Bir insan vatanını neden sever? Bunu hiç düşündünüz mü? Nedir bir toprak parçasını bu kadar özel yapan?Şimdi bırakın okumayı da bir cevap bulana dek düşünün ve bulduğunuzda tekrar devam edin.Bu toprak parçasını değerli yapan ne bu zamana kadar dökülmüş kanlardır ne de coğrafi konumu. Ne yer altındaki zenginlikleri ne de zeytini, inciri, narı.Vatanı özel yapan; anandır, babandır. Kardeşin ve dost bildiklerinin bir arada huzurluca yaşamını sürdürdüğü bir sınırdır vatan. Kısmen aynı düşüncelerle yoğrulmuş, aynı dini benimsemiş, aynı dille selamlaşmışızdır.Aslında biz bizi sevmişizdir ve buna imkan sağlayan kara parçasına minnettar olmuşuzdur. Masmavi denizine, insana huzur veren yeşiline değildir sevgimiz.İç Anadolu’muzun tozunda toprağında, doğumuzun karında kışında çalışan analar da sever memleketini. Bilir ki; bir dosttu yüzmektedir denizinde ve bir kardeşi kurmuştur hamağını yeşile. Bu toprak parçasında yaşayan ve kendi gibi hissedip düşünen her insan “o”dur. Denizi olmasa da, yeşili olmasa da gene düşünmeden diyecektir “Benim güzel vatanım”Vatanı güzel yapan; anların, atalarımızın ve bizim güzel bakışımızdır.Milletini sevmek işte budur. Vatanındaki her insanı ben bilmektir, benden bilmektir.Milletini sevmeden vatanını sevemezsin.Şimdi tekrar soruyorum sizlere, milletinizi bu kadar seviyor musunuz? Buna verdiğiniz cevapla aynıdır vatana sevginiz.“Evet” diyenler, kızgınlığım size. “Hayır” diyenlere ise söyleyecek sözüm bile yok.Bu nasıl bir “evet”tir, ben vergimi verirken sen vermiyorsun.Bu nasıl bir “evet”tir, devletin sana maaş verirken rüşvet alıyorsun.Bu nasıl bir “evet”tir, işini hakkıyla yapmıyorsun.Bu nasıl bir “evet”tir, çalıyor çırpıyorsun.Bu nasıl bir “evet”tir, başkasının hak ettiği işe giriyorsun.Bu nasıl bir “evet”tir, hiçbir sıra tanımıyor en öne geçiyorsun.Bu nasıl bir “evet”tir, devlet malını kırıyor, yakıyor, kullanılmaz hale getiriyorsun.Bu nasıl bir “evet”tir, kaçak elektrik kullanıyorsun.Bu “evet”lere o kadar çok cevabım varken sen halen nasıl “evet” diyebiliyorsun.Şuan anlatacağım hikaye tamamı ile yaşanmış bir olaydır ve “vatanını sevmek bu olsa gerek” dedirten bir sonuç çıkarttırmıştır bana.Şuan vilayetlerimizin birinde valilik vazifesini yapmakta olan bir aile dostumuzun sözleriyle anlatıyorum.“Fransa’da üniversite eğitimimi alırken evinde kaldığım madam, sabaha doğru beni kapıda karşılamıştı. Aynı evin üst katını tutmuş, kiramı hiç geciktirmeden teslim ediyordum. Madam, kapıdan girer girmez kolumu yakaladı ve eşyalarımı toplamamı istedi. Buna çok şaşırmıştım. Oysaki benden çok memnundu. Hiçbir taşkın hareketim yoktu. Geceden geceye sessizce bana ait olan üst kata geçiyordum. Ara sıra da arkadaşlarda geceleyip, sabahlara kadar ders çalışıyorduk. O gün de aynen böyle olmuştu. Madamı bu kadar sinirlendiren şey neydi bulamamıştım.Neden madam? Bir sorun mu var? dedim. Cevabı beni dehşete düşürmüştü. Odamın ışığını açık unutmuştum ve buna çok sinirlenmişti. Halbuki bana ait kısımların tüm elektrik giderlerini ben ödüyordum ve o da bunu biliyordu. Bunu ona tekrarladım. Madam parasını ben ödüyorum. Madam bana ne dese inanırsınız. Parasını kimin ödediği önemli değil. Benim devletimin kaynaklarını böyle pervasızca kullanılmasına göz yumamam. Bana olan saygısından odama girip ışıkları da kapatamamıştı. Tüm gece gözüne uyku girmediğini söyledi. Bu kadar önemsiz bir sebepten dolayı ilk kez bir yerden kovuluyordum. Eşyalarımı toplarken madamın söylediğini tekrar düşündüğümde, her şeyi anlamıştım. Madam tam anlamıyla bir vatan severdi. Devleti madamın her ihtiyacını bir çocuğa bakarmışçasına yerine getiriyordu ve madam da devletini çocuğuymuş gibi seviyordu”Şimdi devletinin bu denli özverili olmasından mı, madam böyle davranmıştı? Yoksa madam böyle düşünüp yaşadığı için mi, böyle bir devlet anlayışına sahipti?Ben cevabı bulmuştum.Madamın düşünce yapısı devletine şekil veriyordu. Nede olsa devletini onun gibi düşünenler yönetiyordu.Madam gibi vatanını seven kaç kişi var aramızda.Biz, aynı kişiyi bir yıl içinde 9 kez doğum yaptırabiliriz, 3 kuruşluk malı 15 kuruş gibi gösterebiliriz, devlet malı deniz yemeyen domuz zihniyetini benimsiye biliriz, bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın diyebiliriz ama bu kafayla vatan falan sevemeyiz.İşte bu yüzden vatanını seven herkese bu yazım yada vatanını sevdiğini sanan herkese.