bildirgec.org

aşk meşk hakkında tüm yazılar

Aç Koynunu Ben Geldim…

llus | 26 March 2004 16:38

“Kurumaya yüz tutmuş,içi çekilmiş, rengi turuncudan kahverengiye dönmüş o mandalina gibi tek başınaydım. Yalnız değil,tek başına…”departmanından

13 yaşındaydım, küçük ellerim 6B kalemelerle tanışmıştı. En net hatırladığım ilk kez evden kaçtığım. Neden kaçtığımı hatırlamıyorum belkide bu yüzden aynı günün akşamı geri dönmüştüm. Büyükada’da bir kayalığın üstüne kaçmıştım.Aynada yüzüme bakıp saatlerce kayalığın üstünde oturmuştum.Resim yapıyordum, karmaşıklık ve kaosun kağıtlarla yüz göz olduğu bu resimler bir süre sonra beni dürtmeye başlamıştı…

ANKARA

cafe del mar | 24 March 2004 00:46

ANKARA NIN encok istanbula donuslerini seviyorum 3 gun sonra bunu yapicagim bekle ruhsuz, kalpsiz, askdolu, huzurlu, menfaatci, cikarci, gunahlari icine atan VE onlari yasatan melek İstanbul…

Karabatak, kurtuluşa götürecek soruyu arıyor

karabatak-hafif | 22 March 2004 17:07

Hangi soruyu sormalısın?

Bir oda düşün. O odanın içinde hapsedilmiş durumdasın. Bunu kimin niye yaptığına dair en ufak bir fikrin bile yok, zaten bunun önemi de yok. Odada iki papağan ve iki kapı var. Ve bir de yerde bir not. Notta şöyle yazıyor: “Önündeki iki kapıdan birinin ardında seni özgürlüğüne kavuşturacak yol var. Diğer kapının ardında ise seni işkencelerle dolu bir ölüm bekliyor. Ve sen hangi kapının seni özgürlüğe kavuşturacağını bilmiyorsun. Sağdaki kapı da olabilir, soldaki kapı da… Odadaki iki papağandan biri ne sorarsan sor sana sürekli “doğru”yu söylüyor. Diğeri ise her koşulda “yalan” söylüyor. Ve sen hangi papağanın doğrucu, hangisinin yalancı olduğuna da bilmiyorsun. Sana bu papağanlara sorulmak üzere tek bir soru hakkı veriyorum. Öyle bir soru bulmalısın, öyle bir soru sormalısın ki hangi papağana sorarsan sor sonuçta özgürlüğe gidecek kapıyı bulabilesin. Şansın açık olsun.”

hep kötümseri hep kötümser (dınını nı nı nıı nı nı nı nı nı nıı)

astrocord | 18 March 2004 02:25

Bu gün Aynı krizzzzzlerin içindeyim neyin doğru neyin yanlış olduğunu söölicek kimse yok (tarafsızca ) yaa herkezmi çıkarcı herkezmi riyakar benim etrafımda buna sevgilim de dahilmi yoksa. O kızı çok seviyorum ama 1 gram olsun güvenmiyorum Niye herkez benim kuyumu kazmaya çalışıyormuş gibi bir his var içimde benmi çok kötümserim yoksa hayatmı bukadar acımasız yada benmi balataları sıyırmayamı başlıyom üüfff çok geç oldu artık tilkilerin kuyruklarıda birbirine değiyor ben yatıyom

ne zaman?

compulsive_disorder | 15 March 2004 23:11

günlük, canım bu aralar çok sıkkın.uzunca bi süredir beklediğim şey oldu.aşık olduğum kız çıktığından ayrıldı.başlarda sevindim ama şimdi ne yapacağımı bilmiyorum.hemen atlamalı teklif mi etmeliyim yoksa biraz daha mı beklemeliyim? kızla da aramızda elektriklenmeler var ama çoğu zaman arkadaşlarının yanında olduğu için pek konuşma şansım olmuyor.olsa bile zorlamam gerekiyor.kafam iyice karışık.ama ben 6 aydır bekliyorum.ve hata yapmaktan korkuyorum.çünkü ona ihtiyacım var.

MANDALİNA GÜNLÜĞÜ

llus | 01 March 2004 23:42

Mandalinanın çaresizliği departmanından… İş çıkışı uzun zamandır gitmediğim yada gidemediğim Cihangir’e doğru yürüdüm… Elimde bir demet mor sümbül… Atölyenin devasal kapısı açıldı, içeri girdim, oturdum… Kıpkırmızı seramik fincanda kahvemi yudumlarken gözlerim yerde ve duvarlarda gezindi… Boya kokmayan en güzel resim atölyesi burasıydı, düşünccelere daldığım hatta dalıpta çıkamadığım kocaman bir sessizliğin içime işlediği bu yerde daha önce de çok kez kendi kendime kararlar alıp daha sonrada yine kendi kendime yenildiğim yerdi burası…O Mandalina yine gözlerimin önüne geldi. Sıkıştım kaldım… Başımın ağırlığı, damarlarımın enlemesine giden ve durduralamayan gidişatını anlattım.Enerjim azalıyor ve ne yapacağını bilemeyen ve yine boşluğun içinde bas bas bağıran kız çocuğu rolümü bırakmaktan yanayım bu gece… Herşeyin Sebebi o Mandalina…

BURAYAMI YAZACAM !

bigmimar | 27 February 2004 10:11

SEVGİLİMDEN AYRILDIM. BUNALIMA GİRDİM. EN BÜYÜK DESTEĞİ KARIMDAN GÖRDÜM. NE VARSA ONDA VARMIŞ.

Huzun Yagan Balkon

decadent | 23 February 2004 19:51

Hüzün Yağan Balkon

Ben biliyordum; zamanın yitip gidişlerinde, sensizliğin acısıyla kavrulan ellerim kanayacaktı. Avuçlarıma bir demet umut bırakıp gidenler oldu, unuttuklarım değil onlar. Ben hatırlayışlarımda koptum sevdalardan. Kopmasına koptum ya sen hep yanımdasın, çocukluğumsun, geçmişimsin. Senle olmak kadar, sensizliğe susuyorum düşlerimde. Her gün olmasa da; panik olduğum günlerin sonunda, düşlerim sana küstü sanıyorum, seni düşünüp anlatıyorum odama. Unutulmanı istemediğimi biliyorsun ama sesin kulağımda yok artık, yüzünü unutmaya başlıyorum, gözlerim kapanıyor sen gelince aklıma; göremiyorum.

Ne kadar…..

ZeyTin | 19 February 2004 17:57

Benim gireceğim ilk günlük…Hissiyatımı karın ağrılı seçtim.Şu aralar en çok bunu hissediyorum.Ben niye heyecanlarımı sürekli kılamıyorum diye.Tüm hissiyatlarımda bu karşıma çıkıyo sanki bi yolda yürümeyi varacağım yere ulaşmaktan daha çok seviyorum.Ögrenciliği daha çok sevdim.Çocukluğu erginlikten daha çok..Yolculukları tatilden daha çok ..Aşık olmayı ilişkiyi yaşamaya…Bakıyorumda hiç sonu gelmiyo..Ben her daim sıkılıyorum..Şu aralar en çok bu soruyu soruyorum kendime bu daha ne kadar devam edecek??…