“önce ekmekler bozuldu”ydu zaten. ardı sıra yoğurtçular, macuncular, poğaçacılar, kalaycılar, nayloncular, sakalar, şıracılar yok oldu…”piley siteyşın”lar çıkınca kafa karışlar, morslar, yakantoplar da gömüldü çocuk kalplerimize…yıl bilmemkaç… inönü’de fenerlilerin arasında maç izlemiştir bu satırların yazarı!artık her şey bitmiştir!
her şey ama… spor da, siyaset de, sanat da,televizyonculuk da, gazetecilik de…ortada tam bir maskaralık, tam bir kumpanya sergileniyor…en yılışık, en seviyesiz, en pespaye ve en sahtekarından…tavşana kaç, tazıya tut demekte uzmanlaşmış bıyık altından tebessüm etmelerin uzmanları, hayatta her şeyi para ve müşteri olarak gören bir işportacı zihniyetiyle televizyonları, sporu, basını, siyaseti yöneten güruh tüm bu olan bitenlerin sorumlusudur.neyin mi? gs-fb lig maçında ortaya dökülen kepazeliğin…gs’ye sempatisi olan bir vatan evladı olarak kendine gs taraftarı diyen ilkelleri şiddetle kınıyorum, lanetliyorum!tribündeki organize eyleme katılanların adli kovuşturmaya uğramadan ellerini ve öte berilerini sallayarak okula, büfeye, tamirhaneye, bankaya, holdinge, tekstil atölyesine gitmesine izin verenlere de helal olsun!polise tekme tokat girişen gs formalı çete bozuntuları nasıl olur da serbestçe stattan dışarı çıkabilir?!bu, sırf gs taraftarı rezaleti de değil! bu, “ben sporcunun zeki, çevik ve ahlaklısını severim” yazısını sağa sola asanların aymazlığı, kof gösterişçiliği olduğu kadar, temel insani değerleri “insan sporcu”lara vermeye çalışmayan bütün etkili ve yetkililerin kabahati.spor yapamayanların egemen olduğu bir toplumda, ha babam futbola “spor” muamelesi çekersen, sadece ama sadece kazanmayı, hem de nasıl kazanırsan kazan fikrini pompalarsan sonuç şaşırtıcı olmamalı.güvenlik güçlerinin ilk müdahale zaafı, stat girişlerinin baştan savmalığı, sorumsuz medyanın fanatizm gazı, futbol kulübü yöneticilerinin vurdumduymazlığı, sorumsuz demeçleri…gs-fb maçında olanlar organize provakasyondur. polis acz içindeydi, istihbarat alındığı halde çok cılız kalındı, taraftar adı altında en temel içgüdülerini en hayvani bir şekilde ortaya döken kara kalabalıklar ise, tam bir ilkellik sergiledi.suçlu kim? sözde gs taraftarı… içlerinde biriken bu kin ve nefret duygusu nasıl inşa edildi? kim, nasıl oluşturdu bu kini?bu nasıl bir kindir ki, korner direğinde top kapma mücadelesi içindeki cihan ve tuncay’a aynı anda mitralyözvari su şişeleri atılabilir??? bu nasıl bir gözüdönmüşlüktür?bu nasıl bir düşmanlıktır? bu nasıl bir taraftarlıktır?bu nasıl bir “spor” seyirciliğidir?bu, sözde “derby” maçlardan önce ve haklarının yenildiğine inandıkları maçlardan sonra itidalli demeç vermeyen yöneticilerin işidir.bu, sadece bir futbol maçı olan müsabakayı “ölüm kalım”anlayışıyla, olabilecek en ilkel şekilde fanatik kitleye verenbasının işidir. tavşana kaç, tazıya tut gazeteciliğinin ürünüdür.bu, ceza kurullarıyla, tahkim kurullarıyla ağırlığını hz. ömer adaletiyle gösteremeyen, gelene ağam gidene paşam anlayışıyla görev yapan, ürkek tff’nin işidir.bu, yunus emre’nin insan, dünya sevgisini, uçsuz bucaksızdostluk denizini gönüllere akıtamayan milli eğitim’in işidir.bu, beden eğitimi dersine coğrafya hocasını sokturanların işidir.bu, spor programı altında taraftarı olduğu takımın amigoluğunu yaparak “spor”un temel felsefesi olan rekabet içindeki mücadele azmini göz ardı eden “gastecilerin” işidir.gs bir ilk olmak koşuluyla en ağır cezai yaptırıma çarptırılmalıdır. ahaliye örnek olsun!5 ya da 10 maç seyircisiz ve öyle ankara’da izmir’de değil; malatya’da diyarbakır’da oynanmalı maçlar…ama bu sert ve adilane ceza ayrımsız buna benzer kepazeliği yapan her takıma şaşmaz bir şekilde uygulanmalıdır.fb maçında da gerets’in kafası kanamamış mıydı? buna benzer insanlıktan, sporcu ruhundan nasipsizler her takımın taraftarında var.sorun kulüp sorunu da değil aslında. sorun bir insanlık sorunudur.kazanmanın da kaybetmenin de sporun içinde olduğunuöğrenememektir mesele.spordan uzak bireyleri futbolla yatırır ve futbolla kaldırırsan…çözüm: topyekun insan olma projesi.çocuklara ta ilkolkul sıralarından itibaren sporun sadece futbol olmadığı gerçeği belletilmeli.mümkün olduğunca spor kompleksi açılmalı. bireyler aktif spor yapabilmeli.marazi duygular ve sosyo-ekonomik açmazlar için statlar devreden çıkarılmalıdır.-meli, -malı, trallalli… hayal tabii.böyle geldi ve böyle gidecek. günlük kınamalarla bu da sümen altı edilecek. en fazla iki hafta sürer. sonra…juninho gelebilirim, dedi. raul neden olmasın, dedi.dön baba dönelim!”bu olanları tasvip etmemiz mümkün değil” raconunu/jagonunu da terk etmezse kulüp yöneticileribuna benzer olaylar artarak sürecektir.peki, “tasvip etmeniz mümkün değil” de ne yapmanız mümkün beyler???hırsıza hırsız, denmeyen bir memlekette yaşıyoruz!ne diyoruz? “nitelikli dolandırıcı”! breh breh breh!”fenerbahçeli futbolculara yapılan bu çirkin saldırıyı şiddetle kınıyoruz. bunu yapanlar gs’li olamaz, utanç duyuyoruz.üzgünüz. kendi kulübüne zarar verenlerin de gerçek galatasaray taraftarı olacağına inanmıyoruz.spor ve sporculuk ruhuna aykırı davranan, taraftarlığa kini, nefreti sokanları bir daha tribünlerimizde görmek istemiyoruz. kazanmak her şey değildir.tekrarlıyorum: gs kulübüne maddi ve manevi zarar verenleri şiddetle kınıyoruz!”buna benzer ifadeleri kullanmayan kulüp yöneticileri bundan sonraki olaylardan sonra ortaya çıkmamalıdır.benzer bir durumda da, fb’li yöneticiler aynı sözleri söyleyebilme cesaretini göstermelidir.boşuna yazıyor, boşuna söylüyoruz. bu maskaralıktan nemalananların koltuklarının sıcaklığına sımsıkı yapışmış hallerini çok iyi biliyoruz.küçük hesaplar, pis alışverişler içinde yuvarlanıyor herkes.bu çirkin, bu iğrenç, bu karanlık dolapların varlığı yok olmayacak.optimist olmak için ise en ufak bir ışık yok maalesef!