böyle mi tanınıyoruz nedir ?
Böyle mi tanınıyoruz nedir??

Garip bir biçimde yanlış anlaşılmalara kurban gidiyoruz. Aslında garip mi, bunu da bilmiyoruz. Farkındalığın psikolojisi ile devam ediyorsak, yazıyı okumayalım daha iyi.Bundan birkaç ay önce, Türkiye Cumhuriyeti’nin nasıl tanındığına/tanıtıldığına acı bir biçimde şahit oldum. Öğrencisi olduğum yurtdışındaki bir üniversitenin profersörlerinden birisiyle dersteydik. Konu dönüp dolaşıp nasıl oraya geldi hatırlamıyorum fakat gelmesi üzücü olsa da iyi oldu.
Evlilikten, ekonomik durumlardan vs. konu açılmıştı ders ortasında. Ve profesör dediğim bayan, şuanda Türkiye’de hala bir erkeğin birden fazla kadın ile evlenebileceğini söyledi. O anda sinirime nasıl hakim olacağımı bilemedim. İçerde yaşadığımız sorunlar sanki yetmiyormuş gibi bize bir de diğer ülkelerde ülkemin ne şekilde bilindiğini öyle güzel gördüm ki, kendimden utanmama vesile oldu.
Nedir bu bizden istenilen? Yıllardır kapılarını tırmalamaktan aşındırdığımız Avrupa Birliği‘ne dahil olanlar bizi nasıl tanıyor? Avrupa bizi böyle mi tanıyor? Avrupa Türkiye’nin hala şeriatle mi yönetildiğini sanıyor?
Aslında çok da şaşırmamak lazım bunlara. Bizi Türkiye içinde bile bölmek isteyen yöneticilerimiz yok mu? İçeride çok yakında bayrakları indirmeye çalışacak adamlar yok mu? Bunları elbette isteyecekler. Fakat sadece istemekle kalacaklar.Biz içeride bile birbirimize kendimizi doğru tanıtamıyoruz. Kendi içimizdeki bölünmelere bile ”dur” diyemiyorsak, kapılarını hala aşındırmaya devam ettiğimiz Avrupa bizi böyle tanıyacak. Avrupa bizi, kadınlarımızı fotoğraftaki gibi zannedecek hep.
Yazık bize…