balkon
…….erkeğin, o boğucu ama kaybetmek istemediği, dır dır vır vırla geçen çocuklu akşam yemekli, tv karşısında geçirdiği aile hayatının yanında…bir de balkonun kapısı açık şekilde seviştiği, vodka içtiği metresinin olması ve kapı aralığından esen rüzgar gibi, metresiyle ruhunu serinlettiği yedek bir hayatı olması gerekir….
yorumlar
gerekir.
yer mi?
yerse
kadının, “akşama yemekte ne var” “anne beyaz gömleğimi yıkadın mı” “olsun kızım kocandır sever de döver de” cümlelerinin içinde sıkışmış, oksijen tüketebilmenin zorluğunu en iyi idrak eden varlık olmasından mütevellit, eşine kapı eşiğinde “akşama ekmek almayı unutma” dedikten hemen sonra, sanal dostluklarla yetinebildiği, kocası eve gelmeden hemen önce heyecanla kapı kilidini, ayıcıklı anahtarı ile zorladığı, ufak heyecanlarla mutlu olabildiği, yedek bir hayatı olmalı (mı acaba)
olmalı
olmalı ise her iki durumda da kadın ve erkek bu duruma göz yummalı mı 🙂
çaktırmasınlar vaziyeti
ilginç bir bakış açısı kopanisti.değil mi ya evlilik ya da birliktelik dediğin nedir ki zaten?önemli olan çaktırmamayı gerçekleştirebilecek zekaya sahip olabilmek değil mi (!)
aynen
kelimeler kifayetsiz…
o durumda gözler konuşur
gözlerim monitör ile duygusal bir bağ yaşamakta,parmak uçlarım klavye ile bütünleşip konuşabilmekte ama,kelimelerin kifayetsiz olması söylenecek kelime kalmamasından değil yanlış anlama 🙂
kopanisti, bugün çok çapkın gördüm sizi :))
şüphem yok,
…
@nevdalist, teveccühünüz,
cevabım sizin yazının altında kalmış aslında @quare içindi, yanlış anlaşılmasını istemem.
offf püfff uff
ne oldu yaw ! çekler karşılıksız mı çıktı
bugun butun gun ofluycam..çek mek gecici işler hocam.metaryalistlikten soyundum bugun..aklandım paklandım.ruhuma cosla aktive döktum bır çay bardağı..lekeler gitti renkler solmadı.balkona astım kurusun dıye.yagmur varmış gece topraksı bır hal halmiş..yagmur toprak kokusu sızınca ipteki ruha ölümsel bir tad almış.neyse işte..böyle yani
hayat dediğin şey de geçicidir dostum ve de geçince bir şeyi kalmaz uf olan bedenlerin.
bu kadar kasmayin icinden geciyoruz bir gün bitecek.
yedeği filan yok hayatın. konu biraz ağırlamış gerçi daha da ağırlaştırmak istemezdim ama benim gözümde hayat (1998’de yazmıştım).yaşamaya bakmak lazım, uzatması yok, yedekleme yapılamıyor. formatlanınca (reenkarnasyon) hiçbi’şey hatırlamıyosun zaten. keyfini çıkarmaya bakın. çok kısa çoook…
ben burada yeniyim.pek idrak edemedim mazur görün 🙂 çapkınlığın gerekliliğini süslü kelimelerle vurgulayan bir yazı nasıl oluyor da hayatın anlamını irdelemeye dönüşebiliyor 🙂
insan beyninin girintili çıkıntılarından oluyor diyebilirim
quare.dostum yedegine ihtiyac hissettigin herseyin aslindan mutsuzsundur…böyle stepnelerle ugrasmak vakit kaybi hayatta tek olcak yasamak adam gibi ..yasanacak…kisi yedekliyorsa kendine zarar kanimca.:-)))
vişnenin tadı ekşimsi bir taddı değilmi..sureklı ustume sıcarar elbiseler leke olurdu..vişne ve benzeri meyveler 13 yaşına kadar yasaklanmıştı bize..vay bee
Asıl hayatında bu adamlar donu-atletiyle, hayatlarını televizyon veya bilgisayar başında geçirirler, eşlerinin yanında rahatça osurabilme gibi bir hakları olduğuna inanırlar. Yüzlerini traş olmadan dinlendirirler, o gün de eşlerine denk gelir. Her gün iş için traş olan adam, bir gün eşi için traş olmaz.Buna rağmen kadın kocasıyla birlikte olmaya razıdır! Ama o eş artık tutkuyla sevişilecek bir kadın değildir. Geceleri yatakta yanıyor olması falan fark etmez. Votka mı? Ne gerek var! Bu yüzden eşler önemli diyorum.Ama o sevgililer! Onların yanında dünyayın en iyi sevgilisi olur bu adamlar. Munis, sevgi dolu, ha bir de cömert…Bu ikiyüzlülüğe ve yaşam maskelerine tepkim var.Not: Aynısıne çevirip diğer cins için de uygulayabiliriz elbette…
Tam bir Türk mantığı. Hanımla içme sevişme git baska hatuna koy votkayı bak keyfine,otursun karı evde… sonra evde neden dırdır çıkıyor. En azından doğru yere gelmiş arkadas öyle yedek hayat belki bulursun burda, şöyle serbest bölümünde dolaş iz kokla… Gerekirse taktik veririz.
“Nefes Al” başlıklı yazımda eleştirilere cevap vermeye çalıştım.
kesinlikle katılıyorum.mutlaka yedek bir hayat olmalı. bir tane de yetmez herkes üc dört karı alsın işte. kuma getirelim.harika olur.(!)(!)(!)doguda kuma sistemine karşı çıkan aydın insanlar tek farkının adına kuma değil de metres dendiği hayatları sürdürürken nasıl çağdaş olunacağını kanıtlıyorlar sağolsunlar.