aramızda yada aranızda ,yani bu aralar, marketing okuyan yada marketing okuyan (kitapsal) bir bireyler vardır sanırsam. gerçi bu yazıcaım şey marketingle mi ilgilidir, yada halk buna ne isim takmıştır bilmiorum. ben bu yazıda marketing die çağrıcam onu.
bir takım firmaların (tek başına bir takım olabilecek kadar büyük firmaların yani) marketing stratejilerini öğrendim.
birincisi starbucks denen coffee shop zinciri. starbucks ın stratejisi şuymuş: mesela normal bir mağza zinciri olsan nası yayılırsın? her şehire bikaç dükkan açarsın , kalabalık yerlere birazdaha çok açarsın belki.. bu adamlar öle yapmıormuş. herbiyere mağza açmak yerine bütün mağzaları aynı yerde açıorlarmış. mantıı şu: dielim beyoğlunun 10 tane coffee shop kaldırabilcek bi potansieli var, ve orda zaten 10 coffee shop açmış birileri. bu starbucks gidior beyoğluna 15 tane daha dükkan açıor. toplam 25 dükkan edior. tabi okadar çok dükkan olunca hiç bi dükkan doğru düzgün iş yapamıor , starbucks ta dahil.
sonra ne oluor , bu dükkanlar birer birer kapanmaya başlıor, para kazanamıorlar çünkü. ama starbuckslar kapatmıorlar dükkanlarını, çünkü arkasında zararı tolere edebilcek kocaman holding var. bölece bi süre sonra ordaki bütün coffee shoplar kapanıor sadece 15 tane starbucks kalıor. starbucks da kendine ait 5 coffe shopu kapatıor ve 10 dükkanla beyoğlunu ele geçirmiş oluor.
dieri canavar wal-mart denen amerikanın devasa alışveriş merkezi zinciri. alışveriş merkezi diilde carfur gibi bişeyler. bu adamların stratejisi daha basit. mantığı üreticiden ne kadar çok ürün alırsan sana malı okadar ucuza verir. o yüzden wal-mart dielim rakipleri 50bin metrekarelik bier açmışsa gidip aynı yere 150bin metrekarelik bier açıor. bölece üreticeden çok daha fazlayı çok daha ucuza alıp çok daha ucuza satabilior.
benim okuduklarım bunlar. gerçi kitabı daa bitirmedim vardır belki bişeyler daa.
var mıdır bunlara benzer bildiiniz hayvanat bahçeleri?
yorumlar
sayılmaz pek ama, mc donald’s, kentucky fried chicken gibi firmaların hayvanları çok acayip ortamlarda yetiştirdiklerini biliyorum. mesela inek, domuz doğar doğmaz kafes gibi bir yere kapatılıyor ve iyice yağianması için kesildiği güne kadar hareket ettirilmiyor. hatta gün ışığı bile gösterilmiyor. bu tip konular için iletişim yay.’dan çıkan hamburger çağı kitabını öneririm..
japonyadaydı heralde 2 tane eleman danaya masaj yapıoalr sürekli sinirsiz olsun et yumuşak olsun felan diye… eti de acaip bi paraya satıolardı sonra 🙂
Hamburger Firmalarının özel hayvan yetiştirdiklerini pek söyleyemeyiz. Mesela MacD, Pınar’ın etlerini alır. Kesimden önce MacD uzmanı gelir, kendi standartlarına uygun olan hayvanları seçer ve onlar MacD için kesilir. Bizzat şahit olunmuştur. Bilginize.
favorilerimden, arıza grup grandaddy‘nin leadmani jason lytle, köyde yaşamasının sebebini şöyle açıklamış:
metropollerde yaşamaya gerek yok. yakında, barnes&noble, burger king ve starbucks bütün dünyayı ele geçirecek,..
‘yi görünce dayanamadım gereksiz ahkam yazıyorum. Güzel demiş kendisi zaten dünyanın en naif şarkısı Alan parsons in a winterwonderland ide yazmıstı çok paşa adam çok.