanları

Müziğin sadece enstrümanlarla yapıldığını sananlara inat bir çok insan çöp kovaları ile, mutfak malzemeleri ile ve ayakkabıları ile müzik yapıyor. Siz ne düşünüyorsunuz müzik enstrümanla mı yapılır yoksa “yapılabiliyorsa” her şey ile mi yapılır?

Bu yapılabilme tabiki hayal gücüne bağlı bir durum. Yani bir yumurta kabuğundan çıkabilecek sesleri çeşitlendirerek bir melodi yaratmak renkli bir hayal gücünün ürünüdür.
Belki biraz hayal gücümüzü kullandık belkide zaten onlar biz burdayız bakın müzik yapıyoruz dediler. Sözü onlara bırakıyoruz işte son yılların en gözde orkestrası…