Bu haberi okuyunca darmadağın oldum, içim parçalandı. Yok olmak istedim bu dünyadan.Dün öğle saatleri.Annesiyle birlikte yürüyordu.El ele tutuşmuşlar, ağabeyini okuldan almışlar, eve dönüyorlardı.İstanbul’da… Mahmutbey’de.En kalabalık muhitlerden biri.Attı adımını Dilara.Yokoldu.
Daha fazlasına dayanabilecekseniz eğer işte burada
yorumlar
Dilara
Çok çok zor.Oraya buraya, sanki lütfetmişler de yapmışlar gibi, şu kadar kavşak şu kadar yol yaptık diye afişler asmakla olmuyor bu işler. Herşey bir kaos içinde.Disiplinsiz, sorumsuz, tembel, düşüncesiz insanlarız biz.
bu da bir türkiye klasiği olacakunutulacak yine kapaklar açılacak kimse dönüp bakmayacakya ne biçim bir memlekette yaşıyoruz diye kendi kendimize düşüneceğiz yine
içim acıyor.olaydan sonra getirip bir kapak kapatmışlar, tıynetsizler, o çukurun üstüne.işe mi yaradı?
az gelişmiş ülkelerin klasiği değilmi bu. altyapısından tutunda gelişim aşamasının her alanında hakim olan düzensizlik ve sorumsuzluk. ancak canımız yandığında hatırladığımız ve hayatımızdaki yeri hüzünlü bir gazete küpürü olmaktan öteye geçmiyecek olan zavallı küçüğüm timsah gözyaşlarına malzeme yaşasa doğru düzgün bir geleceği olmayan ancak ölümüyle bildiğimizi bize hatırlatan. aslında hergün onlarcasını kanalizasyona gömüyoruzda ruhumuz bile titremiyor. o çukurlar o kadar çok ve büyük ki üzerlerini örtmek elbette kolay olmayacak hele hüzünlenerek hiç
oy veriyoruz doğru düzgün yollarımız olsun diye. oy bok oluyor sonra. mahallelinin bokları içinde küçücük bir kız boğuluyor. yazarken bile insanın eli titriyor yahu. deli olmamak içten değil; beylik laflar sıralanıyor…o rögar kapağına o kartonu koyan salağın gözlerini bağlayıp gece istanbul sokaklarına salmak geliyor insanın içinden . sürekli yürüsün diye de arkasına üvendire bağlamak. insanlığı becerememiş öküz olarak gebersin diye.ne bileyim yaa çok pis sinir oldum ben bu şekilde ölüme.oranın belediye başkanı haberi aldığında ne yapmıştır acaba? bir elini şakağına getirip “of yaa” mı demiştir sadece?
şimdilik topu birbirlerine atmakla meşguller.anlamadığım şu? deliği niye üstüne karton örterek kapatır ki bir insan düşünüyorum düşünüyorum acaba neden diye mantıklı bir sebep gelmiyor aklıma.paspasın altına süprüntüyü itersinde, kanalizasyon deliğinin üstüne neden karton örtersin???yaşanan çok acı. allah ailesine sabır versin, o yavrunun. yazık! geçekten yazık!ab ye girelim biz, kolay gelsin bizlerebu ulkenın vaziyeti pazar malı kazağım gibi uzaktan kapkara kanserleşmiş her tarafı, ancak yakından görebiliyorsun içindeki renkleri, defo diyoruz ya; sarı ,mavi ,yeşil düğümlere. aynen oyle!bu karanlığın içinde o renklerde gözden kaçıyor ve hatta azalıyorlarda.
İmam, Dilara’nın minicik tabutuna kapanan ana babasına ve son görev için cami avlusuna doluşan vicdanlı vatandaşlara, “hakkınızı helal edin” diye seslenirken…Malum arkadaşlar, Kraliçe’ye lale veriyorlardı, sevimli görünmek için, lale.Hakikaten helal olsun!
yaaaa sorma kopanisti… bu b..ktn zihniyetlere söylecek laf kalmadı artık! çiçek ya.. bebek ya… bu olayında böyle kapanacağı malum… anne baba biricik yavrularının acısıyla kalacak… tazminat davası diye bir şey yok ülkede… anne baba yavrularının arkasından para derdine düşmeyecek tabii ki ama bu canavarların sorumsuz yaratıkların cezalandırılmayacakları da kesin… yurt dışında elin adamı bastım mı tazminat davasını, sulular girdim mi hapise 30-40 yıllığına, düzen sağlanıyor. AB diye diye bir hal oldular. cehalet aldı başını gidiyor. kimse kimseden hesap sormuyor. yarın bu ya da buna benzer bir olayın bizim başımıza gelmeyeceği garantisi yok. Denizci bir arkadaşımın babası yıllar önce Antalya’da yağmur suyuyla dolu bir çukura düşüp hayatını kaybetti… daha benzer ne olaylar var hafızamızda…biraz onurları varsa baştakiler bunun hesabını istemeli sorumsuzlardan… ya da …RTE akşam hara-kiri yaparmış… olur mu acaba?
belediye başkanı yapsın o harakiriyi…
bence balık baştan kokar hikayesi… aslında gelmiş geçmiş ne kadar siyasetçi varsa yapmalı derim..
şu kızın fotoğrafına bakıyorum, nasıl da sevgi ile gülümsüyor, ve şimdi toprağın altında. bütün dünya geberse bu kızı geri getirebilir mi? lanet olsun hepsine.
iski genel muduru gorevinden alinmis zaten, basbakan olamayan sahis takipcisiymis konunun; bide dun bi savunma yapmislar insani krize sokan cinsten–Tabela koyduk da kamyon ustunden gecmis tabelanin ,seytan almis goturmus fln der gibibizim klasik savunma anlayisimiz, Avrupa da bole bi durum olsun bak sen gor ozaman; hukumeti gotururler + hepsinden bir bir hesap sorarlarBu tabela isini dusunuce aklima Ugur Dundar in bi bolumu geldi–Ekmeginin icinden sinek cikan bi vatandas delil icin zabitalarla birlikte firin a baskin yapiyorlar, her taraf bocek kayniyor tabi bole Evrim gecirmis acayip olanlarindanUstanin savunmasi da aynen sole (Mardincesiyle);Sinek gardesim sinek ne var bunda boyutulecek o kadarBU Mardincenin tercumesi; indir kardesim sinegi midene, kalsiyum,kalori,a-c-z-j vitamini ne istiyosun daha der gibiAllah akil versin babamin hep dedigi gibi ne denir daha
allah belalarını versin de denir
versin tabi, hatta Allah tas etsin onlari hemde kaldirim tasi yapsinsonra ;herkes ustunden gecsin o taslarin, kopekler zicsin-isesin kaldirima, yagmurlu bi gunde yoldan gecen arabalar pis sularla islatsin o taslari–cok sinirlendim haa
ah bebegim kiyamam sana, güzel bakisli yawrum….oysa öyle cok kaybolmasi gereken yok olmasi gereken varki …
iski müdürü görevden alındığıyla kalacak, yolların bakım onarım ihalesini alan firmanın ihalesi iptal edildiğiyle kalacak, bir ailenin tam ortasına kor düşmüş yanıyor ama bir ay sonra bunu da kimse hatırlamayacak.
katiliyorum sana pilli pati, ulkemiz balik hafizali olma ozelliginden hic bi sey kaybetmeden bu ozelligini koruyor her daim, mudurun falan gorevden alinmasi hikaye gerisi de yalan zaten
ulan banada bahşetse bole bir silsile de bende yok olsam ne faydam olduki nokta nokta
yönetecileri atacaksın bok çukuruna, bir iki saat sonra çıkaracaksın. başka türlü anlamayacaklar. bu yüzdende şeriatın kısasa kısas cezalarını seviyorum.
o çukuru açan görevliyi tanımak isterdim, o işçiyi… biz bukadar mıyız? bu hale mi geldik? sormak bile abes… evet buhale geldik… o çukuru öyle bırakan şirketlere ihale veren bir devlet olmuşuz, gerekli yasaları çıkartamayan yada ihale şartlarında güvenlikti, çevre korunumuydu vs öellikler aramayan bir devlet… hadi devlet aramıyor ya şirket? hadi şirket aramıyor ya işçi? hadi işçi bilmiyor, peki ya biz? günlerce, yıllarca geçip gitmedik mi öyle çukurların yanından? görmemezlikten gelip… “amaan belediye kapatsın” demedik mi ya da ” cık cık cık, bak şuna öyle açık bırakıyorlar” diye eleştirip, sadece eleştirmizle oturmadık mı çoğumuz?derimki hep böyle canilikleri görünce, ” ulan şunun failini benle 5 dk yanlız bıraksınlar yeter ” diye… bir de bakıyorum ki, kendimle 27 yıldır baş başayım, belkide nice caniliklerin zanlılarındanım herkes gibi…bence bu yazı da ki başlık hatalı, o yok olmadı… biz böyle oldukça nice dilaralar ziyan olup gidecek… medeniyet alafranga tuvalete sıçmakla kazanılmıyor… bokunu “insan gibi” temizleyebilmekten geçiyor ki… biz bokumuzla insan harcıyoruz… o çocuğa o bebeye yazık, daha nicelerine de yazık…
kimbilir oraya, o kartonu koyan insan evladı, şimdi ne hissediyordur?kimse düşmesin niyetiyle başladığı hareket sonucu kendi cehaletini örtemediği gibi orayı da iyi örtemediğini mi sorguluyordur? sorguluyor mudur?örtmeseydi, orası açık kalsaydı, “kızın annesi çukuru görür ve kızının elinden daha sıkı tutardı”, diye kendine mazeret mi yaratıyordur?
istanbulun meşhur çukurları zamanında ORHAN VELİ yı de yemişti…
Ne acıdırki az gelişmiş bir toplumun içinde nefes almaya çalışan masumlar var…Daha kim bilir kaç dilara ya mezar olacak bu lagor çukurları…Sessiz çoğunluk çoğaldıkça daha kaç ana yüreğinden yaralanacak..Yavrularından olacak…
hayatımda ilk defa bir haber ardından bir şarkı yapıyorum. sözlerini geçiyorum——-yağmurlu gecetaksiler geçiyor bomboş yanımdankısa iki hecehatırlamak için unutmak lazım belkideDila Dila hayat akardı gözlerindenDila Dila nasıl da gittin büyümedenDila Dila tutamadık elindenDila Dila nasıl söylerim neden———gerisi gelir ama biraz toparlamam gerekiyor kendimi sanırım…. çok acıyor!..
ağlat bizi be_goodie, bu acı hep içimizde kalsın.
malesef bu da unutuldu. yarın izi bile kalmaz.
toparlamacayağmurlu gecetaksiler geçiyor bomboş yanımdankısa iki hecehatırlamak için unutmak lazım belkideDila Dila hayat akardı gözlerindenDila Dila nasıl da gittin büyümedenDila Dila tutamadık elindenDila Dila nasıl söylerim nedenhiç ettiler hevesinibu dünyaya fazla geldin belligel sen al benim nefesimigel sen al benim nefesimi
Dilara unutulmayacak, ömrün güzel olsun be_goodie.
Gerçekten de sözün bittiği anlardan9 yıldır torununu leğen içinde okula taşıyor. Yorulmuyor, kızmıyor, isyan etmiyor. Torununun yüzünü öpüp, yılmadan onu okula taşımaya devam ediyor.
bu çocuğa bir tekerlekli sandalye hediye ettiler, çok yakınlarda da tv’de haberini gördüm. yalnız oraların çetin hava koşullarında tekerlekli sandalyenin tekerleklerinin karda buzda kayarak (yalpalayarak) devrilmesi falan gibi bir problem teşkil etmesinden endişe ettik izlerken. yine de ninenin mutluluğu çok dokunaklı idi.
Lağımdan çıkan sahtekârlıkDilara ile gündeme gelen MVM’nin ihale ortağı, beş yıl önce kapanan Alman firmasının adıyla iş yapıyor.350 milyon YTL’lik ihale davetli yapıldı
bugün 23 nisan çocuk bayramı, sene 2008, bir tane daha…
offf kop:(( bu yazıyı ilk kez gördüm, mahvoldum:(((((((
işte böyle mak, herşey birbirine bağlı, paella, dilara, zenginlik, yoksulluk