Keşfedilmemiş şarkılar lazım bize. Aldatmayan parçalar… Anısını beraberinde getirip de, asıl aidiyetini gizlemeyen şarkılar.Kanlı bitirilmiş bir aşk hikayesinin ardından, ‘o seviyor’ diye döne döne dinlediğimiz, kendimizi ‘onun yüreğiyle dinliyorum’ diye kandırdığımız şarkıların, o çok değer verdiğiniz bir türlü eskimeyen aşkınızın, bir türlü eskimeyen eski aşkından kalan şarkılar olduğu geldi mi hiç aklınıza?Her yaşanana ‘kara’ veya ‘pembe’ diyerek renk vermeye çalıştığımız ayrılık -veya birliktelik- evrelerinde, ne çok şeyle kandırıyoruz aslında kendimizi…Elbette hepimiz, yaşadıklarımızın yonttuğu heykelleriz. Ve ne kadar kötü olursa olsun, gurur da duymalıyız geçmişimizle; bizi, bugündeki bizi var etti diyerek. Ancak şarkılar burada insanın duygusal boşluğundan faydalanıp, başka bir yere götürdüğü zaman düşünmek gerek…Ben ezberledim bahsettiğim gibi bir şarkıyı. Tüm versiyonlarını. Şimdi yoksunluk dönemimin ardından açan cennet bahçesi çiçeklerinin arasından, yeniden duyduğumda bocalıyorum.Her şey güzel giderken, parça anılı-acılı zamanlara işaret ediyor.…ve dışa vuramadığım kıskançlığı parçayla birlikte ilerliyor, aslında benim onu hatırladığım parça, onun başkasının anısına olan hediyesi……kapatıyorum…
yorumlar
Redorack, senin yazılarını özel bir dikkatle izliyorum. Genelde aşkla-meşkle ilgili muhabbeti sevmem, hele hele ağdalı, gözü yaşlı yazılardan, şarkılardan, filmlerden hiç hazzetmem ama senin yazılarında içime dokunan bir şey oluyor. Çok “biliyorsun” anlattığın durumu sanki…İyi biliyorsun…ve evet, dün evde yemek yaparken -hem de mercimek çorbası!- “one” da ağlamamın sebebi ölen eski sevgilimdi. O da kimbilir kiminle özdeşleştirmişti şarkıyı. Neyse, sevdim yazını.
🙂 teşekkür ederim… Bu yazının yazılmasının asıl sebebinin aynı şarkı olmasına ‘oha’ dedim…Benim aşkın sonu da epey karın burkucu ama seninki kadar hazin değil, yeniden hatırlattıysam affola.Bu arada o bahsettiğimiz şarkıları mırıldanma hazzına erişmek istiyorum ancak salak salak ağladığım için söyleyemiyorum, yaradır içimde :)Not: Aynı şarkı, bir daha ‘oha’!
en güzel şarkılar en acı anları hatırlatan şarkılarmış..
Eh, Türk milletinin de tercihlerinin hafif acılı olduğu düşünülürse…
redorack nasil yapiyorsun bilmiyorum ama senin her yazindan sonra ,bu kelimleri nerelerden bulup ve nasil kurgulayıp böylesi harika metinler haline getirdiğin merak ediyorum.tebrikler harika bir yazi olmuş
Haritametoddeefteri, birton yazıya yorum yazıp bir nevi suni solunumla son ahkamlara yükseltmişsin, teşekkür ederim. Ayrıca böyle düşündüğün için de çünkü hala hafif’te ne kadar etkin (beğenilir, okunur vb.) olduğum konusunda şüpheliyim…Beğendiyesen teşekkür etmek düşer bize. 🙂
seninle ayni şüpheyi paylaşanlara şöyle derim,redorack in imgesini tıklayin ve yazilarini özenle okuyun.benimle ayni sonuca varicaksiniz.sende emin ol ki kalem eline yakişiyor
E, ego iyi bir şey ama yengecim de ben, epey de utangacımdır söylemesi utanç!(Ferhan Şensoyvari oldu ama…)
seninle ayni şüpheyi paylaşanlara şöyle derim,redorack in imgesini tıklayin ve yazilarini özenle okuyun.benimle ayni sonuca varicaksiniz.sende emin ol ki kalem eline yakişiyor