Maç inanılmaz heyecanlı oluyor, fener saldırıyor ama olmuyor rezalet be. Bi tane atsalar aşkımız kurtulacak hadi be hadi.Yalvarıyorum ya:)Eyvahhh bide üstüne golü yedik:( Hemen uzaklaşıyorum salondan, doğru mutfağa neme lazım… Salonda hava berbat, sesleri duyuyorum maç extra zamana kalmışmış. Sevgili homurdanıyo baktım cepten biriyle konuşuyo” len bunların hepsi yavşak olum, ……koyiyim kombine alanı …..bından böle…..” Aklıma Fazıl Say’ın “yavşaklar” lafı geliyor.ses çıkarmadan kendimi tutamayıp gülüyorum…
Beni Fener’in sınavından çok sarmaya çalıştığım yaprak dolması entrese ediyor yalan yok… Napiim sevgili etli yaprak dolması istedi ben de uğraşıyorum… Annesi yaparmış. Yaparmış ama kadın bi sardımı yapraklar asla açılmazmış bide minik minik yaparmış offf da offff…Ha tabi bide taze yaprak olmalı imiş…Taze yaprakları buldum kolayca. suya konurmuş onu da yaptım. Şimdi sarıyorum ama ben sardıkça onlar açılıyo etler kaçıyo içinden. Nerdeyse yapıştırmayı düşüneceğim. Ne saçma bi dolma be! Olmuyo işte kenara koyduğum bi tanesi daha patladı işte ayol bunlar ne manyak şeyler ya…Anneme açıp şikayet ettim dolmaları “ Bebeğim sen beceremezsin diyip kapattı teli” Yavşak dolmalarla boğuşuyorum adeta … Daha kadayıf yapcam offffff ya offffff…Bu arada ensemde bir öpücük kendime getiriyor beni…” nası gidiyo aşkım?”Haa süper süper diyorum:)) alllam şu rulolar açılmasın ya nolur…Dolmaları görmesin diye maçı soruyim bari “ elendik ya, bitti Aykut gider artık”Aykut? Birden uyanıyorum director olacak adamdı. Gelsin de şu dolmaları sarsın bari beni kurtarsın diye gülüyorum içimden…“Evet aşkım gitsin ya dimi” diyorum dolmalardan uzaklaştırmak için..Tam o arada annem arıyor “ dolmacı sardınmı bari “ canım burnımda , saçmalıyorum, teknik direktör Aykut gidecekmiş diyorum anneme “ Ne Aykutu bebeğim, arkadaşınızmı yemeğe gelecek diyo” hah bi o eksikti… Offf neyse allahım bide ramazan bide oruç bu adam… Kesin yarın açız:(( Yunan adalarınamı kaçsam ya…
Bu dolmalar büsbütün çığrığından çıktı pişerken izliyorum . yapraklar bi yana etler bi yana(İşte akşam oldu…Birazdan ezan başlar ve benim de sonum gelir…Tanrım ya!Kpı çalıyor koşuyorum karşımda aşkım ve arkadaşımız gaven ile eşi…Şimdi bittim ben bide misafir ha? Hastalık numarası falanmı yapsam ya…Kıvaranıyorum ben kesinlikle rezil oldum beklide öldüm…Çaresizim, iftar başladı dolapta ne var ne yok masaya yığdım bari yesinler de gözleri dolmayı görmesinler diye…Onlar siyaset konuşurlarken ben dolma servisine başladım!!!!!!Bütün eğri büğrü çarpık çupuk olanları özenle misafirlerin tabağına az çok şekli uygun olanlarıda sevgilimin tabağına…Manyak dolmalar daha servis ederken oraya buraya kaçışıyolar… Ve ve yapraklar sanki kendi kendilerine kımıldıyorlar,açılıp saçılıyorlar…Ve aşkım, dünyanın en sevecen en anlaşılmaz adamı tabağına bakıyor ve beni gülmekten yerlere yatıran sözlerini söylüyor;“ Aşkım kıymaları biz mi sarıcaz yapraklara yeni tasarım ha))”
Sonra misafirlere kendi dillerinde anlatıyor, “ Bunun adı dolmadır ama lezzetini anlamak için kıymaları siz yaprakların içine koyacaksınız, bizim doğuda bu böyle yenir hade afiyet olsun”
Sora, beni mutfakta sıkıştırıp, kahkahalara boğuyor…Ona bakıyorum ve ne kazandığımı daha iyi anlıyorum…