bildirgec.org

aktivizm hakkında tüm yazılar

24 Ocak Duman Konseri

| 25 January 2003 20:38

Cuma akşamı Duman konserine gittim, iyikide gittim. Süperdi.

Yani şimdiye kadar en çok eğlendiğim konserdi diyebilirim. Belki de bütün şarkıları bilmemden kaynaklanan bişey, şarkılarla bütünleştim sanki. 2,5 saat durmadan şarkı söylediler, arabesk ve TSM dahil. Özellikle çile bülbülü`nün “Allah!” kısmı çok iyiydi. Çok kalabalıktı ayrıca, ama bütün şarkıların hepbir ağızdan söylendiğini görmek dehşetti. Özellikle haberin yok ölüyorum hep beraber söylenirken herkes kendinden geçti. Yalnız ses düzeni pek iyi değildi, özellikle şarkıları bilmeyenler hiçbirşey anlamamışlardır tahminimce. Ama bu bana yaradı diyebilirim: Kaan şarkıları sahnede okurken bende yanımdaki kız arkadaşıma sarılıp kulağına söyledim, enfesti! Bide tüm ısrarlara rağmen Bal`ı okumadılar, sinir oldum, ne güzel olurdu kulağına kulağına bee 🙂

f o s- bilgimize sunulur

perSona | 11 October 2002 10:52

bilgi paylaşmak içindir, iktidar içindir, yalnız kalmamak içindir… uzar gider, ama öncelikle “bilgi herkese açık olmalıdır. belli kitlelere endeksli olmamalıdır”… demesi kolaydır. tam bu noktada “ee işte internet var, gir bul ne arıyorsan” denilebilir, ama öyle değil. ekonomik engelleri, şunu bunu, her şeyi bir kenara bıraktım, bir şekilde aşıldığını farz ettim ve şu an bulunduğum noktada, “işte internet, hadi modem masrafı da yok, nasıl olsa veriyorsun her ay fiks bir para, aç google’unu ara, bul” dedim. Bulamadım, çünkü bilgi otobanı internetin akademi durağı hala yarım yamalak, sendeliyor, o kadar gizli saklı ki bulana kadar canın çıkıyor. akademik bir makale arıyorsan google pek işe yaramaz, ancak aradığın yazının yorumlarını bulabilirsin; gateway‘lerin çoğunda ise bir arama kredi kartı sayfasına ya da “ip’nizi onaylanmadı, no access” yazısına kadardır.

venedikte oturmusuz…

raindown | 17 August 2002 15:27

arkadaslar, floransa’yi gectikten sonra venedige vardim. sabah da pisa kulesini gordum. harbiden egikmis. bana guvenebilirsiniz, valla billa egik.

yilin bu vakti venedikte yer bulmak cok zor. sehrin epey disinda biyerde kaliyorum ben de. gerci oldukca guzel bir yere benziyor ya. dokuz kisilik yatakhanede tek basimayim. gezici hafif blogger’i olarak is basindayim.

Kuzey Afrika’dan Portekiz’e, Oradan Eve

kaptanhayal | 06 August 2002 22:55

Hasan Safkan’ın 1995 yılında yayınlanan kitabının adıydı bu: “Kuzey Afrika’dan Portekiz’e, Oradan Eve.” Kitap yayınlandıktan kısa bir süre sonra öldü. Böyle bir şey yapmak istiyorum ben de. Ölmek diil yanlış anlaşılma olmasın, basıp gitmek. Ama para yok. Bunu yapamıyorsam, o zaman ucuzuna kaçayım, kültür turizmi olayına gireyim, Türkiye’nin derelerini vadilerini göreyim opsiyonu var. Var ama 1 otobüs dolusu “bir-özel-şirkette-finansman-müdürüyüm” kişisiyle yolculuk yapmak depresyon etkisi yapıyomuş, öyle diyorlar. O zaman? İşe, plan yaparak başlamaya karar vermiş bulunuyorum. Önce hayal kurayım, parasını akabinde tedarik ederim. Bakın, aksiyonlu bir tatil için şöyle bir rota tasarladım. Alternatiflere de kapım açık tabii..

Dalaman’da Raft’tıring

WeaponX-hafif | 05 August 2002 20:51

Geçen hafta, tatildeydim. 1 araba, 3 kafadar Kemer’den Çeşme’ye tüm kaydadeğer beldeleri geze geze giderken, 1 günümüzü rafting’e ayırdık.

Alternatif Outdoor şirketiyle çıktığımız gezi gerçekten eğlenceli idi. Ancak Türklerin bu aktiviteye ilgi göstermemesi bizi üzdü. Bilgilendireyim dedim. Bilgilerinize arz ederim.

İlk etapta yukarda gördüğünüz şirket bu işi yapanlardan biri. İlklerden biri daha doğrusu. Şiketin bir özelliği var diğerlerinden ayırıcı. Alternatif’in hemen parkurun bittiği noktada bir üssü var. Ufak bir kulübe, kilitli dolapları var eşya koyacak artısı, direk orada malzemeler ve yemekler.

Rafting turu ayarlamak için biz direk Dalaman’a gittik. Ancak oralar biraz zırcahil. Polis’e sorduk rafting turudur böyle böyle, Dalaman’da diye. Adam “Yok öyle birşey” dedi güldürdü. Yalnız Dalaman çıkışına doğru spor salonu var, onun karşısında Arzu Tur diye bir yer var. Bu adamların işleri turist transferi, onlar biliyorlarmış, aradılar sordular bizim için. Gene de turu en rahat Marmaris veya Fethiye’den ayarlamak mümkünmüş. Tabîi web sayfası ayrı.

Araçla giden arkadaşlar için, Ortaca ve Dalyan girişi civarında Dalaman Çayı’na giden bir yol var. Minibüsler oradan sizi alabiliyor. Arabanız aslında yukardaki köye kadar çıkar hatta toprak yolda çok zevkli yanlamalar yapabilirsiniz. Torku güçlü araç sahiplerine duyurulur.

Tabii bu yollar aslında köy yoluymuş. Ancak şu an bu bölgede bir baraj inşaatı var. Bu sebeple o dev tekerli kamyonların geçmesi için yol döşenmiş. Baraj parkurun sonlarına yakın. Takriben 3 sene sonra su tutmaya başlayacakmış. O zaman raft olayı ne olur bilinmez. Üsse yakın yerdeki köy sular altında kalacak o kesin. Ama zorluk derecesi R3 olan parkur bakî kalabilir. Tek sorun ulaşım olabilir diyorlar. Ancak Baraj inşaatı ve işletimi için barajın en üst seviyesine dek şose yol yapılır zaten.

Macera başlamadan evvel üste kısa bir açıklama ve tanıtım var. Raft için tek şartları en az 14 yaş ve yüzme bilmek. Biz ilk defa denediğimiz için R2 yani temel parkura girdik. Bu zorluk dereceleri 6ya dek gidermiş, ve 6 imkânsızmış. O zaman niye 6 var hülen diyosanız, 6 extreme işler için. Tabii bu arada kurs alarak raft dışında kayak (yani eskimo kanosu) yapmak da mümkün. Hatta Akdeniz kıyılarını 2 kişilik kayakla gezdirdikleri bir tur var ki of anam of. Hakkaten süper. Tam kankayı ya da hatunu al gez turu.

Taygun Emmi'eee. Ortaca'nın George Washington'u. Sakalları görseniz şu an anlardınızNeyse işte, 1.5 saat J9 turizm yukarı çıkıyorsunuz. bir noktada raftlar iniyor, eğitim veriliyor ve yallah. Açıkçası R2 çocuk işi. Sudan korkmuyorsanız sorun yok. Gülmeyin ama biz 6 kişilik Türk raftıydık, bizden ne düşen oldu ne hasar vardı. Saolasın Tayfun emmi. Gavurlar patır patır suya düştü. Yalnız Yeni Zelandalı rehber bir dürzü vardı, Nick suyun durgun yerinde turup çekti beni suyu, ifrit etti. İntikam alacak fırsatım oldu, kayaların üstünde can yeleğininden tuttum aşağı sallandırdım hafif, atacakken vazgeçtim. Sürpriz faktörü yoktu.

Sonuç; en iyisi Mayıs ayı, yeni başlasanız da biraz daha zevkli. Bu arada sakın sakın prenses ve anakuzusu tiplerle gitmeyin, hem kürek ritmini bozuyorlar hem de boş boş ağırlık yapıyorlar.

İmdat Baraj geliyor!

knemo | 25 July 2002 15:21


Alacalı Baraj Projesi’ne karşıgüleryüzlü bir etkinlik:

Şile’deki Yeşilvadi, Üvezli ve Avcıkoru köylerini sular altında bırakacak baraj inşaatına karşı, “Şile Bezi Festivali” kapsamında tepki göstermek için 28 Temmuz Pazar günü şenlikli bir toplantı yapılıyor.

Otantik özelliklerini hâla koruyan “Yeşilvadi Köyü”nde düzenlenecek etkinlik; fotoğraf sergisi, bisiklet ve uçurtma yarışmalarıyla şenlenecek.

İmparatorluğun Yeni Çocuğu

abdulkadirçiçek | 17 July 2002 08:09

Devletlerin en tabii meşruiyet gerekçeleriydi hukuk ve demokrasi; ya da daha doğru tanımlamayla ikisinin bir arada işaret ettiği ve fakat hukukun kurguladığı demokrasiyle belli bir anlam ve işlev kazanan Neo-liberalizm,kapitalizm vs.. Normal koşullarda; İsrail’in,Oslo anlaşmalarına riayet etmesini yahut Beyrut’ta hasıl olan Arap tavizlerinden mütevellit o görüşmelere uymasını beklemek hiç de iyimserlik olmazdı; çünkü aynı normal şartlar bu tip resmi prosedürlerin kağıttan ibaret olduğunu ve bu haydut devletin amacına daha başka yollardan ulaşabilmesinin meşru temellerini de içeriyordu.

“Zeki Çocuksun Sen”

bilibilek | 24 June 2002 18:35

Hep böyle derler, ilkokuldan başlayarak. “Made in Britain”dı izlediğim film. Çocuk, her türlü suç işleme eğiliminde ve sosyal “düzeltme” programına sokuyorlar bunu. Gelip geçen her türlü sosyal çalışan da kayıtlara göre oldukça zeki olduğunu, bunu boşa harcadığını söylüyor. Fakat sonunda çocuk evrak dolabını açıyor…(bu arada çocuk dediğim de Tim Roth yani senaryo icabı 16 yaşında olsa da öyle çocukluk bi tarafı yok) Evet, çocuk dolabı açıyor ve kendi dosyasını buluyor. Hakkında yazılan bütün yazılara şöyle bir bakması yetiyor. Herkes herhangi birşey umulmayacak bir adam olduğu konusunda karar birliğine varmış zaten. O da evrakların üzerine işeyip çıkıyor. Amaç da bu pırlanta gibi çocuğun zekasını topluma faydalı bir işe yönlendirme değil, sadece efendi gibi süpermarkette kasanın başında durmasını sağlama. Tabi ki bütün hayatı boyunca da, zekasını kullanması için eline geçecek fırsatı bekleyecek.

Türkçe Bilim Projesi

labyrinth | 03 June 2002 18:27

burası çeşitli dallarda türkçe terimlerin önerildiği ve oylandığı bir site.

böyle çabası olan bir sitenin arama kutucuğunda “* ve ? “wildcard” karakterlerini kullanabilirsiniz.” yazması da ilginç tabi.