Bu yazıyı boğazları şişmiş, yorgan döşek yatıp, tüm şımarıklığıyla ıhlamur içip, yeni aldığı kitaba başlamayı hayal eden ama üçün birini almak tabirini hakkıyla yaşamış biri olarak yazıyorum.Dün gece kaç gündür grip oldugu halde, sözümü dinlemeyip, güzelliği kaçar korkusuyla, ona aldıgım sayısız bere, kulaklık,atkı gibi şeyleri takmayıp ,günlerdir iyileşemeyen, hastalığını bana ve oğlana bulaştırıp evi hataneye çeviren kızımın öksürükleriyle uyuyamadım,uyuyamadığım için bende öksürdüm. Gece kalkıp sıcak suya keçiboynuzu pekmezi koydum, içirdim hiç yoktan öksürüğü yumuşattı. Ve ben uyuyamadıgımla kaldım..Bütün gün boğaz agrısı ve oğlumun öksürügüyle cebelleşen zavallı ben, tam oğlum akşamüstü uyumaya yüz tutunca, o sarhoş eden, uyutan grip ilacını içtim ki oğlan uyuyunca bende yatayım. Uykuya dalana kadar kitaba da uzanarak göz atmaya başlamıştım ve az sonra kafamın güzelleşecegi ve uykuya dalacagımın hayalini kuruyordum ki, kapı çaldı, eşim bana ilaç almış ve erken gelmiş. Böylelikle akşamüstü şekerlemesi havaya uçtu,babasını gören oğlum azdı ve bende ilacın verdigi uyuşukluk, kalkıp yemek hazırlama istegiyle birleşti. Akşamüstü de uyuyamadıgımla kaldım..Yemek sonrası yüksek dozda alınan etkisi yüksek ilacı aldıktan sonra baktım, benim velet erkenden sızmış, oh dedim ne ala, uzandım koltuga, aldım kitabımı keyif gıcır, neyseki beş-altı sayfa okuyabildim daha da okuyacagım ama ıhlamur yapmayı akıl ettim, kalkmışken eşime de bir sallama çay yapsam benden iyisi yok. Ihlamur kabına ıhlamur koyarken acıdım eşime , her akşam sallama çay olmaz o bana erkenden ilaç getirdi bugün demleme çay yapmalıydım ona, yapmaz olaydım. Herhalde ilaçların sersemliginden olacak, elde ıhlamur, yine o lanetli kitabı okuma hayalim çaydanlıgın üstünün bacagıma yıkılmasıyla yine sona erdi, attıgım çığlık ve eşimin koşa koşa mutfaga gelişi, kendimi yakıp dikkat etmediğim için bana salak demesi ve hasta halimle sadece bacagım yandıgı halde baştan aşagı beni hasta halimle buz gibi suyun altına sokuşu ne kadar kısa sürede ard arda oldu bilemiyorum ama iş bununla bitmiyordu, dahası vardı….ve hala uzanamadıgımla kalmıştım.Evet macera devam ediyordu, hatta daha yeni başlıyordu, ben yandım, dondum sonra üstümü değiştirdim kafam hala o biçim ama mutfak yer gök çay, demlik poşet bitmiş, normal çayla yapmıştım dere tepe çay, temizlenmesi en zor şeydir ıslak çay tanelerini temizlemek, içimden küfürün kralını ederek giriştim, önce ev terliklerim, bulaşık makinesi örtüsü ve mutfak kilimi makineye girdi, ardından yarım saat boyunca çay temizledim, süngere yapışan ve suyun altında çıkmayan çay tanelerini görünce sinirden dişlerimi sıktım ve sonrasında eşimden terliksiz yalınayak iş yaptıgım için azar işittim. İş bittiginde ben hiç bir bok yapamadıgımla kalmıştım.Neyse olan oldu, hastalık keyfi yapmak için çok geç değil, çocukların ilacını içirip, ıhlamurumu yapıp içebilirim hala…İşte tam olarak o an zannetigim şey bunlardı, oğlumun asla şurup içmeyi sevmedigini neden akıl etmemiştim, her seferinde oldugu gibi karga tulumba içirmeye çalıştıgımız şurup hadisesi, onun bütün yedigi yemekleri halının üzerine okkalı bir şekilde kusmasıyla son buldu, tabi elinde bez o halıyı ben temizlerken, eşimde arkamdan kusmuklu yer kokmasın diye koku spreyi sıkıp, zaten daralan nefesimi iyice beterleştirerek, agzıma edenler kervanına katılıyordu.Çok şükür ıhlamurum yaptım, kızıma da verdim içiyor, ben yirmi sayfa daha okudum, kusmuk silindi, halı mis gibi kokuyor, mutfak tertemiz, kilim asıldı tastamamız. Ben şu an bunları yazıyorum, yarım saattir her şey normal, yarım saat önce her geceki gibi kurtlanarak, koltuktan koltuga zıplayan oğlum düştü kafasını vurdu, ağladı ağladı yattı, o saatten beri bir olay yok çok şükür. Uzanmaktan da, kitaptan da vazgeçtim zaten uyku saatimiz geldi, bu kitap kesin lanetli, yada ıhlamurlar ugursuz kime kızayım, çocuklara mı, kendime mi, gribe mi, eşime mi, çaya mı, kitaba mı,ıhlamura mı siz deyiverin. Bakın şahitsiniz uzanıp dinlenemedigimle kaldım. Çok maceralı bir akşamdı, inşallah sabaha sağlam yeni yazılarımla gelirim:)
yorumlar
Sakin Sakin..
yeni aldığınız kitap neydi, ben onu merak ettim,,
:)))
Geçmiş olsun nazo.
Hey gidinin yazma azmi
Hallam yalappim süper anne Nazogelüüünnnn, geçmişler olsun 🙂
gerçek yani bunlar, geçmiş olsun nazokıraze.kurgu olabilmesini dilerdim.
Sıcak suyun döküldüğü yere, leke kalmasını engelleyen merhem sür de, iz kalmasın, derim..
Geçmiş olsun Nazo.Ama sana abi tavsiyesi, hasta olduğunuzda bari devirin poponuzu ve yatın. Ev hanımları 7/24, hastalıkta ve sağlıkta mesai yapmak zorunda değildir. Sonra “Patron”ları şımartırsınız, sizin izin günlerinizi de hepten görmezden gelirler. Sendikal haklarınızı da çiğneyip ATV-Sabah çalışanları gibi sizi mağdur ederler. Devrimci evhanımı hareketi ruhunuzu öldürmeyin bence.
devrimci ev hareketi ruhu mu:) çok güzel geliyor kulağa , var mı bu hareketi uygulayabilenler, şimdiden öğrenmeliyim , ugulayabilenlerle temasa geçmeliyim , ileride işime yarar.
ev hanımı hareketi ruhu olacaktı:)
teşekkür ederim hepsi gerçekti yaşananlar, zaten ardarda, yatıp popo devirme hayallerim suya düşünce dedim bunlar yazılası olaylar:) kitap Kraliçenin Soytarısı , Boleyn Kızı’nın devamı niteliginde, şu ana kadar kazasız okumaya devam edebildim çok şükür. Bugünün tek olumsuz olayı, az evvel ketılda hevesle ısıttıgım suya ragmen evde üçüsü birarada kahve kalmamış olmasıdır.
geçmiş alsun Nazo, acil şifalar.
eh bu akşam az daha iyiyiz ,çocuklarda bende eşim se yatak döşek yattı:) ilaç içirdik galiba hastalıgı ona sattık biz hastayken o iyiydi şimdi o hasta oldu biz iyileşmeye başladık sanırım salgın var herkes hasta
geçmiş olsun!
teşekkür ederim bu aralar grip salgını pörtledi güya aşı oldum ayda bir yataga düşüyorum yahu.
3 gün kıpırdamadan yat , geçer
pibekim nerde o lux bende oğlum bırakırmı ben kıpırdamadan yatayım, neyseki, azcık ablasıyla oynadı bugünde dinlenebildim Velet tuvalete bile peşime geliyor
Üstün Dökmen oku Nazo, çocuklarını rahat bırak biraz..
ah benim bacım benim onlar beni bıraksa 🙂 onlara mı okutsam acep.. Ablası oğlum daha çok küçük erkek bebekler heralde anneci oluyor, tüm dünyası benim, normalde bebek tv izler, bilgisayarda oynar, oyuncak oynar rahat verir ama ne zaman bakar ben uzanıyım yada elime kitap alayım hemen çöreklenir yanıma nefes aldırmaz, kıskanır herkesten, az kaldı dinlenmeye ihtiyacım oldumu halasına postalıcam , haziranda halasına komşu olacagız kısmetse, o zaman rahat ederim oda büyür
bana postala, acayip eğleniriz..
tamam:)eglencelidir benim veledim film gibidir. zarfa kendimi de koycam ama onsuz olmaz
çok geçmiş olsun.fakat ne kadar güzel anlatmışsınız olanları:) her derdiniz küçük olsun,dermanlı olsun:)
eyvallah chai. Allah beterinden saklasın